Anadolu İnsanının Umudu Menderes ve Arkadaşlarıydı

Anadolu İnsanının Umudu Menderes ve Arkadaşlarıydı

Türkiye’nin Demokrasi Şehidi Adnan Menderes ve 2 arkadaşının idamının 56. yılında hala taptaze acılar ve keder içindeyiz.

Türkiye; başbakanını idam eden bir ülke olarak tarihe geçti 17 Eylül 1961’de… Genç Türk demokrasi tarihi için öyle bir kara lekeydi ki bunun; üzerinden yarım asır geçtiği halde hala tam olarak temizlenemedi. “Yeter Söz Milletin” diyerek bir ülkenin, bir coğrafyanın kaderini değiştiren büyük siyaset adamı Adnan Menderes bugün hala en ulvi saygıyla anılıyor ama onu idam edenler bugün tarihin en karanlık dehlizlerinde lanetlenmiş haliyle duruyor.

MENDERES VE DEMOKRASİ

Cumhuriyetçi Serbest Fırka’nın Aydın İl Başkanı oldu. Demokrasiye sonuna kadar inanıyordu. Memleketin ancak yeni fikirler ve yeni kadrolarla ayağa kalkacağına inanıyordu ama genç Cumhuriyet’in bu cesur denemesi başladığı gibi bitti. Avukat Adnan yine toprağına, Çakır beyli Çiftliği’ne döndü. Atatürk geldi bir gün Aydın’a. Ve, genç avukat Adnan’ı gördü “Sen burada kalmayacaksın” dedi. Ve, Çakır beyli Adnan Bey’in Ankara günleri başladı böylece. Yıl 1946’ya geldiğinde, Adnan Bey arkadaşlarıyla “Dörtlü Takrir’i” vermişti. Bu belge aslında, yoksulluğa bir isyan belgesi, özgürlüğü hasret bir milletin çığlığıydı aslında. 1950’deki Demokrasi Bayramı’nın da başlangıç belgesiydi aslında. Tarihler 14 Mayıs 1950’yi gösterdiğinde milletin temsilcisini ilk kez özgürce seçtiği, bir büyük milletin kaderinin tamamen değiştiği bir kutlu gün idi bu aslında. At nalı çivisinin bile ithal edildiği bir dönemden söz ediyoruz.

Çarıktan iskarpine, gani arabasından traktöre ,isli lamba ve camlı ışıktan elektriğe geçişin adıydı.

Milli iradenin hükümranlığının hâkim olduğu günün adıdır bu aslında. Çakır beyli….

Adnan Bey’ın başvekilliğinde 10 yıl sürecek Altın Devri’nin de başladığı tarihin adıdır aslında.

Işıksız köyün kalmadığı, barajların yapıldığı, rakamları dikine büyüyen, Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıran bir 10 yıl. Ama; bu saadeti bu büyük Türk milletine çok gördüler tabii. Milletin refah ve kalkınma yolunda ilerleyişini, özgürlüğü çok gördüler. Dışarının düşmanlarının, içerideki işbirlikçileri eliyle 27 Mayıs denilen o kara ihtilali yaptılar, yaptırdılar.

Adına Yassıada dedikleri kurdukları uyduruk mahkemelerde bin bir yalan ve düzmece suçlamayla milletin sevgilisi Çakırbeyli Başvekil Adnan Menderes’i katlettiler. Ve onun iki arkadaşını (Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan). İşte; demokrasi tarihimizin kapkara lekesi olan 17 Eylül 1961’in bir yıl dönümünü daha karşılıyoruz bugün. İçimiz hep buruk.

Bir yanımız hep karanlık. Yarım asır geçmiş ama Aydın’ın efesi, Çakır beyli Adnan Menderes’in ışığı hiç sönmedi.

Demokrasiye inanan herkes, demokrasiye ışık saçan bu Aydın evladının aziz anısı önünde saygıyla eğiliyor.27 Mayıs 1960 darbesini izleyen günlerin korkunç ithamları, korkunç yazıları, korkunç haberleri daha sonraları yerini suskunluğa, en sonra da gerçeklerin yansıtılmasına neden olmuştur. Türk Milleti, bugün 56 yıl evvel asılmak gibi bir şanssızlığa uğrayan Menderes, Zorlu, Polatkan’ı tazimle, saygıyla, bağlılıkla, muhabbetle anıyorsa karşı koyarcasına ortaya koyuyorsa bunun tek bir anlamı vardır. O da, Türk milletinin kendisine hizmet edenleri ne pahasına olursa olsun unutmayacağının ve vefa duygusundan kopmayacağının çizgisidir.

ANKARA, NIN ALIŞIK OLMADIĞI BİR TARZ

Takvimler 22 Mayıs 1950’yı gösterdiğinde artık Türkiye’nin başvekili

Adnan Menderes hükümet bir hafta sonra güven oyu aldı. Başbakan Adnan

Menderes TBMM’deki ilk konuşması için kürsüye doğru yürüdü.

Tarihi Dakikalardı ilk sözleri,

“Biz aynı partinin birbirini takıp eden hükümetlerden değiliz. Millet

İdaresiyle ile iktidar gelen partiyiz. “Cümlesiydi.

Memleketin yeni başvekili kürsüden, “Bu vatan üzerinde yaşayan

Çalışkan insanların kaderi değişecek” diyordu

Anadolu insanının umudu ,beklentisi  Menderesten ve arkadaşlarından , böylece zirveye çıkıyordu

O gün ve bu umut yıllar boyu git gide artacaktı.

Başbakan Adnan Menderes, eski Dış işleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan’

“56 yıl geçti, 56 koca yıl. Bu millet Adnan Menderes’i unutmadı, Fatin Rüştü Zorluyu unutmadı, Hasan Polatkan’ı unutmadı ama bu millet o yargıçların ismini dahi hatırlamak istemiyor. Bu millet artık o söyleme sahip siyasileri ve düşünceyi besleyenleri demokrasi düşmanlarını bu topraklarda istemiyor. Rabbim bir daha bu ülkeye .16 Eylül 17 Eylülleri yaşatmasın. Demokrasinin ve özgürlüklerin var olduğu bir ülke milletin her anlamda var olduğu bir ülkedir.

Adnan Menderes ismi, Türk tarihine ve Türk Milleti’nin gönlüne ebediyen unutulmayacak şekilde yazılmıştır.

Sizlerin yaktığı demokrasi ışığı ilelebet yanacaktır.

Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’yu Demokrasi şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum…Mekanları Cennet Olsun…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?