“BARZANİ’DEN KÜSTAH ÇIKIŞ”

“BARZANİ’DEN KÜSTAH ÇIKIŞ”

Kuzey Irak Bölgesel Kürt lideri Barzani’nin, ‘..25 Eylül’de yapılacak referandumdan vazgeçmeyeceğiz.. Kendi kaderimizi belirleyeceğiz…’ söylemine karşılık yandaş medyanın attığı başlık bu.

Bir zamanlar dağ adamı olarak adlandırılan Barzani’nin, Ankara ziyaretinde özel bir törenle karşılandığında Türk ve Bölgesel Kürt Bayrağının göndere çekilmesini savunmuşlardı.

Referanduma 13 gün kala ne olacağı belli değil.

İktidarın yılmaz savunucu ve kayıtsız koşulsuz destekçisi Devlet Bahçeli “..bu karar uygulandığında savaş sebebi sayılmalıdır..” diye karşı çıkmakta.

Aynı Bahçeli, 16 Nisan’da yapılan oylamada Doğu Anadolu’da  ‘evet’ için çalışan ve el üzerinde taşınan Barzani’ye tepki vermiyordu.

Başbakan, “…onlar devlet değil ki… savaş nedeni sayılmaz…” demekte.

Kuzey Irak’ta yapılacak oylama sonucu sadece ülkemizi değil Irak, İran ve Suriye’yi kısaca, bölge coğrafyasının tamamını doğrudan etkilemekte.

Hatta binlerce kilometre ötedeki ABD, Rusya ve diğer bazı devletleri bile.

Barzani, gelen tepkiler üzerine kararlarından dönmeyeceklerini açıkladı.

Peki, şimdi ne olacak?

Oylamaya karşı olan ülkeler engel olabilecekler mi?

Bölgede en belirleyici rolü bulunan ABD oylamanın zamanlamasına karşı.

Daha sonraya bırakılmasını istemekte.

Rusya şimdilik orta sahada.

İsrail, Barzani’ye destek vermekte.

Suriye kendi derdiyle uğraşmakta.

Barzani’ye en fazla destek veren Türkiye’nin yaklaşımı ılımlı.

İran, sert tepki vererek referandumu kabul etmeyeceğini açıklamakta.

Irak fiilen üçe bölünmüş, Suriye yıllardır bir savaşın içerisinde, diğer ülkeler çaresiz.

Türkiye ile birlikte hareket eden Barzani’nin gücü nereye kadar sürebilir?

Anlaşılan, Barzani’nin kararından dönmeyeceği.

Bahçeli’nin sözlerinin içi ise tamamen boş.

Kürtler,“Ulusların kendi kaderlerini belirleme hakkına uygun olarak, bizim devletimizi kurma hakkımız olmalı. Bu durumu kullanacağız” derlerse ne olacak?

‘Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ parlamentosu kurulmuş, kendi para birimleri tedavüle koyulmuş, ordu düzenlemiş, kamu kuruluşları hizmet vermeye başlamış bir devlet gibi.

Sloganları bildik. ‘Tek bayrak, tek millet, tek Kürdistan’

Suriye ve Irak’ta Kürtler üzerinden oyun oynandığı gayet açık.

Hangi tarafından bakılırsa bakılsın, Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren bir durum.

Mücadele, enerji kaynaklarının kimin elinde kalacağı ile ilgili.

Asıl sıkıntı, dünyanın en kaliteli petrolünden elde edilecek gelirin paylaşımında.

Bağımsız Kürt Devleti Projesi, emperyalizmin (BOP) dayatması olup, sıranın Türkiye ve İran’a gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

AKP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanının, “Barzani’ye en büyük desteği biz verdik, hala da veriyoruz… Temenni ederim ki referandum yapılmasından vaz geçerler…” temennisinin ne kadar geçerli olacağını göreceğiz.

Neredeyse tüm peygamberlerin geldiği, insanlığın en eski yerleşim yerlerinden olan Ortadoğu bir türlü düzelmemiş, özellikle enerji kaynakları değer kazandıktan sonra dünyanın en belalı coğrafyası durumuna gelmiştir.

Şimdilik kazanın altına daha fazla odun konulmaya devam edilmekte.

Yarının ne getireceğini kestirmek çok zor.

Bilinen gerçek, değneğin her iki ucunun da….

Bir ulus olarak Kürtlerin devlet kurma hakkı olmalı ya da olabilir mi?

Görünen o ki, bugün olmazsa yarın gerçekleşecek.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?