Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ARA- SIRA ARŞİVLERİMİZİ AÇALIM NELER OLUP-BİTMİŞ BİR BAKALIM
  • 0
  • 182
  • 14 Şubat 2020 Cuma
  • +
  • -

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bugünkü sohbet konumuz anılara dayalı bir konu olacak…
Yani dünün gençlerini…
Bugünün ‘eski tüfekleriyle’ birlikte yarım asır geriye yönelik düşler kurulacak…
Ve durumda, haliyle o günlerin tanığı olmayanlar, o günleri birebir yaşamayan genç kuşaklar bu konunu biraz dışında kalacak…

Ancak ben her ne kadar ‘konunun dışında kalacak’ diye ifade etsem de; o günlerin öyküsünü dinlemek ve öğrenmek isteyen bugünün zeka seviyesi yüksek gençliği anlatılanları can kulağı ile dinlerlerse günümüzle bağlantı kurup, o günleri bu günlerle mukayese etme şansı yakalayacak diye düşünüyorum…
Ve sözü daha fazla uzatmadan konuya giriyorum…

Bundan yarım asır önce…
Amerikanın 6. Filosu İstanbul’a gelip demirleyince…
Genlerini Mustafa Kemal Atatürk’ten ve devrimcilikten alan gençler Amerikalı Conileri protesto edip ve bir an önce ülke sınırlarının dışına çıkmasını isterken;

(Belki hala inanmayanlar ve inanmakta tereddüt edenler olur diye düşünüyorum. Eğer bana inanmıyorlarsa girsinler İnternet denilen aygıta sorsunlar orada göreceklerdir.)

İnsanlığa düşman olanlara düşman olan bir kesim devrimci genç Amerikan emperyalizmini ve onun askeri güç gösterisi olan 6. Filoyu protesto edip, bir an önce ülke topraklarını terk etmesini isterken;

Bir başka gençlik kesimi ise; hem tallahi, hem billahi 6 Filonun askerlerini davul-zurnayla karşılayıp, hatta gemilerini kıble yapıp namaz kılıyorlardı…

Yetmedi…
Genelevleri beyaz badanalarla boyayıp duvarlarına ‘WELCOME yani ‘Hoş geldiniz’ tabelaları asıyorlardı…

Durun daha bitmedi…
‘Hoş Geldiniz’ tabelasını sadece genelevlere değil, herkes daha iyi görsün diye ‘Kız kulesine’de’ ve Cami minarelerine de ışıklı mahyalarla ‘WELCOME’ diye yazılar asıyorlardı…

Ve üstüne-üstlük yaptıkları bu kepazelikler yetmiyormuş gibi birde utanmadan 6. Filoyu protesto eden gençleri çamur atıp isyan çıkarmakla suçluyorlardı…

Sol kolunu omuz başından kestirerek diyet veren Alucralı Harun Karadeniz;
“Amerikanın sınırları Kars’tan başlar diyen başkanın askerlerine alkış mı tutsaydık” diyen bu karayağız delikanlıyı böyle dedi diye derdest edip hücrelere sokuyorlardı…

Sevgili dostlar,
Değerli canlar,

Bugün 2020 yılının 13 Şubat günü…
Yarın 14 Şubat ise Sevgililer günü…

Lütfen şimdi görselde paylaştığım resme bir kez daha bakalım.
Yani, o mikrofon başında konuşan genç bayana ve arkasında pankartlarıyla yürüyenleri bir kez daha inceleyelim…

İşte o siyah-beyaz fotoğrafta görülen kızlan üniversiteliler…
Sanılmasın ki zengin aile çocukları…
O genç kızlar, Anadolu’nun bağrından kopup gelen dar gelirli ve en zengini orta gelirli bir memur çocuğu…

Onlar;
Süslü-püslü züppe zengin aile kızlarının içinde yer almayan ve ülke sorunlarının sorumluluğunu duyan o günün genç kızları…

Onlarında sevme ve sevilme hakları vardı…
Onlarında 14 Mart sevgililer günün kutlama hakları vardı…
Ama onlar; ülke sevdası daha önce geldiği için ‘sevgili tutmaya’ zaman bulamıyorlardı…
Daha doğrusu o yaşanması gereken güzelim duyguları zamanı bırakıp ve yarınlara erteliyorlardı…

Şimdi o günün genç kızlarına ne mi oldu?
Hemen söyleyelim;
Onların birçoğu şimdi aramızda yok…
Kimilerini işkence tezgahlarında sakat bırakıp ve erkan yaşta bu dünyadan elini-ayağını çektirdiler!

Kimilerine yaşama hakkı tanınmayıp oradan-oraya sürüldü…
Kimileri karakollarda saçlarından yakalanıp yerlerde süründü..
Kimileri cezaevlerine tıkılarak çürütüldü…
Çok az bir kesimi de eceli gelince öldü,,
Sayıları iyice azalanlarda şimdi saçları kırarmış…
Bellerini iyice kamburlaşmış…
Yüzleri-gözleri ve alnı iyice kırışmış bir şekilde yaşayıp gidiyor.

Onların çocukları birilerinin çocukları gibi vekil-vükala da değil.
Onlarını çocukları birilerinin çocukları gibi fabrikatör de değil.

Daha doğrusu ya torun bakıyor…
Ya da eskilerle-günümüzü mukayese yaparak iç geçiriyor…
Başka ne yapacak?
Kalkıp da sonradan görme beyzade hanımları gibi saraylarda keyif sürecek hali yok ya!
Her neyse…
Daha fazla karıştırmayalım…
Fazla karıştırırsak başka kokular da çıkmaya başlar!
En iyisi susmak…

Hoş kalın,
Hoşça kalın,
Sağlıkla malın..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM