Kurtarıcımız ve kurucumuz olan ebedi başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 80. yılında sevgiyle, saygıyla andık.
Ulusumuza bir kez daha baş sağlığı diliyorum.
10 Kasım bir yas günü değildir.
10 Kasım,
Onun ilke ve devrimlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak konusunda kararlılık günüdür.
Bilinç tazeleme günüdür.
Diyor ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”
Ve o Mustafa Kemal’ler yurdumuzun her köşesinde yaşamaktadır.
Kurtarıcımızı ve kurucumuzu da sonsuza kadar yaşatacaktır.
“En büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti de ‘açtığı yolda’, ‘gösterdiği hedefte’ ilelebet payidar kalacaktır.
Ne diyordu Mustafa Kemal ATATÜRK,
“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”
Fikirlerin fikirlerimizdir…
Duygularını anlıyoruz.
Her 19 Mayıs 1919’da seninleyiz Samsun’da…
Amasya’da seninleyiz, Erzurum’da seninleyiz. Sivas’ta seninleyiz.
Hep birlikte manda ve himaye kabul edilemez diyoruz. Tam bağımsızlık istiyoruz.
23 Nisan 1920’de Ankara’da seninleyiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz.
Sakarya’da, Kocatepe’de, Dumlupınar’da seninleyiz.
Nazım’ın Kurtuluş Savaşı Destanında yazdığı bizleriz.
9 Eylül’de İzmir’deyiz… İzmir’in dağlarında çiçekleri açtırdık hep birlikte… Kurtuluşu seninle gerçekleştirdik.
29 Ekim’de Cumhuriyetiz. Kul değil, özgür yurttaşız…
Kuruluşta da seninleyiz. Devrimlerinde hep varız.
İlkelerin ilkelerimizdir.
İş Bankası, Sümerbank, Etibank, SEKA ve Şeker Fabrikasıyız…
Rize’de çayız, İzmit’te SEKA, Nazilli’de basma, Zonguldak’ta kömür, Karabük’te demir Çelik’iz.
Yurdumuzun dört bir tarafında açılan fabrikalarız.
Ekilen tarlalarız.
Hep birlikte çıktık on yılda her savaştan. Birlikte ördük Demirağlarla anayurdu dört baştan!
Açılan okullarız. Köy Enstitülerinin aydınlığı biziz…
Göklerde şanla gururla dalgalanan al bayrağız.
Seninle çıktık bu aydınlık yola, az idik çoğaldık. Bugün o aydınlık yolda 80 milyon olarak yürümekteyiz.
Ve yine önümüzde sen varsın. Önderimiz sensin.
Kalbimizdesin, dilimizdesin…
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içmişiz.
Yolun yolumuzdur.
Hedefin hedefimizdir.
Anıtkabir’inde rahat uyu, ey büyük ATATÜRK…
Kimimiz öğrenci, kimimiz öğretmen, kimimiz genç, kimimiz anne-baba, kimimiz dede-nine…
Bugün hepimiz Mustafa Kemal’iz…
Yarın da Mustafa Kemal olacağız. Hep öyle kalacağız!
Saygılarımla…