ATASÖZLERİ VE FETÖ

ATASÖZLERİ VE FETÖ

Her yönlü ortaklık devam ederken, bir kesim tarafından ülkemizin tanıtımını yapan en saygın kişisi, değerli adamı olarak icazet alınan, “Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi!!!” diye isimlendirilen ilkokulu dışarıdan bitirmiş imamın önderliğinde, 15 Temmuz’da rejime yönelik yapılan darbe girişiminin üzerinden üç ay geçmesine karşın yazılı, sosyal medya ve siyasi alanda  gündemdeki yerini korumaya devam etmekte.

Gazetelerin köşe yazarları ile TV’deki tartışmaların tamamı bu konuyu irdelemekte.

Başarıldığında ülkemiz yönetim yapısını tamamen değiştirecek, iç savaşa neden olacak  bu harekete karşı duyarlı olanlar büyük bir belayı savuşturdular.

Darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’e dayalı alınan ve uygulamaya konulan kararlar ayrı bir tartışma konusu.

Bu ve benzeri durumlarda toplum tarafından benimsenmiş, öğüt verici, yol gösterici, inandırıcı, uyarıcı, kısa ve özlü sözler olarak bilinen, uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş atasözleri ile örnek verilir.

Sayın Cumhurbaşkanı, günümüzde ülkemizi en güzel betimleyen atasözünü geçen aylarda, “…ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette…ben bir şey atayım da nasıl olsa tutar..” diyenler var dedi. Kısacası “at izi, it izine karışmış”

Bugünlerde en çok test ettiğimiz bu söz, iyi ile kötünün birbirinden ayrılmasının zor olduğu, karışık durumları anlatır.

Asıl tehlikeli olan toplumun kime, neye, nasıl, nereye kadar güveneceğini şaşırmasıdır.

Bu izleri karıştıran ve birbirinden ayıracak olan kimler?

Karıştırılmış olsa da farklı ayaklara ait olan bu izler kolaylıkla ayırt edilebilir.

Yeter ki kararlı ve gerçekçi olunsun.

Bu süreçte, kanıtlanamayan bir konu hakkında kesin bir hükümde bulunup görüş bildirmeler ilk planda. Asılsız, gerçek dışı iddialarla kişi ve kurumları zan altında bırakmaya çalışanların yalanları açığa çıktığında hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başlarlar. Bu gibiler ise “çamur at izi kalsın” cılardır.

Kişi hakkında hiçbir dayanağı, doğruluk payı bulunmayan bir konuyu ortaya atarak zarar vermekten büyük keyif alırlar. Onlar için gün, bu gündür. Harekete geçtiler bile.

“Cadı avına çıkanlar” köşe başında beklemekte. Bunlar “puslu havayı severler”

Suçlu ya da suçsuz olduğuna bakmadan, kanıt bulmadan, önyargılarına dayanarak, acele birilerine ceza verilmesine neden olup zarara uğratanlar “cadı avına” çıkmış olanlardır.

Başkalarının kanatları altına girip, kendilerini güçlü sananlar bu sınıflandırma içersinde yerlerini alalı epey oldu.

Bu ortamda, “Sap ile saman birbirine karışır.”  İyi ile kötü, dost ve düşmanı ayırmak çok zorlaşır.

Asıl sıkıntı “kurunun yanında yaş da yanar” sözünün gerçeğe dönüşmesidir.

Suçlu kişilerin yanında bulunan masum olanların da zarar görmesi, suçluymuşçasına hakkında işlem yapılması en zor olanıdır.

Söz ve davranışlarıyla toplum içersinde sevilmeyenlerle birlikte hareket edenler, onun kötü huylarını benimsemeye başlar. Kötü huy bulaşıcı olup, etrafındakilere de sıçrar. Böylece, “üzüm üzüme baka baka kararır.”, “körle yatan şaşı kalkar.”, “kıratın ya huyundan, ya suyundan” atasözlerine uygun nasiplerini alırlar.

Her ne kadar “aldandık, aldatıldık, kandırıldık, inandırıldık…” denilse de, FETÖ’nün bu kadar güçlü olmasına neden olanlar “ne ekersen onu biçersin”, “rüzgâr eken fırtına biçer.” atasözlerinin gerçekleşmesine neden oldular.

Topluma zarar verenler sonunda sert tepkilerle karşılaşır ve zararı kendileri görürler.

Bilinçli, planlı ve kasıtlı olarak rejimi değiştirmeye çalışacaksın, toplumun huzurunu bozacaksın. Öyleyse, hukuk kuralları içersinde hak ettiğin cezaya razı geleceksin

Bu durumda “keskin sirke küpüne zarar verir”, “son pişmanlık fayda etmez”, “kendi düşen ağlamaz” sözlerinin ne ifade ettiğini bileceksin.

Nankör, art niyetli, ikiyüzlü, değer bilmeyenlere hiç hak etmedikleri halde istedikleri tüm olanakları sunar, karşılığında ihaneti görürseniz  “ne istediniz de vermedik” demek yeterli olmaz.

O zaman, “besle kargayı oysun gözünü” ve “koynunda yılan beslemek”. “dost kazığı acı olur”, “sırtından bıçaklanmak”, evlatlığı Brütüs tarafından bıçaklandığı esnada Roma İmparatoru Sezar’ın, “sende mi Brütüs?” sözleri gerçek olur.

Atasözleri ve geçmişten ders alınmazsa “akılsız başın cezasını ayaklar çeker”

Bugünkü ortamı anlatan daha onlarca atasözü bulabiliriz.

Önemli olan, hukukun üstünlüğü, hak, adalet, eşitlik… vb. kavramların uygulamaya konulmasıdır.

Ünlü Filozof Aristo; “…hukuk, devletin toplumsal düzenidir” der.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?