Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sayfa sohbetimiz;

Giresun Atatürk Stadyumu üzerine olacak….

Sayfa ve söyleşi konuğum ise;

Ömrünü bu kentin gelişmesi, güzelleşmesi ve ortak çıkarları için ortaya koyan bir Giresun sevdalısı…

Adı; Uğur KARAİBRAHİMOĞLU

1941 Bulancak doğumlu,

80 yaşına gelmesine rağmen…

Söz konusu Giresun olunca;

Tepeden-tırnağa enerji dolu!…

Emekli olmadan önce sorumluluk aldığı alanlardan bazıları;

Giresun İl Bayındırlık Müdürü…

Giresunspor da yöneticilik…

Mimarlar Odası Başkanlığı…

Emekliliğe ayrıldıktan sonra;

Uzun süre Kent Konseyi Başkanlığı (devretti)

Giresun Çevre ve Kültür Başkanlığı (devam ediyor)

(Giresun Üniversitesinin kuruluş çalışması, Ordu-Giresun Hava alanı gibi gönüllülüğe dayalı ‘öncülüklerin’ hepsini saymaya kalksak, asıl yapmak istediğimiz söyleşimize yer kalmayacak.)

Onun için bu kadar ‘biyografik’ tanıtımı yeterli sayalım…

Şimdi asıl yapmak istediğimiz söyleşiye geçelim istiyorum…

İstiyorum; istemesine de…

Ancak izniniz olursa, şu küçük -ön bilgi notunu-da buraya kısaca düşmek isterim..

Şöyle ki;

Sayın Uğur Karaibrahimoğlu’na ‘Atatürk Stadyumu’ üzerine sohbet yapma teklifini ben yaptım…

Sağ olsun, o da teklifimi kabul etti…

(Ancak malum yasaklar nedeniyle sohbetimizi yüz-yüze yapamayıp, zorunlu olarak -zorda olsa- telefon üzerinden gerçekleştirebildik.)

Buyurun…

Sözü daha fazla uzatmadan yaptığımız söyleşiyi sizinle de paylaşayım…

(Sohbetimizde ‘soru’ beni ‘yanıt’ Uğur ağabeyi ifade edecektir)

SORU; Sevgili ağabeyciğim, söyleşi teklifimi kabul ettiğiniz için öncelikle size çok-çok teşekkür ederim..

Daha önce telefonda da belirttiğim gibi sizinle yıkılan ‘Atatürk stadyumu üzerine sohbet etmek istiyorum.

Öncelikle -sizi tanımayanlar için- bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

YANIT; 1941 yılında Bulancak’ta doğdum.

İlk ve Ortaokulu doğduğum ilçede okudum.

Lise eğitimimin 1. ve 2. sınıflarını Giresun lisesinde devam edip, ancak son sınıfı İstanbul-Vefa lisesinde okuyup bitirdim…

Üniversiteyi de; Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde okuyarak 1963 yılında mezun olup; Mimar Mühendis olarak yaşamın içerisinde yer aldım…

SORU; Liseli yıllarınızda 19 Mayıs Gençlik Bayramı için okulların yaptığı toplu jimnastik ve gösteri hareketlerinin provalarını nerede yapıyordunuz?

YANIT; Provaları da Atatürk Stadyumunda yapıyorduk, törenleri de aynı stadyumdu yapıyorduk…

SORU: Spor uğraşlarınız oldu mu, olduysa hangi spor dalında oldu?

YANIT; Spor deyince, futbolu kastediyorsan olmadı.. Yani futbol oynamadım ama; taraftar oldum.. Hatta hem amatör ve hem de profesyonel futbol takımlarında yönetici oldum…

SORU; Hangi takımlar da?

YANIT; (Burada kısa bir gülme yaptıktan sonra) Hocam, sana çok garip gelecek ve belki de yadırgayacaksın ama; ben zamanında Sokakbaşın da bulunan koyu bir Beşiktaş taraftarıyken, hatırı sayılır bir büyüğümüzün ricası üzerine 1964-65 yılında Güneşspor amatör spor kulübünün yöneticisi oldum…

SORU; Profesyonel olarak?

YANIT; Profesyonel olarak da, 1978 yılında (rahmetli) Belediye Başkanı Orhan Yılmaz ile birlikte Giresunspor yönetiminde görev aldım ve 1990’lı yıllarına kadarda sürdürdüm…

SORU; Bu süre içerisinde Giresunspor’da hangi görevlerde bulundunuz ağabeyi?

YANIT; Amatör Şubeler Kaptanlığı, Giresunspor Dış ilişkiler ve Koordinatör sorumluluğu ve 2. Başkanlık gibi görevlerde bulundum.

SORU; Giresun Atatürk Stadyumunun çimlenmesi hakkında biraz bilgi verebilir misin ağabeyi?

YANIT; 1980’li yılların başlarıydı. İlimizin valisi Fahamettin Altun ve Beden Terbiyesi Müdürü de Nadir Yapsakoğlu idi. Bende o sıralar hem Bayındırlık Müdürü ve Hem de Giresunspor yönetimindeydim. Ve bu sahanın çimlenmesi için açıkçası çok çaba sarf edenlerin arasında bende vardım…

SORU; Başka kimlerin katkısı oldu diye sorsam?

YANIT; Belediye Başkanı Orhan YILMAZ’ın çok büyük katkıları oldu. O dönem (Adanalı) Fiskobirlik Genel Müdürümüz; Sedat Tarhan vardı. Bu değerli genel müdürümüz büyük katkıları oldu.

SORU; Peki, Atatürk Stadyumunun çimlenmesi için bu kadar hizmet verdiğiniz ve aynı zamanda geçmişte bir sürü anılarınızın olduğu bu sahanın yıkılıp ve yerine ‘Millet Bahçesi’ yapılma dedikodusuna veya bu işe nasıl bakıyorsunuz?

YANIT; Nasıl bakacağım; tabi ki olumsuz bakıyorum. Çok-çok yanlış buluyorum… Hatta bu konuda kentin ‘kanaat öncülerinin’ ve sivil inisiyatiflerin ve bu kentin sorunlarını yakından bilenlerin görüşünü almadan böyle “ben yaptım oldu” şeklinde girişimleri de çok yanlış buluyorum…

Çünkü bu kentte ‘Millet Bahçesinden’ önce yapılması gereken bir sürü gereksinimlerimiz var.

SORU; Örneğin?

YANIT; Örneğin; bu koskoca kentte bir kültür-sanat salonu yok. Kent halkını haftada-bir olsun bir araya getirecek 500 kişilik çok amaçlı bir Salonu yok.. Bu kentin geçmişini ve geleceğini bir arada toplayıp ve hafıza olarak saklayacağı bir ‘Kent Kültürü Müzesi’ yok.

(araya giriyorum)

SORU; Peki, Atatürk stadının yıkılıp, yerine ‘Millet Bahçesi’ yapmak yerine ne yapılmasını isterdiniz?

YANIT; Öncelikle bir kere yıkılmamasını isterdim. İlimizde bulunan Amatör Spor Kulüplerinin hizmetine verilmesini yeğlerdim. Daha da olmadı; mademki bu 31 dönümlük stadı yıkıp, yerine Millet Bahçesi yapmayı düşünüyorsunuz; bari bu bahçenin içerisine kentin olması gereken ve önceliği olan gereksinimleri de oraya yerleştirsinler…

SORU; Ne gibi yani?

YANIT; Ne gibi olacak; madem ‘ortak aklı kullanmayıp’ kendi bildiğini okumayı çok seviyorlar!…Siz isteseniz de, istemeseniz de, biz oraya Millet Bahçesini yapacağız diyorlar; Bari içerisine küçücük de olsa bir ‘Kent Müzesi’ yapsınlar..

Oraya gelip dinlenecek olanların -kitap okuması için’ küçük de olsa bir ‘Kütüphane’ yapıversinler…

Bu kentin içinde Kurtuluş Savaşı Gazileri başta olmak üzeri birçok gazinin anıları ve arşiv bilgileri var…

Bu bilgileri saklayacak bir ‘Gaziler Evi’ yapsınlar…

Küçük ölçekte de olsa bir Tiyatro Salonu kursunlar…

Resim Sergisi Salonu yerleştirilsin…

Yine küçücükte olsa açık alana 300 kişilik bir Amfi-tiyatro yapılıp, ardımızdan gelen nesle bir kültür-sanat mirası bırakılsın…

(tekrar araya giriyorum)

SORU; Gerçekten güzel öneriler ağabeyi… Sayfamın alan hacmini de düşünerek sohbetimi şu soruyla sonlandırmak istiyorum; peki sizin bu güzel önerilerinizi hem bir mimar olarak, hem eski bir Bayındırlık Müdürü olarak, ve hem de daha yakın bir zamana kadar Kent Konseyi Başkanlığınızı hesaba katarak, bu mantıklı ve anlamlı güzel önerilerinizi değerlendirirler mi acaba?

YANIT; (Derin bir nefes aldıktan sonra) Sanmıyorum ama… İnşallah hesaba katıp önemserler ve değerlendirirler…

BEN; O zaman ağabeyi sözü daha fazla uzatmayalım ve “İnşallah değerlendirirler” temenninizin tadını bozmadan ve bu söyleşiyi yaptığınız için size çok ‘teşekkür’ ederek sohbetimizi bitirmek istiyorum.

UĞUR KARAİBRAHİMOĞLU; Bende size teşekkür ederim hocam….

(Ve böylece sohbetimizi bitiriyoruz.)

Bir başka sohbet konusunda buluşmak üzere…

Şimdilik hoş kalın,

Hep birlikte hoşça kalalım.

Sağlık ve esenlik içinde olalım…