AFRİN-CERABLUS-HALEP HATTI DAĞITILIYOR MU, BU HATTA TÜRKİYE’NİN GÜVENLİ  BÖLGE PROJESİ RAFA MI KALKTI?

AFRİN-CERABLUS-HALEP HATTI DAĞITILIYOR MU, BU HATTA TÜRKİYE’NİN GÜVENLİ  BÖLGE PROJESİ RAFA MI KALKTI?

Türkiye’nin güvenli bölge projesi Birleşmiş Milletler nezdinde kabul görmemiştir.

Suriye de savaş ilginç bir duruma dönüşmüştür. Her gün savaşan gruplar saf değiştirmekte kim kimin namı hesabına çalıştığı anlaşılamaz hale gelmektedir. Ancak  tüm koalisyon güçleri koro halinde Türkiye’nin aleyhindeki gelişmelere yardımcı olmaktadır.

Hükümet güvenli bölgenin oluşturulmasını beşler çetesinden bekliyorsa, ya çok safız ya da birileri bizi kandırıyor demektir.

ABD Yahudi (şimdilik adına Kürt diyorlar) koridorunu Ayn-El Arab(Kobani)a kadar getirdi bundan sonrasını Rusya eliyle devam ettiriyor. Rusya-İran- Esad Rejimi-PKK nın Suriye kolu PYD ittifak halinde bizim kırmızıçizgimize saldırıyor.

Afrin’e Rusya aracılığı ile İranlı şii milisler, PYD militanları, rejim askerleri taşınırken Türkiye’nin boş durması birleşmeye davetiye çıkarmak anlamına gelecektir.

Afrin Türkiye ile sınırdaş stratejik özelliğinden dolayı ÖSO VE Bayır Bucak Türkmenleri tarafından ele geçirilmeli öncelikle PYD’den ve diğer rejim destekçilerinden temizlenmelidir. Bu bölgeye Türkmenler ve Araplar yerleştirilmelidir.

Özgür Suriye Ordusu ve Bayır-Bucak Türkmenleri kesin olarak Türkiye tarafından desteklenmektedir. ABD ise kerhen destekler görünmekte esasen PYD yi destekleyerek bu koridorun açılması için çaba sarf etmektedir. Üst aklın oyun kurucuları Türkiye’nin aleyhine olacak tüm hamleleri sahaya sürmüştür.

Biz Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi olayını kendiliğinden gelişen ya da Türk aklı ile yapılan bir hakkın kullanılması olarak görüyoruz.2000 km uzaktan gelecek sınırımızda bizimle dalga geçecek bizde bunu yutacağız. Olacak şey değil.Karşılığını gördü ve uçak düşürüldü.Bu olayı ABD aklı ile yaptığımızı düşünenler veya inananlar olabilir.Bu tez bir şartla kabul görür.

Türkiye Afrin-Cerablus hattının PYD nin eline geçmesine ses çıkarmaz bu bölge Ayn-el Arab (Kobani) ile birleşirse o zaman Rusya’nın TSK’nın Suriye’ye giremez tezi doğrulanır ki o zaman uçağın düşürülmesi nin oyun olduğu ortaya çıkar. Daha kötüsü Rusya’dan korkmuş bir devlet algısı yerleşecektir.Türk milleti için bu durum kabul edilebilir bir gerçek değildir.

İçimizdeki Rusya taraftarları Rusların silah ve füze sistemlerinden korkabilir. Unutmayalım ki Türk milleti Malazgirt’te, Çanakkale’de aynı güçlerle savaşmış ve zafer kazanmıştır.Suriye de mazlumların tiranlara karşı mücadelesi devam etmektedir.Türkiye sınırındaki bu oldu-bittilere karşı mutlak surette şiddetle karşılık vermeye devam etmelidir.

Rus aymazlığına, ABD’nin işgüzarlığına karşı gereken cevabı kırmızı çizgi ilan ettiği bu bölgeye bölge ülkelerinden katılanlarla birlikte müdahale edip güvenli bölgeyi oluşturmalıdır. Güvenli bölgede şehirler kurarak Türkiye mülteci konumundaki tüm Suriye vatandaşlarını buralara yerleştirilmelidir.

ABD ve Rusya PYD li teröristlere tonlarca silah ve mühimmat vererek Türkiye aleyhine açık destek veriyorlarsa bu desteğin sahada bir bedeli olmalıdır. Güvenli bölge ilan edeceğimiz alanda hakimiyet kurmalıyız. Hakimiyet silah gücünün sahada görülmesi ile mümkündür. ÖSO(Özgür Suriye Ordusu) ve Bayır-Bucak Türkmenleri’ne Rusya’nın hava taarruzlarına karşı destek verildiği takdirde bir anlam ifade edecektir.

Sonuç olarak Rusya’nın Akdeniz’deki gemileri  S-400 füze sistemleri bizim Suriye’ye harekat yapmamızı engelleyici bir durum olmadığı gibi ABD ve NATO kuvvetlerine de  güvenmemiz gerekmez. Akdeniz’de Rusların 14savaş gemisine karşılık Türkiye’nin 36 savaş gemisi bu gemileri takip etmektedir.Bu savaş gemilerinde kendi ürettiğimiz silah sistemleri de  mevcuttur.Hükümeti test etme vakti gelmiştir.Cerablus-Afrin-Halep hattında güvenli bölge oluşturmayıp mazerete sığınacaksa bilinki bize geçmiş olsun.Yok eğer her şeyi göze alıp dünyaya hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımız  sıklıkla dile getirdikleri adaletli bir dünya için mazlumun yanında yer aldığını fiilen gösterirlerse testi geçmiş olacaklar.Bizde elif gibi dimdik yanlarında durmaya devam edeceğiz.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

1 Yorum

  1. YOL ÜZERLERİNE YAPILAN YÜKSELTİLER

    •Giresun belediyesi iktisat (trafik) müdürlüğü’nün görev yetki ve sorumlulukları trafik müdürlüğü görev ve yetkileri arasında;
    – Belediyenin yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolların, trafik düzenini ve güvenliğini sağlamak.
    – Yapımından sorumlu yollarda trafik için tehlike teşkil eden engelleri gece veya gündüze göre kolayca görülebilecek şekilde işaretlemek veya ortadan kaldırmak bulunmaktadır.

    •Ancak araçların hızlarının azaltılması,hız kazalarının önüne geçilmesi amacıyla belediye sorumluluğundaki şehir içi karayollarında ve sokaklarda Trafik kanun ve yönetmeliklerinde açıkça yer almayan ve standardı olmayan belirtisiz aralıklarla yükselti ve setler oluşturulmaktadır.Bu yapıların başlangıçta faydalı olabileceği düşünülmekle birlikte faydadan çok zarar sağlayan nitelikli özellikleri aşağıya çıkarılmıştır.
    •Ayni yol üzerinde yol alması gereken ve hayati önem taşıyan Ambulans , İtfaiye ,Acil görevler üstlenen Polis araçları istenilen görev yerine duraksamalar nedeniyle zamanında gidememekte,teknik açıdan donanımlarında zararlar oluşturmakta,gitmek istediği yerde gecikme nedeniyle çoğu zaman tepki görmekte ve olay yerine geç intikal ettiğinden sonuçtan olumsuz etkilenilmektedir. (Ölüm,Yangının büyümesi ve söndürmenin güçleşmesi,hırsızın kaçması vb.)
    •Ev eşyası taşıyan araçlar da da ev eşyalarının kırılması,bozulması ve dağılmasına sebep olmakta,taşıyan firma ile taşıtan kişiler arasında problemlere neden olmaktadır.
    •İnsan taşıyan servis ve Dolmuşların ani yavaşlayıp, zıplayıp kalkmaları gibi hareketliliklerde insanların paniklemesi,içinde rahatsızlığı bulunan kişilerin olumsuz etkilenmesine sürücü ile tartışmalara varan sonuçlara götürmektedir.
    •Ticari taşıtlarda taşınan mallar ve araç zarar görmekte ,maliyetleri yükselttiğinden ticari yapıyı olumsuz etkilemektedir.
    •Özel araçlarda,ani hastalanan,rahatsızlanan kişilerin ambulansı beklemeden hastaneye sevkleri,acil yardım ihtiyaçları durumları ile normal zamanlarda özellikle araçların teknik ve elektronik sistemlerinde arızalara yol açarak servet kaybına neden olmaktadır.
    •Özellikle kışın kar yağması durumunda ve geceleri parlatıcı ( parlayan) boylarla belirlenmeyen yükseltilerde setler gözükmediğinden araçların geçişlerinde olumsuzluk ve zarar miktarları en az iki katına çıkmaktadır.
    •Bu nedenlerle zarar görenlerin zararlarının karşılanması ise hemen hemen imkansız hale gelmekte, çözüm üretilememekte ve insanlar mağdur olmaktadır.
    •Bu tür uygulamaların gerek trafik yönetmeliğinde ve gerekse trafik düzenlemeleri ile ilgili mevzuatlarda yer almadığı görülmektedir.Sorunun günümüz elektrik elektronik teknolojileri ile desteklenmiş Trafik işaret ve levhaları ,resimler,denetim mekanizmaları,fotolar vb. daha sağlıklı çözüm yolları varken bu şekilde zarar veren setlerle çözülüyor olması son derece manidardır.

    Hasan ÖZGEN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?