ALLAH YOKMUŞ GİBİ YAŞAMAK

ALLAH YOKMUŞ GİBİ YAŞAMAK

Yüce Allah Hz. Adem’den itibaren insanlığı kendi yoluna davet edecek peygamberler ve beraberinde de insanlığın yol haritası olan vahiy/ kitaplar göndermiştir. Dünyanın bir imtihan alanı olduğu ve bu imtihan sahasında yapılan her şeyin hesabının tek tek büyük mahkemede verileceğini de vahiy yoluyla insanlara iletmiştir. Ancak Yüce Yaratıcının bütün gayretlerine rağmen insanın yaradılış gayesinin Yaratanına kulluk(Zariyat 51/56) olmasına rağmen onu tanımayıp ona asi olanlara da elbette bu dünyada bir zorlama olmuyor.Zorlama olsaydı imtihan olmazdı. Allah inanana da inanmayana da rızık veriyor, hayat hakkı sunuyor.İnanan ile inanmayan asıl ahiret yurdunda ayrılacaklar.

Yüce Rabbimiz insana irade-i cüziyye dediğimiz bir hür irade vermiştir.

Buna göre insanoğlu önündeki iyi ve kötüyü kendi hür iradesiyle seçecek ve bundan sorumlu olacaktır. İmtihanda olmanın gereği budur zaten. Bunda bir cebir mevzu bahis değildir. Ve insan yaptıklarından sorumludur.

Peygamberler dahil olmak üzere herkes hesaba çekilecek.(Bkz.Araf 7/6) Başıboş da değildir.(Bkz. Kıyame 75/36)

İman noktasında kimse zorlanamaz.Bu manada dinde zorlama yoktur.(Bkz. Bakara 2/256) İman gönül işidir.İmanın mahalli gönüldür.Bu manada insan imana zorlanamaz. Ancak biz Müslümanlar insanları islama davet ederiz.Bunu yaparken de belirli usul ve adab dairesinde yaparız.Bütün gayretlere rağmen iman etmemekte inat edenlere de sadece acırız, üzülürüz.Zira imanı  olmayanlar ebedi hayatını karartmış oluyor.Müslüman,  insanların cehennemi boylamalarından zevk duymamalıdır.Ve müslüman günahkara değil günaha nişan almalıdır. Günah bataklığında çırpınan insana bir tekme daha vurup iyice batmasına değil elinden tutup o bataklıktan çıkmasına yardım etmelidir Müslüman.

Diğer taraftan bugün Müslüman toplumların en büyük problemlerinden birisi de “Allah yokmuş gibi yaşamak“ problemidir. Bu tür kimseler “Allah yok“ demiyor ama Allah tasavvurlarında problem var. Sosyal hayatta sanki Allah yok muş gibi davranılıyor.

Mesela camide Allah hatırlanıyor ama aynı Müslüman dükkanına girince din, iman Kur’an vs hatırlamıyor bile.Müşteriyi kandırıyor,hile yapıyor, terazisi eksik tartıyor(Mutaffifin 83/1-4), evinde namaz yok, oruç yok,  eşi, kızı yarı çıplak geziyor. Sanki Kur’an onlara tesettür hususunda bir şeyler söylemiyormuş gibi bir hayat tarzı söz konusu.Ölümden sonrasına inanmıyor mu(Bkz.K.Kerim,Tegabun 64/7) acaba diyorsunuz ister istemez.Yok eğer inanıyorsa bu nasıl hayat tarzı?Ne kadar da rahat yaşıyorlar.Ya onların bildiği bizim bilmediğimiz bir şeyler var da onlar bu yüzden rahat davranıyorlar.Bize de söyleseler de biz de rahat olabilsek diyoruz kendi kendimize.

Bir kısım insanların da kalplerinde kuru bir imanları vardır. O da biraz sorunlu bir iman. Nasıl mı? Allah bizden dosdoğru iman etmemizi istiyor. (Bkz. Nisa 4/136) Eğer öyle olmamış olsaydı Müşriklerin de mümin olması lazım gelirdi. Zira onlar da Allah’a inanıyor. Hatta İblis de Allah’ı inkar etmiyor ki. Müşriklerin Allah‘a imanı sulandırılmış bir iman.Çok ortaklı Allah tasavvuru söz konusu.

Onlardaki Allah tasavvuruna göre Allah onlara haşa  ne namazı emrediyor, ne orucu ne de tesettürü! Yine onlardaki Allah tasavvuruna göre Allah onlara ne içkiyi haram ediyor ne kumarı. Onlara göre Allah kâinatı yarattı sonra da bir kenara çekildi. İnsanların dünya işlerine hiç karışmayan, dünyaya ait hiç bir söz söylemeyen bir Allah tasavvuru. Kur’an ise ölüleri ilgilendiren , dirileri ilgilendirmeyen okuyup üfleme kitabı..!

Bu zümrenin Allah tasavvuruna göre Allah göklerde bulunur, yer  yüzüne karışmaz, yarattığı insanlar başı boştur, kafasına göre takılır, helal-haram kavramı lügatlerinde yoktur. Sorsan elhamdülillah müslümanım der. Şu yaptığın haramdır, günahtır hesabını nasıl vereceksin, öldükten sonra dirilip hesap vereceksin (Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu/Mutaffifin 83/4)) dediğinizde “bu da mı günah canım, iki kadeh atmayla bir şey olmaz“ diyerek günahı da günah olarak görmemeye başlamıştır ki asıl vahim olan da budur aslında.

Geçenlerde internette/Facebook‘ta bir video gördüm. Görüntülerde  bir grup arkadaş  kırda eğlenip içki içiyor. Altına yorum olarak “bu videoyu yayınlamasaydınız keşke. Çünkü büyük mahkemede şahitleriniz çoğalacak“ dedim. Cevap olarak ne gelse iyi. “Merak etme avukatıma söylerim şahit göstermezler!”

Anlaşılan bu insanların ahiret derdi falan yok.Sonra  yorumlar uzayıp gidince son olarak şunu söyledim: “Son söz: Sözümüz ahiret derdi,ahiret kaygısı olanlaraydı.Sözümü geri alıyorum!“ Anlaşılan bu arkadaşlarımızın öldükten sonrası için bir sıkıntıları yok. Çok rahat görünüyorlar. Rahat olmasalar “Avukatıma söylerim seni şahit göstermezler“  diyerek bizi Ti‘ye almazlardı. Olsun bakalım. Bizim vazifemiz öğüt vermektir. Hatırlatmaktır. Hatırlattık. Allah hidayet versin.Yarın büyük mahkemede tekrar karşılaşılacak elbet.Ama neye yanarım biliyor musunuz? Bu tür insanlar ölünce caminin önüne gelirler de, ey cemaat! Bu merhumu nasıl bilirsiniz?  Dediklerinde hep beraber “ iyi biliriz“ diye yalan söyleriz ya işte buna yanarım. Yaşarlarken dini, dini değerleri ve din adamlarını alaya alırlar, sonra da din adamlarının önüne gelip bir de namazını kıldır demezler mi?Hayat boyu camiye gelmezler ama ölünce camiye gelirler.Sonra da hatim, mevlid, Yasin vs. ile hoop hadi bakalım cennete!!!

Ömür boyu dine düşman ol, cami-cemaate gelme, Allah yokmuş gibi yaşa,Allah yokmuş gibi konuş sonra da cennet hayali kur!!!

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?