RECEP ŞAHAN
RECEP ŞAHAN
rsahan@giresungundem.com
ALLAH TİCARİ HAYATIN DA RABBİDİR
  • 0
  • 462
  • 14 Aralık 2021 Salı
  • +
  • -

Kur’an insanın dünya ve ahirette “mutlu” olmasının reçetelerini verir. Yaratılmışlar içinde müstesna bir yere sahip insanoğlu Kur’an’ın ifadesiyle başıboş da bırakılmamıştır. (Kıyame 36) Yani insan kafasına göre yaşayamaz. Tanrıya inanıp da Tanrının yer yüzüne müdahil olmasına itiraz edemez, etmemelidir. Zira mülk O’nundur,  biz onun mülkünde emanetçiyiz. O Rabbimizdir ve O’nun çizdiği rotaya göre yaşamak durumundayız. Bunun için de bize gönderdiği   Kur’an’ı hayat rehberi edinmek durumundayız. Kur’an’ı ölü kitabı değil diri kitabı olduğu hakikatine göre yaşamak zorundayız. Kuran hayatımızın her alanında söz sahibi olmalı. Yani dindarlık sadece camiye –namaza indirgenmemelidir. Asıl dindarlık sosyal hayatta, ticari hayatta kendini göstermelidir.

Hayatın tüm alanlarını kuşatıcı hükümler ihtiva eden yüce kitabımız Kur’an ticari hayata dair de bir takım hükümler koymuştur. “Müslümanım” diyen herkes bunlara kör ve sağır olamaz. Bu hükümler “Müslümanım” diyen herkesi ilgilendirir. “Ama” ile “fakat”  ile sulandırmanın da alemi yok.

Kur’an’da ticari hayatı düzenleyen birtakım umumi hükümler vardır. Mesela, “Aranızda mallarınızı, karşılıklı rızaya dayanan ticaret hariç olmak üzere haksız yollarla yemeyin”(Nisa 4 29) ikazı vardır. Mesela Kur’an, “Alışveriş helal riba/faiz haramdır” der.(Bakara 2/275). Aynı ayette faizli işlem yapanların kıyamet günü kabirlerinden şeytan çarpması ile sersemleyen kişiler gibi kalkacağından bahseder. Devam eden ayetlerde ise faizi bırakmayanların “Allah ve Peygamberine SAVAŞ ilan ettikleri” belirtiliyor. Kur’an’da hiçbir günah için böyle bir ifade bulamazsınız. İçki ve zina dahil. Yani faiz eşittir Allah ve Peygamber ile savaş ( Bakara2/ 278-279)

ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR: Bir gün Efendimiz(sav) Medine çarşısında dolaşırken bir buğday yığınına elini daldırdı ve üstü kuru olan buğdayın altının ıslak olduğunu gördü ve şöyle dedi: “Bizi aldatan bizden değildir.” Şimdi bunu alıp bugünkü ticari hayatımız getirelim. Ticari hayatta bin bir hile yaparak haksız kazanç elde eden müslümanları! düşünelim. Aldatan bizden değilse kimden?

Mutaffifîn sûresini bilirsiniz. 83. Sûre. “Ölçü ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun” diye başlar. Burada hilekarlığın konusunun sadece “ölçü ve tartı” olduğu anlaşılmasın. Aslında burası “ticarette hile yapanların vay haline” demektir. Ayette geçen “veyl” kelimesine alimlerimiz iki mana verirler. Bir: Azap ifade eder. Buna göre bu ayet, “ticari hayatta hilekarlık/yolsuzluk yapanlara cehennem azabı var” şeklinde anlaşılır. İki: Cehennemdeki vadinin adıdır. Buna göre bu ayet, “ticari hayatta hile yapanların varacağı yer cehennem vadisidir” şeklinde anlaşılır. Her iki şekilde de ticarette bu tür ahlaksızlıklar yapanların yolunun sonu cehenneme çıkıyor.

Bu arada dürüst tüccara da müjde var. İlgili hadis şöyle:  “Dürüst ve güvenilir tüccar peygamberler, Sıddıklar ve şehitlerle beraberdir” (Tirmizi, Büyuû 4)

Bir mümin dünyevî kâr elde etmek için ebedi hayatını/ahiretini mahvedemez. “Fakat siz ahiret daha hayırlı ve daha kalıcı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz” (İnsan 16-17, ayrıca bkz. A’la 87/16-17)Kalıcı olana yatırım yapmak lazım. Akıllı kişi öldükten sonrasına yatırım yapandır.

İHTİKAR /KARABORSACILIK : Ticari hayatta kırmızı çizgilerimiz   olmalıdır. Müslüman olarak harama-helale dikkat etmek durumundayız. “Nereden gelirse gelsin küpünü doldur” anlayışı müslümanın kitabında yoktur. “İhtikar” da dinen haram kılınan, gayr-ı meşru ticari faaliyetlerdendir. Fıkıh kitaplarımızda “Ticaret” bahsinde bu konu da anlatılır. Nedir ihtikar? Herkesin kolayca ulaşabileceği Wikipedia’ya baktım şöyle diyor: “Vurgunculuk, etik olmayan yöntemlerle kâr elde etme eylemi için aşağılayıcı bir terimdir” TDV İslam Ansiklopedisinde ise şöyle açıklanıyor: “Hakkını yemek, kötü davranmak, kıtlaştırmak, tedavülden çekmek, istiflemek, tekeline almak” anlamlarındaki hakr kökünden türeyen ihtikar, “ticaret malını pahalılaşma gayesiyle istifleyip  piyasaya arzını geciktirmek” manasına gelmektedir.

İhtikar/karaborsacılık, kavram olarak Kur’an’da  geçmese de haksız yollarla kazanç sağlamayı yasaklayan (Bakara 2/188, Nisa 4/161, Araf 7/85) ayetlerin kapsamına (batıl kavramına)  ihtikar da girer. Zira ihtikar da haksız kazançtır. Ahlaksız bir davranıştır. Karaborsacılıktan kazanılan para helal değildir.

Diğer taraftan konu Hz.Peygamber’in hadislerinde geçmektedir. Kur’an’da kavram olarak geçmese de Kur’an’ın müfessiri olan Efendimizin beyanlarından anlıyoruz ki ihtikar/karaborsacılık helal bir kazanç yolu değildir. Hadislerden birkaç misal verelim ve bu bahsi bitirelim.

“Karaborsacı ne kötü bir kuldur. Fiyatların düştüğünü öğrenince üzülür, yükseldiğini duyarsa sevinir” (Tecrid-i Sarih Tercemesi, 6/449),

“Bir kimse Müslümanların yiyeceğini depolar ve onları piyasaya sürmezse, Allah onu cüzzam hastalığı ve iflasla karşı karşıya getirir” (İbn Mace , Ticaret,6)

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM