Paşaların; paşa-paşa getirdiği bu anayasaya;
Toplumun yüzde-92’si koşa-koşa sandık başına gidip ve büyük bir memnuniyetle ‘EVET’ demişti…
Memnundular;
Çünkü ‘1961 Anayasasından’ çok çekmişlerdi…
Hatta o kadar çok çekmişlerdi ki;
Çoğu zaman ‘1961 Anayasası’ vatandaşa çok bol gelmişti…
Yani çok bol ve zengin dikilmişti!..
İşte onun için Kenan Evren paşanın -talimatla yaptırdığı- yeni bir anayasaya koşa koşa gidilip ‘evet’ denilmişti…
Ve bir yıl sonra da…
Yani (bugünkü tarih olan) 14 Ocak tarihinde..
1982 Anayasasının mimarı olan Kenan Evren’e;
İstanbul Hukuk Fakültesi tarafından ödüllendirilip “Fahri Hukuk Profesörü” unvanı verilmişti…
Verilmeliydi;
Çünkü, 12 Eylül darbesini gerçekleştirenler için Amerikalılar şöyle diyordu;
“Our boys did it”
Türkçeye çevirirsek;
“Bizim çocuklar başardılar” anlamına geliyormuş…
1982 Anayasasını hazırlayanlar…
Yani: paşalar…
Gerçekten de, Amerikalıların takdirini kazanacak çok büyük işlerin altına imza atmışlardı…
Örneğin;
Darbelerini gerçekleştirir-gerçekleştirmez;
650 bin kişi gözaltına alınmış…
Üç-dört ay dışarı salınmamış…
230 bin kişi yargılanmış…
Bu yargılananlardan;
7 bin kişiye idam cezası istenmiş…
İdam cezası istenenlerden;
517 kişiye idam cezası verilmiş.
Ve bunların 50’si idam sehpasına gönderilmişti..
Ve bu idam sehpasına gönderilenlerden biriside Kenan Evren Paşanın; “Asmayalım da, besleyeyim mi?” dediği;
Ve henüz 17 yaşında olan Erdal EREN’di…
Başka ne yapmışlardı, Amerika’nın “Our Boys dit it”leri?
Ohoooo!!…
Daha başka neler yapmadılar ki;
Yüzlerce insanı işkence tezgahlarına yatırdılar…
171 kişiyi işkence-hanelerde öldürdüler…
Onlarca, yüzlerce kişiyi sakat ve bedensel arızalı bıraktılar…
14 bin kişiyi vatandaşlıktan çıkardılar…
30 bin kişiyi ‘sakıncalı’ sayıp işten çıkardılar…
Binlerce insanı ‘fişleyip’ iş bulma zorluğu çıkardılar…
Yetmez;
927 sinema filmini sakıncalı saydılar…
Evlerden topladıkları kitapları, dergilerin birçoğunu meydanlarda üstü-üste yığıp cayır cayır yaktılar…
Yakamadıklarını SEKA Kağıt fabrikasına göndererek yeniden kağıt hamuru yaptırdılar…
Durun daha bitmedi;
Daha sırada yüzlerce, binlerce -yüzünü aydınlığa dönenlerin-de hesabı görülecek…
Yani; kimi görevinden alınacak…
Kimleri de oradan-oraya ‘sürgün’ edilerek; aklı başına gelene kadar sürüm-sürüm süründürülecek…
Başka?
Durun acele etmeyin söyleyeceğim…
Yapılacak daha çok işleri var…
“Atatürk” diye-diye ‘Atatürk’ün büstlerini pazara…
Düşüncelerini ve felsefelerini mezara sokacağız…
Sırf gösteriş olsun diye kahve köşelerine daha ‘Okuma Köşeleri’ açacağız…
Üniversitelerin özerklik ve akademik yolculuğunu kontrol altına alabilmek için YÖK denilen bir kurum icat edeceğiz…
Yani, üniversitelerimizi öyle kendi haline ve başı-boş bırakmayıp, siyasi erkler tarafından yönettireceğiz…
Başka?
İmam-Hatip okullarını ‘meslek okulu’ statüsünden bir an önce çıkarıp, bazı siyası partilerimizin arka bahçesi yapacağız…
Diğer meslek okullarını da öyle kendi başına buyruk bırakmayıp; onları da yavaş-yavaş, ısındıra-ısındıra -örtülü bir şekilde- İmam Hatip formatına sokacağız…
Başka?
Dini eğitimleri Ana sınıfından başlatıp, Üniversitenin bünyesine sokana kadar çalışıp-çapalayacağız!
Başka?
Daha ‘başkası’ mı kaldı birader?
Daha sonra da;
14 Ocak 1983 tarihinde;
Bütün bu işlerin üstesinden gelen Kenan Evren paşamıza, İstanbul Hukuk Fakültesi tarafından “Fahri Hukuk Profesörü’ unvanını layık göreceğiz…
Bütün bunlardan sonra, sizcede, bizleri bugünlere taşıyan saygıdeğer ‘paşamız’ bu ‘payeyi’ hak etmemiş mi yani?
Bence etmiş…
Üstelik dönüp boy aynamıza bir bakarsak;
Hak edip-etmediğimizi, daha iyi görürüz diye düşünüyorum…
Siz ne düşünürsünüz onu bilemem…
Ama söz sırası sizin…
Buyurun;
Söyleyecekleriniz varsa; çekinmeyin sizlerde söyleyin.,..

1961 ANAYASASI BEĞENİLMEMİŞTİ 21 YIL SONRA YENİSİ GETİRİLMİŞTİ

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM