ACI TUTSAKLIĞINDA HAYAT

ACI TUTSAKLIĞINDA HAYAT

Sanatla uğraşan insan her şeyin eksik olduğunu bilir, hiç bir zaman düşlediği bir şeyi gerçekleştiremez. Sanata dair her şey sanatçının yaşamında gerçekleşmiş sayılmaz.

Bu yüzden; yeryüzünün tadı-tuzu sizsiniz. Aman ha, tadınızı yitirmeyiniz! Tadını yitiren birine tuz nasıl tat verilebilir?

Göz yaşından alabileceğiniz tat ağzınızda büyüyen acıya benzer, bünyenize sızıntı yapar. Acı tutsaklığında yaşatır adamı ayıltıp bayıltır hayata mecbur kılar.

İnsan düşündüğünü konuşur hissettiğini yaşar.

Sorumluluklarını yerine getiren insanın kendinden sorumlu tutulması ve düşüncelerini bir şekilde dile getirmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Bu hayatta aklın özgürlüğünü savunan, fakat kavgada kendisinden başkasını tutma yürekliliği gösteremeyen insan özgürlükten bahsetmesin.

Kimse kimseyi tanımlama hakkına sahip değildir, kimse kimseye sınırlar çizmeye de. Kimse kimsenin hududunu kontrol etme lüksü de yoktur.

Sizin de bazıları gibi gelecekte anlatacağınız güzel şeyleriniz olsun.

Kimseden bir şey beklemeyin, kimsenin sizi takdir etmesini de…

İçinizdeki deliliği bastırıp ”akıllı, uslu” sıfatların içinde kıvranıp durmayın. İnsanın ‘yeter be” diyerek delirmeyi kabul edeceği anlar da gelebilir.

Hayat deliliğin ağzından kuru kalabalığa yazılmış hitabet gibidir.

Her yaprağın üzerine çiğ düştüğü gibi her aklıselime de biraz delilik düşer. Delirmeyi kabul etmediğim için içimdeki deliliği bastırıp ”akıllı- uslu” sıfatların içinde kıvranıp duruyorum.

Ben, hümanizmin en güzel temsilcilerinden biriyim.

Ütopik düşünüyorsam sizin için değildir.

Zehra Kemâloğlu Öztürk

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?