Giresun Üniversitesinin Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediği “3. Uluslararası Felsefe, Eğitim, Sanat ve Bilim Tarihi Sempozyumu”, ulusal ve uluslararası alanda önemli çalışmalara imza atmış bilim insanlarının katılımıyla 10-13 Ekim 2018 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Sempozyum kapsamında Rektörlük fuaye salonunda GRÜ Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı akademisyen ve öğrencileri tarafından düzenlenen Resim Sergisinin, Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları tarafından açılışının yapılmasıyla başlayan üç günlük program, Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda gerçekleştirilen açılış oturumuyla devam etti.
Açılış oturumu öncesinde; Eğitim Fakültesi akademisyenlerinden, Dr. Öğr. Üyesi Zülüf Öztutgan, Arş. Gör. Dr. Kaan Öztutgan, Öğr. Gör. Gökhan Hamzaçebi ve Giresun Halk Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Hüseyin Günay’ın sunduğu müzik dinletisi büyük beğeni toplarken, hemen akabinde protokol konuşmalarına geçildi.
Açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Doç. Dr. Yahya Altınkurt, bu yıl üçüncüsünü Giresun Üniversitesi ile birlikte düzenledikleri sempozyumun ana başlığını Modernite ve Neoliberal Politikalar olarak belirlediklerini ve oturumların da bu konular çerçevesinde şekillendirildiğini söyledi. Etkinliğin Giresun’da düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu dile getiren Altınkurt, Sempozyum Onursal Başkanlığını da yapan Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini noktaladı.
Daha sonra kürsüye çıkan Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Güven Özdem, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile birlikte düzenledikleri “3. Uluslararası Felsefe, Eğitim, Sanat ve Bilim Tarihi Sempozyumu” ile büyük bir organizasyona imza attıklarını belirterek, etkinlik kapsamında beş farklı ülkeden ve yetmişe yakın üniversiteden, alanında uzman üç yüzü aşkın bilim insanını Giresun Üniversitesinde ağırladıklarını söyledi. Sempozyumun katılımcılara ve bilim dünyasına önemli katkılar sağlayacağına inandığını belirten Güven Özdem, etkinliğin düzenlenmesinde kendilerine destek veren; Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek ile sponsorlara ve emeği geçen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Programda konuşan Sempozyumun bir diğer başkanı, Sıtkı Koçman Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Hüseyin Gazi Topdemir de sözlerine salondaki izleyicileri selamlayarak başladı. GRÜ ev sahipliğinde 3.’sünü düzenledikleri sempozyumun marka haline geldiğini ifade eden Sayın Topdemir, sempozyuma katılımın her geçen yıl arttığını belirterek bu durumun memnuniyet verici olduğunu belirtti. Sempozyum programı hakkında kısaca bilgi veren Prof. Dr. H. Gazi Topdemir, etkinliğin verimli geçmesini dileyerek konuşmasını noktaladı.
Açılış konuşmaları kapsamında konuşan Muğla Sıtkı Koçman Ünv. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Duman’ın ardından Rektörümüz Prof. Dr. Cevdet Coşkun kürsüye çıktı.
Giresun Üniversitesi olarak, önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Rektör Coşkun, yoğun katılımla gerçekleşen sempozyumda emeği geçen, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Sayın Prof. Dr. H. Gazi Topdemir ve Doç. Dr. Yahya Altınkurt; Giresun Üniversitesinden Doç. Dr. Güven Özdem ile tüm akademik ve idari personele ayrıca; destek olan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
Üç gün sürecek olan etkinlik kapsamında önemli akademik çalışmaların ortaya konacağını dile getiren Rektörümüz sözlerine şu şekilde devam etti: “Kökleri Antik Yunana kadar geri götürülebilse de, Üniversite kavramı ve ilk üniversiteler 11. ve 12. yy da ortaya çıkmıştır. Ortaçağ Avrupasında ortaya çıkan ilk üniversitelerin temel hedefi, İncil’de ve otoritelerin eserlerinde içkin olarak bulunduğu düşünülen hakikati anlamak, öğrenmek ve öğretmek iken, geç ortaçağda Tümeller kavgasının nominalistlerin lehine sonuçlanması ve ardından yaşanan bilimsel devrim süreciyle otoritelere duyulan inancın sarsılmasıyla; hakikatin inanç önermelerinde ve raflardaki kitaplarda saklı olmadığının, onun bizzat akıl ve duyularla yeniden araştırılması gerektiğinin anlaşılmasına yol açmıştır. Böylece araştırma faaliyeti, eğitim-öğretim faaliyetine ek olarak üniversitelerin temel görevlerinden biri haline gelmiştir. Bilimsel düşüncenin etkilerinin toplumsal hayatta daha fazla hissedilmeye başlandığı 19. yy’dan sonra da bilime sadece belli bir elitin değil tüm toplumun ihtiyaç duyduğunun anlaşılmasıyla da bir bilgi toplumu (epistemik cemaat) oluşturma görevi, üniversitelerin üçüncü temel fonksiyonu olarak görülmeye başlanmıştır.
Bugün burada üniversitelerin bu üç fonksiyonunu da içeren önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile birlikte düzenlediğimiz 3. Uluslararası Felsefe, Eğitim, Sanat ve Bilim Tarihi Sempozyumunun ana teması bu yıl modernite olarak belirlenmiştir. Farklı disiplinlerde çalışan bilim insanlarını bir araya getirecek olan sempozyum, modernite tartışmalarına ve kavrama ilişkin bilim insanlarının görüşlerini sunmalarına olanak sağlamayı amaçlamaktadır. Üç gün sürecek sempozyumda; alanında çok değerli bilim insanlarının katkılarıyla sempozyumun amacını gerçekleştireceğine ve bilim dünyasına ciddi bir katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından oturumlarla devam eden sempozyum kapsamında üç gün boyunca Felsefe, Eğitim, Sanat ve Bilim Tarihi alanlarında çalışan üç yüze yakın bilim insanının katıldığı 6 panel, 2 çağrılı konuşma ve 2 drama çalıştayı düzenlenirken, 8 farklı salonda gerçekleştirilen 84 oturumda da 420 bildiri sunuldu.