Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
‘8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ’ HERKESİN DEĞİL ÜRETEN KADININ GÜNÜ
  • 0
  • 174
  • 09 Mart 2020 Pazartesi
  • +
  • -

Başka hangi kadınların ‘günü’ de?
Hangi kadınların ‘günü’ değil 8 Martlar?

Öncelikle ikinci sorunun yanıtını verelim;
Elini sıcak sudan-soğuk suya sokmayan kadınların değil…
Bir eli yağda, bir eli balda olanların değil…

Hele hele sömürü düzenini kuran kocaların veya o düzene ortak olanların karısının tüm dünyanın kutladığı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü onların hiç değil…

Siz bakmayın dünyayı sömürü altında tutmaya çalışan egemen güçlerin, küresel birlikteliklerin bir araya gelerek ‘8 Mart’ tarihini ‘Kadınlar Günü’ ilan edip, öyle kutlanmasını istemesine…

Siz bakmayın bazı kadınlarımızın veya erkek takımının -bilgi ötesi- bir davranış içinde akıntıya kapılarak bir demet çiçek veya bir hediye alarak ‘kadınlar günü’ kutlamış olmasına…

8 Mart tarihinin de kendine özgü bir öyküsü var…
Yüzyıl ötesine dair bir yaşanmışlığı var…
Ki, hiç zaman geçirmeden çok kısa olmak koşuluyla hemen özetleyelim;

Ülke Amerika ve New York…
Yıl 1857
Bir tekstil fabrikasında çalışan kadın işçiler emeklerinin karşılığını alamadığı ve aynı zamanda çalışma koşullarının çok zor şartlar altında olduğunu ve iyileştirilmesi için işveren’den talep ederler…
Ancak normal yollardan talepleri kabul olmayınca direnişe geçerler…
Fabrika içerisinde sürdürdükleri direnişlerinden vazgeçmezler.

Devletin yönetsel güçleri patrondan yanadır…
Fabrikanın kapısına polisleri yığar…
Ve ‘kadın emekçiler’ direnişlerinden vazgeçmediği için polisler fabrikayı ateşe verirler…
Ve fabrikanın yanmasıyla birlikte 120 kadın emekçiyi diri diri yakarak öldürürler…

Ve;
1910 yıllarına gelindiğinde yangında ölen kadınların anılarına saygı duymak ve onları anmak için önce ‘Kadınlar Günü’ olarak kutlanır…

1917 Rus devriminden sonra ise ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaya başlar ve 1977 yılına kadar böyle gelir…

Ve bu tarihte tekrar ’emek’ sözcüğü kaldırılır ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmasına karar verilir..

Hatta bizim ülkemiz bile 1921 yıllarında savaşın içinde olmasına rağmen 8 Mart tarihinde ‘Emekçi Kadınlar Günü’ olarak anma, kutlama ve kutsama etkinlikleri yapar…

(her ne kadar kısa anlatacağım desem de kusura bakmayın yine ister-istemez biraz uzadı.)

Şimdi bundan sonrasını ülkemiz kadınları üzerinden düşünerek ve kadınlarımızın günlük yaşam koşullarını göz önüne alarak sürdürmek istiyorum…
Daha doğrusu birlikte düşünmeye davet ediyorum…

Her yıl ‘8 Mart’ tarihi geldiğinde bizim ülkemizde de bu özel gün kimileri tarafından ‘Emekçi Kadınlar’ günü olarak kutlanıyor…
Kimileri tarafından ‘Kadınlar Günü’ olarak kutlama yapılıyor…

Ve işin en ilginç ve düşündürücü yanıysa, çoğu kadınlarımız ne ’emekçi kadınlar’ günü olarak kutluma yapıyor ve nede ‘kadınlar Günü’ olduğunu biliyor…

Ki; nereden bilsin benim garibim böyle bir ‘günün’ olduğunu!…
Üstelik böyle bir günün olduğundan haberi olsa bile zamanı mı var kutlamaya?

Günün yirmidört saati oradan-oraya koşmaktan anası ağlıyor!

Yetmiyor; oğlu-kızı bir işe girip, bir baltaya sap olamadığı için üzülüp ağlıyor!

Sesini-soluğunu çıkaramadığı töre cinayetlerine ağlıyor…
Sayısal olarak bilmese de ülkesinde 181 bin çocuğun oyun çağında ‘gelin’ olmalarına ağlıyor…

Son bir buçuk yılda 474 kadının sokak ortasında öldürülmesine;
Televizyon haberlerinden duyduğu 166 kadının cinsel saldırıya uğramasına ağlıyor…

Sadece bu Ocak ayında 21, Şubat ayında 20 ve toplamda 41 kadının kocaları tarafından öldürülmesine ağlıyor…

Daha da ağlayacak bir şey bulamaz sa, ya kendi şehidine, ya komşusunun ‘şehit’ olan oğluna ağlıyor…

Yani benim ülkemin kadınlarının yüzde-doksanı ağlamaktan gülmeye zaman bulamıyor…
Ve bu sınıfın çileli kadınları doğduğu günden bu yana dünyanın kahrını hep omuzlarında taşıyor!

İster inanın, ister inanmayın aynen böyle…
Benim ülkemin kadınları bu minval üzerinde yolculuk yapıyor…

Eeeee?
Şimdi bütün bunlardan sonra Dünya Emekçi kadınlar Günününü kutlarız kutlamasına da, bizimkileri hangi temenniyi kullanarak kutlayacağız onu düşünüyorum…

Hemde TRT Radyo ve Televizyonları ısrarla ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak lanse ederken!..

Ancak kim nasıl lanse ederse etsin…
Ben inandığım şekilde davranıp; fabrikadan- tarlada çalışanına…
Ev hanımından-ırgatlık yapan emekçi kadına..

Çalışma şekli büroda olsa da, beyin emekçisinden-kol emekçisine kadar; emeğe saygı duyup sömürünün her türüne karşı çıkan kadınlarımızın; “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü” en samimi duygularımla yürekten kutluyorum….

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM