ASIL OLAN NE KADAR FAZLA YAŞADIĞIN DEĞİL, NE KADAR MUTLU VE HUZURLU YAŞADIĞINDIR

ASIL OLAN NE KADAR FAZLA YAŞADIĞIN DEĞİL, NE KADAR MUTLU VE HUZURLU YAŞADIĞINDIR

Şükretmemiz gereken en önemli durum: Sabaha gözlerimizi açabiliyor olmak.
Allah ömür hanemize bir gün daha yazmış belki de, bilemeyiz.
O yüzden her günü, her anı mutlu ve huzurlu geçirmeliyiz.
Bir de sağlımız yerindeyse, birine ihtiyaç duymadan yürüyebiliyorsak, yardımsız yemek yiyebiliyorsak en büyük zenginliğin içindeyiz demektir.
Çünkü zenginlik bazen mal-mülk değildir.
Nice zenginler vardır ki, tekerlekli sandalyeye mahkumdur.
Nice zenginler vardır ki, aileden yoksundur.
İnsanın asıl zenginliği sağlığı ve ailesidir.
Tüm bunlar mutlu olabilmek için aslında yeterlidir.
Ama biz mutluluğu ve huzuru başka şeylerde arıyoruz. Her şeyin “EN” iyisi, “EN” fazlası olsun istiyoruz. Sağlıktan önce “EN” kavramını hayatımızın merkezine koyuyoruz.
Bu şekilde de hep daha fazla mutsuz, hep daha fazla huzursuz bir yaşam sürüyoruz.
Hep daha fazlasını istedikçe, şükretmeyi hayatımızın merkezinden çıkardıkça vicdandan ve ahlaktan yoksun, daha bencil bireyler oluyoruz.
Maneviyatı unutuyoruz.
Maneviyat demek sadece ibadet etmek değildir.
Maneviyat demek, vicdan demektir.
Maneviyat demek, ahlak demektir.
Maneviyat demek, rahmet demektir.
Maneviyat demek, mütevazılık demektir.
Maneviyat demek, insanlara saygılı olmak demektir.
Asıl olan ne kadar fazla yaşadığın değil, ne kadar mutlu ve huzurlu yaşadığındır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?