Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
AVM YOLCULUĞUNU SEVENLER KÖY ENSTİTÜSÜNÜ ÖNERENLER
  • 0
  • 430
  • 18 Kasım 2022 Cuma
  • +
  • -

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bugünkü sohbetimizde;

Siz değerli sayfa paydaşlarımla, Eğitimci yazar ve psikolog Prof. Dr. Üstün Dökmen’in Cumhuriyet Kültür Merkezinde “Cumhuriyette Olmak, Olgunlaşmak” başlıklı söyleşisinde yaptığı tespiti ve öneriyi sizlerle paylaşmak istiyorum…

Eğitimci yazar ve psikolog Prof. Dr. Üstün Dökmen diyor ki;

“İnsanlar sürekli kalite arayan bir canlıdır…

Adımlarını ayarlı atan bir toplumken, öfkesi ayarsız bir topluma dönüştük..” diyor…

Ve konuyu televizyonlarda yayınlanan programlara evirerek şöyle devam ediyor konuşmasına;

“Evlilik, yemek, açık oturum gibi programlarla ‘reyting’ uğruna geliştirilen yöntemlerle de öfke ve nezaketsizlik çoğaldı kutuplaşan, kavgacı bir topluma dönüştürüldük” diyor…

Ve ardından da veciz gibi bir söz söylüyor;

“Okumak için iki elle bir araya gelemeyenin, iki yakasının bir araya gelemeyeceğini” ifade ettikten sonra da;

“Üretmek isteyen toplum Köy Enstitülerini kurar…

Üretmeyi düşünmeyenlerse AVM açar” diyor…

Koskoca bir profesör yanlış mı söylüyor?

Yanlış tespitler mi ileri sürüyor?

Hayır, tam tersine;

Bu toplumun bir an önce aklının başına getirip, uzun yıllar yattığı kış uykusundan artık uyanmasını istiyor…

Bu ‘körebe’ yolculuğu artık bitsin diyor…

Peki siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Yani, Eğitimci-Yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen gibi;

Sizlerde ‘Köy Enstitülerinin’ yeniden açılmasını ister misiniz?

Yıllar öncesinin ‘üretim felsefesini’ günümüz koşullarına uyarlayıp ve kısa başlıklar halinde özetleyecek olursak;

Günümüzde de eğitimin ‘üretim’ içim yapılmasını…

Yani, öğrenilen teorik eğitimin ‘üretime’ yansımasını ister misiniz?

Köy Enstitülerinin ‘üretken’ eğitim felsefesini yaşadığımız çağın koşullarına tekrar uyarlasak;

Yeniden bir ‘imece’ birlikteliği kursak..

Ülkenin dört-bir yanında ve her alanda birbirimizle ‘üretmek’ için yarışsak fena mı olur?

Eğitim ve kültürel yolculuğumuzda;

Artık şu ‘ezberci’ eğitim sisteminden uzaklaşsak…

Gündelik yaşamımızda ‘kitap okuyarak’ adeta birbirimizle yarışsak…

Sinemayı, tiyatroyu, operayı ve güzel sanatları tu/kaka saymasak…

Daha güzel, daha üretken ve daha mutlu bir toplum olmaz mıyız?

Özetlersek;

Ünlü yazar Victor Hugo’nun o güzel özdeyişini bir kaz daha sizlerle paylaşarak sohbetimizi özetleyerek bitirmek istiyorum…

Victor Hugo diyor ki;

“Bir okul fazla yapın, bir hapishane eksiltmiş olursunuz.”

Bizler Öğretmen Okulunda öğrenciyken;

Öğretmenlerimiz de bu güzel sözü bizlere ‘pedagoji ve sosyoloji’ derslerimizde sık-sık anımsatırlardı…

Bu özlü ve güzel sözü yaşadığımız günümüz ülkesine uyarlayacak olursak;

Sanırım, biz bu sözün tam tersini yapıyoruz…

Ve yaptık da….

Nasıl mı yaptık?

Bilmeyenler ve bildiği halde suskun kalanlar için söyleyelim;

Önce Köy Enstitülerini tehlikeli sayıp kapılarına kilit taktık…

Ardandan onun ikinci versiyonu olan Öğretmen Okullarını kapattık…

Ve daha sonra bununla da kalmadık;

Köy okullarını belli merkezlere ‘öğrenci taşımalı’ sisteme başladık…

Baktık bu da eğitim sisteminin dibini kurutmuyor;

Bu kez de köylerde ve kırsal alanlarda bulunan bilumum okulları kapattık…

Kısacası bizler;

Komünist Victor Hugo’nun dediğinin tam tersini yaptık…

Yani, okulları kapattık, çağın en modern Hapishanelerini açtık…

Ve ömrümüz yeterse daha da modern ‘Hapishaneler’ açmayı düşünüyoruz!!!

Buyurun;

Bu konuda belki sizin de söyleyecekleriniz vardır…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM