2019 seçimleri stratejilerinde MHP ve Bahçeli’nin misyonu!

2019 seçimleri stratejilerinde MHP ve Bahçeli’nin misyonu!

MHP lideri Devlet Bahçeli, son grup toplantısındaki sözleri ile 2019 seçimlerine yönelik stratejiler üzerinde önemli işaretler vermiştir.

Bahçeli, adeta özel bir misyon sahibi gibidir…

Ülkemizi 3 Kasım 2002 seçimlerine taşıyan kendisidir. Hatta seçim tarihini belirleyen de kendisidir.  57. Hükümetin Başbakanı Ecevit’in “intihar ediyoruz” demesine aldırmadan ülkemizi seçime götürmüş ve AKP’yi iktidara taşımıştır.

7 Haziran seçimlerinden sonraki tutumu ile de ülkemizin 1 Kasım seçimlerine gitmesine ve AKP’nin iktidarını sürdürmesine neden olmuştur.

Referandum sürecinde “evet” kampanyasına destek vermiş. Geçmişte sert sözlerle eleştirdiği Erdoğan’ın yasama, yürütme ve yargıyı ele geçirmesine, tek güç olmasına katkı sunmuştur.

O süreçten bugüne gayrı resmi bir AKP-MHP koalisyonu var gibidir.

MHP Lideri Bahçeli üstlendiği misyon gereği son grup toplantısında yine önemli sözler söyledi.  Bu sözler dikkatlice analiz edildiğinde, 2019 seçimleri için önemli tespitler yapmak olanaklıdır.

***

Bu stratejiyi özetle şu şekilde açıklayabiliriz. Referandum sürecinde gücünü ortaya koyan ‘hayır blokunun’, 2019 seçimlerinde birlikte hareket etmelerine engel olmaktır.

Aslında AKP’nin son günlerde başlattığı Atatürkçü söylemleri ile MHP lideri Bahçeli’nin grupta söylediği sözler birlikte ele alınmalı ve analiz edilmelidir.

MHP lideri grupta 2019 için iki önemli mesaj verdi.

Teki, “2019 yılında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gerçekleşene kadar AKP ile birlikte hareket edeceğiz” sözüdür.

Diğeri ise; “PKK, HDP ve FETÖ’nün yörüngesine giren CHP’nin Atatürk adını anmaya ne yüzü ne de hakkı kalmıştır” sözüdür.

Aslında bir önceki grup konuşmasında söylediği “ %10 seçim barajı yüksektir, yeniden değerlendirilmelidir” sözü de 2019 için stratejilere yönelik önemsenmesi gereken bir sözdür.

Şimdi bu sözlerin analizini yapalım.

AKP, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü başlayan ve 10 Kasım Anıtkabir ziyareti ile devam eden ‘Atatürk açılımı’ yapmıştır.

AKP’nin bu ‘açılımı’ ile planladığının ne olduğunu Erdoğan’ın sözleri ile anlamak olanaklı. Ne demişti 10 Kasım konuşmasında Erdoğan, “…Atatürk’ün mirasçısı olduğu iddiasındaki CHP’nin Atatürk’le zaten çok daha önceden zayıflamaya başlamış ilişkisi, 10 Kasım 1938’de tamamen kesilmiştir.”

Bu sözler gösteriyor ki, 2019 seçim stratejileri için iktidar ve MHP, Atatürk üzerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler yapacaklardır.

Burada amaçlanan şudur;

CHP’yi Atatürk üzerinden eleştirerek yıpratmak ve CHP içinde, özellikle tabanında tartışmalar yaratmaktır. Ayrıca CHP’yi savunmada tutarak politika üretmesinin önüne geçmektir.

Zaten uyguladıkları bu stratejiyi şimdi yeni bir aşamaya taşımak istemektedirler.

MHP lideri Bahçeli’nin grupta söylediği  “PKK, HDP ve FETÖ’nün yörüngesine giren CHP’nin Atatürk adını anmaya ne yüzü ne de hakkı kalmıştır” sözü de bu stratejiye yöneliktir.

Ancak bu sözün ikinci bir amacı daha vardır…

***

Meral Akşener ve arkadaşları İYİ PARTİ’ yi kurdular. İYİ PARTİ lideri Akşener “parlamenter demokrasiden yanayız” açıklamasında bulundu.

Zaten bu ekip referandumda da “hayır” amaçlı çalıştılar.

Akşener ve arkadaşlarının partileşmesi; hem MHP hem de AKP açısından 2019 için ciddi bir risk oluşturmaktadır.

Anketler baraj sorunu olmadığını da gösteriyor.

O zaman “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” için örtülü bir işbirliği yapmış olan AKP ile MHP için risk var demektir.

2019 için evdeki hesap çarşıya uymayabilir.

O nedenle referandumdaki “hayır” bloku 2019 seçimlerinde yan yana gelmemelidir!..

Bu tespit nedeniyle CHP üzerinden birbiri ile bağlantılı ikili bir strateji planlanıyor.

Teki CHP’yi HDP, PKK ve FETÖ ile işbirliği içinde gösterme çabasıdır. Bu yolla İYİ PARTİ ‘nin CHP ile olası işbirliğine uzak durmasını sağlamak amaçlanmaktadır.

Aynı zamanda CHP tabanında tartışma yaratmak da amaçlanmaktadır.

Bu yolla ‘CHP artık Atatürkçü parti değil, terör örgütleri ile işbirliği içinde’ algısını tabanda yaratmak planı da vardır.

Zaten bir süredir bu politikalara yönelik ipuçlarını görüyoruz.

Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse iktidarın diğer temsilcileri ve Bahçeli sürekli olarak CHP’ye yönelik olarak karalama kampanyası içindeler.

Artık bunu daha planlı yapacaklardır.

MHP lideri Bahçeli, bu planın en etkin sözcüsü görevine getirilmişe benziyor.

Atatürk, HDP, PKK, FETÖ 2019 mutfağında AKP-MHP ittifakının algı yaratma amaçlı malzemeleridir.

Bahçeli’nin dile getirdiği seçim barajı konusu da var.

Bu tartışmalar giderek baraj tartışması yerine seçim sistemi konusuna dönüşebilir.  AKP’de bunu istiyor.

Bu tartışmalar sayesinde dar bölge veya daraltılmış bölgeli seçim sistemine geçebiliriz…

Şimdi bunun artıları ve eksileri kapalı kapılar arkasında yapıldığını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

CHP, bu planları bilerek 2019 stratejini oluşturmalıdır…

‘Derin merkezlerde’ senaryolaştırılan bu ‘tuzak’ hem CHP’ye hem de parlamenter demokrasimize kuruluyor.

Misyon sahibi de misyonunun gereğini yerine getiriyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?