Almanya’daki Giresunlular, Tıp Bayramı’nda Dr. Safiye Ali’yi unutmadı

Almanya’daki Giresunlular, Tıp Bayramı’nda Dr. Safiye Ali’yi unutmadı

Kimse yapmazsa, Avrupalı Giresunlular inisiyatif alacaklar

İslam  KARAOSMANOĞLU / DORTMUND (TR Haber)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin  ilk Türk kadın doktoru olan Dr. Safiye Ali’nin mezarı yaklaşık bir yıl önce tesadüfen Almanya’nın Dortmund kentinde bulunmuştu. Mezarın yeri tespit edildikten sonra bir çok Türk STK’ları ve Türkiye Cumhuriyeti Essen Başkonsolosluğu  yapımı için harekete geçmişlerdi ama aradan bir yıl geçmesine rağmen hiç bir ilerleme kaydedilmedi.

GİRESUNLULAR ZİYARETE GİTTİLER

14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Dortmund’daki Merkez Mezarlığını ziyaret eden Giresunlu Dr. Ömer Er Derbeder, İYİ Parti Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Giresun Belediye Meclis Üyesi Harun Cici, Tirebolulu gazeteci Tevfik Kara ve Sivaslı  Dr. Zati Altay: „Herkes Dr. Safiye Ali’nin mezarını ziyaret için  8 Mart Dünya Kadınlar Gününü tercih etti ama bizim tercihimiz 14 Mart Tıp Bayramı oldu. Zira Dr. Safiye Ali Türkiye Cumhuriyetinin ilk Türk kadın doktorudur. Öyle bir değeri, Tıp Bayramında ziyaret etmemek vefasızlık olurdu. Cumhuriyet tarihimizin ilk Türk kadın hekimi olan Dr. Safiye Ali’yi ziyaret ederek, ruhuna dua gönderdik.“

HİÇ HAREKET YOK

Geçen yıl mezar yeri tespit edildikten sonra Dortmund’daki Türk STK’ları ve Essen Başkonsolosluğu yetkilileri mezarın yapımı veya çevre düzenlemesi yapılacağını açıklamışlardı. Aradan bir yıl geçmesine rağmen hala bir adım atılmaması bizi derinden üzdü. Bu resmen vefasızlıktır“ dediler.

 BİZ İNİSİYATİF ALMAYA HAZIRIZ

Dr. Ömer Er Derbeder, Dr. Zati Altay,  iş insanı Harun Cici ve Tevfik Kara’dan oluşan heyet: „Çok abartılı bir mezara gerek yok. Zaten buradaki mezarların çoğunluğu yazılı bir taş’tan ibaret. Daha önceden konuya el attıklarını söyleyen kurum ve kuruluşlar yapmayacaklarsa  biz inisiyatif almaya hazırız. Tüm masrafı üstlenip, Dr. Safiye Ali’nin mezarını yaptıracağız“ dediler.

  1. SAFİYE KİMDİR?

Safiye Ali (2 Şubat 1894, İstanbul – 5 Temmuz 1952, Dortmund

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın tıp doktoru ve tıp eğitimi veren ilk kadındır. Anne çocuk sağlığı üzerine çalışmalar yapan Safiye Ali’nin adı Süt Damlası Bakımevleri ile anılır.

Mesleki çalışmalarının yanı sıra İstanbul’da başlayan feminist  harekete katılarak Türk kadınının seçilme hakkı için mücadele etmiştir.

Yaşamı

1894 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Sultan Abdülaziz ve 2. Abdülhamid’in yaverlerinden Ali Kırat Paşa, annesi Şeyhülharem Hacı Emin Paşa’nın kızı Emine Hasene Hanım’dır. Safiye Ali, dört kız kardeşin en küçüğü idi.

Ailesi, Osmanlı İmparatorluğu, döneminde çeşitli hizmetleriyle tanınmıştır. Dedesi Hacı Emin Paşa 17 yıl Mekke şeyhülislamlığı yapmış ve hâlen aktif beş vakıf kurmuştur. HYPERLINK “https://tr.wikipedia.org/wiki/Safiye_Ali” \l “cite_note-ayse-2”] Babasını küçük yaşta kaybeden Safiye Ali, dedesi Emin Paşa’nın Valideçeşme’deki konağında büyüdü.

İstanbul’da Amerikan Kız Koleji’nde öğrenim gördü. Ocak 1916’da kolejden mezun oldu.  Kolej yıllarında iken tıp doktoru olmaya karar verdi. Kadın hastaların kadın doktorları tercih etmesinden ötürü ülkede kadın doktorlara gereksinim duyuluyordu ancak Darülfünun Tıp Fakültesi henüz kadın öğrenci kabul etmiyordu. 1. Dünya Savaşı sürerken maddi güçlüklere rağmen Almanya’ya  giderek Würzburg Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gördü. Dönemin Maarif Nazırı Ahmet Şükrü Bey’in yardımıyla devlet bursu alan Safiye Ali, çok hızlı bir şekilde Almanca öğrenerek hemen derslere başladı. Amerikan Koleji mezunu olması sebebiyle zorluk çıkaran Bavyera Millî Eğitim Bakanlığı, sınavda aldığı birincilik derecesi karşılığı Safiye Ali’ye “doktor namzeti” ünvanını verdi. 1921 yılında “bebeklerde iç Pakimenenjit kanaması’ hakkındaki tezi ile diplomasını aldı.

FERDİNAND AŞKI UĞRUNA  „FERDİ ALİ“ OLDU

İstanbul’a döndükten altı hafta sonra kadın ve çocuk hastalıkları ihtisası yapmak üzere tekrar Almanya’ya gitti. Burada Dr. Ferdinand Krekeler (sonradan aldığı adı ile Ferdi Ali) ile evlendi.

Haziran 1923’te Türkiye’nin ilk kadın doktoru olarak icazetnamesini aldı ve eşi ile birlikte Cağaloğlu’nda muayenehane açtı. İlk zamanlar tanınmadığı için muayenehanesine kimse gelmemiştir ve hatta kadın olduğu için düşük vizite ücreti ödemek isteyenler bile olmuştur. İstanbul’da beş yıl doktorluk yaptı ancak karşılıksız olarak anne-çocuk sağlığına yaptığı hizmetler klinik çalışmalarının önüne geçti. Bu dönemde ayrıca Amerikan Koleji bünyesinde açılan ilk kız tıp okulunda jinekoloji ve obstetrik dersleri vererek kızlara tıp eğitimi veren ilk kadın öğretim üyesi olarak tarihe geçti.

SÜT DAMLASI BAKIMEVİ’NİN BAŞINA GEÇTİ

Anne sütünden kesilen ve steril süt içme imkânından mahrum olan çocuklar için Fransız Kızılhaç’ı tarafından kurulup 1925’te Himaye-i Eftal Cemiyeti’ne bırakılan Süt Damlası Bakımevi’nin başına geçen Safiye Ali, gönüllü çalışmalarıyla bakımevine etkinlik kazandırmıştır. Süt Damlası’ndaki çalışmaları kadınları emzirmeye teşvik etme; yetersiz beslenen çocukların sağlıklı beslenebilmeleri amaçlı eğitimler düzenlemeye odaklı idi. Safiye Ali ayrıca sütten kesilmiş 1 yaş sonrası hasta ve zayıf çocukların bakımı ile ilgilenmek üzere Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezi Küçük Çocuklar Muayenehanesi’ni kurdu. Londra, Viyana ve Bolonya’da düzenlenen kongrelerde Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni temsil etti.  Mesleğinin zirvesinde iken Süt Damlası’ndan istifa etmek zorunda kaldı.

MUAYENESİ OLAN TEK KADIN DOKTOR

Ocak 1928’de sadece muayenehane doktorluğu yapıyordu. Bu tarihte, İstanbul’da muayenehanesi olan hekimler arasındaki tek kadındı. Bu dönemde toplum, kadın doktora o kadar yabancıydı ki Malul Gaziler Büyük Ticaret Salnamesinde adı, “Safiye Ali Bey” olarak geçmektedir. Erken Cumhuriyet dönemindeki kadın hareketinin içinde yer alan Safiye Ali’nin 1928’de Bolonya’da toplanan Beynelmilel Kadın Doktorlar Konferansı’nda edindiği sosyal ve bilimsel izlenimleri Servet-i Fünun’da yayımlanmıştır.

Safiye Ali, mesleki çalışmalarının yanı sıra İstanbul’da başlayan feminist harekete katıldı ve Türk Kadınlar Birliği’nin Sıhhiye Komisyonu başkanlığını üstlenerek fuhuşla mücadele için çalıştı.

Kanser teşhisi konulması üzerine Türkiye’den ayrılarak Almanya’ya yerleşti. 2. Dünya Savaşı yıllarında sağlığı el verdiği sürece mesleğini sürdürdü. 5 Temmuz 1952’de Dortmund’da 58 yaşında öldü.  (Kaynak: Wikipedia)

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?