Ahlaksızlık, haksızlık, zulüm belâ ve helâk sebepleridir!..

Ahlaksızlık, haksızlık, zulüm belâ ve helâk sebepleridir!..

İnsanların başlarına gelen felaket ve âfetler kendi hataları sebebiyledir…
Toplumların helak edilmeleri; işledikleri şirk, küfür, isyan ve zulüm gibi günahları sebebiyledir.

Bir toplumda ahlaksızlık, haksızlık, zulüm ve kötülükler çoğalır, bu kötülükleri önlemeye veya kaldırmaya çalışan da olmazsa cezalandırılır, helâk edilir.

Kur’ân-ı Kerim’de zikredilen helak olmuş geçmiş kavimlerin (NUH (a.s), AD, SEMUD, LUT kavimleriyle FİRAVUN ve ona tabi olanların) helak oluşuna bizzat o topluluklarda yaşayanların kendileri sebep olmuşlardır…
***
Allah Teâlâ, helâk olan geçmiş kavimlerin kendi kendilerine zulmettiklerini ve o kavimlerden sonra geleceklere (bizlere) de ibret almamız için haber veriyor:
– “Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.” (Yunus10/44)

– “Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.” (Ra’d 13/11)

– “Biz zulmetmekte olan nice memleket halkını kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka toplumlar meydana getirdik.” (Enbiya,21/11).

– “Andolsun, biz Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi.” (Ankebut, 29/14).

– “Âd kavmi ise yeryüzünde haksız olarak büyüklük taslamış, “Bizden daha güçlü kim var?” demişlerdi. Onlar, kendilerini yaratan Allah’ın onlardan daha güçlü olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi inkâr ediyorlardı.” (Fussilet, 41/15)

– “Onlardan (Mekke halkından) önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkân ve iktidarı onlara vermiştik. Onlara bol bol yağmur yağdırmıştık. Topraklarından nehirler akıttık. Sonra da günahları sebebiyle onları helak ettik ve arkalarından başka bir nesil var ettik.” (Enam,6/6)
***
Ayet-i Kerimelerde dikkat çeken ve ibret alınması gereken bir husus: Yaratıcımız Yüce Allah Teâlâ’nın geçmiş kavimleri günahları sebebiyle helak ettiğini, bu kavimlerin ekonomik ve teknik imkânları iyi olmasına rağmen helak olmaktan kurtulamadıklarını bildirmektedir.

Semud kavmi pek çok nimete nail olmuş, dağları ve taşları oyarak muhkem evler inşa etmişler, yazlık ve kışlık konaklar yapmışlardır. Bolluk ve refah içerisinde yaşamışlar, uzun ömürlü bir hayat sürmüşlerdir. Zamanla Hak yoldan ayrıldılar ve helak oldular.
***
Aynı sebepler aynı şartlar altında genelde aynı neticeyi doğurur.

Günümüzde de helak olan geçmiş kavimlerin helakine sebep olan ahlaksızlık, haksızlık, zulüm ve kötülükler çoğalırken bu kötülükleri önlenmeye veya kaldırılmaya çalışanlar da olmazsa; aynı kaçınılmaz son günümüz toplumları ve bizler için de mukadder olmaz mı?
***
“Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar… Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânete uğrat.” (Ahzap 67-68)

“Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helâk ederdin. Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mi edeceksin…” (A’raf, 155)

Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
28 Eylül 2019 C.tesi / 29 Muharrem 1441

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?