BAŞIMIZDA BULUNAN SİYASİ LİDERLER HEM BİZİ HEM DÜNYAYI GÜLDÜRÜRLER (3)

BAŞIMIZDA BULUNAN SİYASİ LİDERLER HEM BİZİ HEM DÜNYAYI GÜLDÜRÜRLER (3)

Sevgili dostlar,

Bugünkü ‘Sayfa Sohbeti’ konuğumuz;

Güzeller güzeli!…

Aslen Türkiyeli!…

Ama Amerikan vatandaşı olarak yeminli!

Birazcık bizim kullandığımız Anadolu diline ve kültürüne yabancı!

Fakat -bayan olarak- Türkiye Cumhuriyetinin ilk başbakanı;

Sayın Tansu ÇİLLER hanımefendiden söz edeceğiz…

Hani şu meydanlara çıkınca, kadife gibi sesiyle; meydanları gümbür gümbür gümbürde’ten!…

Kendisini; aç-arık, yarı-çıplak dinleyen insanları güldüren!

Hani şu cümle yarım kalmasın diye “Ya bitecek, ya bitecek” diyen bir başbakanımız vardı ya!

Hani şu “çakıl taşını vermem” diyen bir başbakanımız vardı ya canım!…

Anımsadınız değil mi?

Hani, biricik oğlu Mert Jet Skiye binerdi sabah-akşam!

Hah, işte o!…

Bugün onun ‘açık alanlarda ve kapalı mekanlarda’ yumurtladığı, ve dünyanın siyasi literatür’üne altın harflerle yazdırdığı ‘incileri ve gafları’ üzerine söz edeceğiz…

Buyurun birlikte anımsayıp, birlikte tekrar okuyalım;

*** *** ***

Bir zamanlar bu ülkeye ‘başbakanlık’ yapmış olan sayın; Tansu Çiller, bir miting de Zeytinburnu halkına şöyle hitap ediyor;

“Sevgili Zeytin burunlulaaarrr!

(der-demez halk alkışını haykırmalarla birlikte patlatıveriyor!)

*** *** ***

Bu kez sayın başbakanımız Tansu Çiller Samsun’da konuşuyor;

“Samsun’u büyük şehir yapalım mı?”

“Samsunspor’u birinci lige çıkaralım mı?”

(Halbuki Samsun hem büyük şehir ve hemde Samsunspor birinci ligde top oynamaktadır. Ama dinleyenleri yinede alkışı basar!)

*** *** ***

Doğal bir afet sonucu sorumlu bir yetkili olarak demecini patlatıyor Tansu Çiller hanımefendi;

“Ölü kaybı olmamıştır!”

*** *** ***

Güzeller güzeli başbakanımız Tansu Çiller Kocaeli’de konuşuyor;

“Sevgili Karaalilileeerrr!..(konuşma yapılırken camiden sala okunuyor) “Dinleyelim ezan okunuyor”

*** *** ***

Yine bir mitinginde (Her türlü gericiliğe karşı çıkacağız) diyeceği yerde “Her türlü gericiliğe sahip çıkacağız!”

(Tabi ardından hak ettiği ve beklediği alkış yetişiyor!)

*** *** ***

Bir gezi sırasında belediye Zabıta görevlilerini dizili görünce ve onları polis zannediyor; “Merhaba Polis!”

*** *** ***

Yaptığı kısa ‘gafları’ hızlı bir şekilde hızlandıracak olursak;

“Çekiç Güç”ün adı “Çekici Güç”

“Güvenoyunun” adı “Güvenlik Oyu”

Muhalefeti “Maocu” diye suçlamak isterken ‘Taocu’ diye suçluyor.

Afyonlulara hitap ederken; “Sevgili Şebinkarahisarlılar” diyor!

“Çekin ellerinizi milletin cebinden” diyecek ama söyleyemiyor ve;

“Çekin milletin elinden cebinizi” diye yeni bir cümle uyduruyor!..

*** *** ***

Türkiye Cumhuriyetinin ilk bayan başbakanı Tansu Çiller, bir miting için atlar helikopterine ve Konya’nın Akşehir ilçesinde halka hitap ederken;

“Anadolu’nun tozlu-topraklı yollarını aşarak geldik” der.

(Halk nasıl olsa ne versen yiyor!…böyle başa böyle tarak)

*** *** ***

Amerika ve Türkiye olmak üzere çifte vatandaşlık pasaportu taşıyan Sevgili başbakanımız Tansu Çiller hanımefendi, yine bir toplantıda “Halüsinasyon” sözcüğünü de bir cümlenin içerisine yerleştirmek ister ama; “halüsü…halüsü..halusüsü…”diye diye sürtünür ve sürünür durur sözcükler!”…

*** *** ***

Bir konuşmasında “Boğazlıyan Kaymakamını” örnek verecek ama her nedense “Boğazlanan Kaymakam” deyiveriyor…

Yine bir miting öncesi Samsun’da “Merhaba Samsunlular” yerine “Merhaba Antalyalılar!” diyor…

Trabzonlulara hitap ederken; “Siz Akdeniz’in incisi yapacağım” sözüyle dinleyicilerinden hak ettiği alkışı alıyor!..

*** *** ***

Tansu hanım, mitingde kendisini dinleyen binlerce insana sorar;

“Kır atın yemini verecek misiniz?”

Dinleyenleri gök gürler gibi; “Vereceğiiiizzz!”

Tansu hanım mutlu bir şekilde; “Bizde sizin yeminizi vereceğiz!”

(bu sefer ne yalan söyleyeyim, Tansu hanım haklı!)

*** *** ***

Tansu Çiller liderimiz bu kez Sivas’ta halka konuşuyor;

“Bu bacınız sizi il yapsın mı?”

(Amerikan kültürüyle beslenip-büyüyen bacımız nereden bilsin Sivas’ın il olup-olmadığın!)

*** *** ***

Ülkemizin ilk bayan ‘başbakanı’ Tansu hanım, seçim kampanyası için Erzurum’dadır ve meydan ise alabildiğine kalabalıktır.

Tansu Çiller hanımefendi bu muhteşem kalabalığı görünce iyice motife olur ve konuştukça konuşuyor, coştukça coşuyor ve miting alanından bir taraftarı davudi sesi ve cümle-alemin duyacağı bir ses tonuyla, yöre kültürü ve yöre aksanıyla;

“Bıdığını yerim gız senin!”

(Bu sözcüğün ne anlama geldiğini bilmeyen Tansu hanım, başını İl başkanına çevirerek “bıdık ne demek” diye sorar…

(İl başkanı genel başkanının bu sorusu karşısında kızarır-bozarır ne diyeceğini bilemez. Çünkü yörede ‘bıdık’ sözcüğü cinsel organ olarak bilinmektedir. Ama başkanına da bir cevap vereceği için çok zor durumdadır ve aklına birdenbire durumu kurtarmak için;)

Ve il başkanı; “Ciğer anlamına gelir efendim” deyince…

Eh, kim tutar daha Tansu hanımı!.. (sesin geldiği yöne dönerek;)

“Bacınızın bıdığı sizlere feda olsun!.” (der-demez alkışını da alır)

*** *** ***

Tansu hanım, laik ve özgür bir ülkenin ‘başbakanı’ olarak İslam Konferansına katılır ve oturumda bulunan bir delege (Tansu Çiller hanımın çok boş birisi olduğunu bildiği için midir, yoksa kafa bulmak için midir bilinmez) şöyle bir soru sorar;

“Öğlen namazının sünneti kaç rekattır?”

Tansu hanım, bu beklenmedik soru karşısında birazcık bocalayıp ve eveleyip-geveledikten sonra;

“Iııı..Şeyy..Eeeee..Bizim ülke laik ülkedir…Özgür bir ülkedir…Kim ne kadar isterse… herkes istediği kadar kılabilir!..”

*** *** ***

Ve son olarak da Tansu Çillen’i Anıt-Kabir’e çıkartalım ve bakalım neler yazmış Anıt Kabir defterine;

“Yüce önder…Ulu ve büyük Atam!…Doğru Yol Partisinin 14’üncü yılını idrak ediyoruz. (burada 14’ün üzerine karalamış 15 yapmış) Laik Türkiye Cumhuriyetinin ve demokrasinin bekçileri olarak 16. yılımızda huzurundayız…davamız asırlık yani 65 yıllık davadır… Milliyetçilik ve çağdaşlık yolunda yarım asırdır yani ülkenin çimentosuyuz… Bizimle tuğlaları yapıştıracaklar, duvar örecekler, bina yapacaklar, içimize girecekler…İlkelerinin ışığı altında partimizin 17’inci yılını kutluyor, saygılar sunuyorum…Görüşmek üzere…”

*** **** ***

Eeeeee!…

Ne diyelim?

Bizde sözlerimize son verirken Tansu hanım gibi;

“Görüşmek üzere mi” diyelim?

Yoksa yine Tansu Hanım’ın gaflarından ve incilerinden birisi olan;

“Allah’ı sizlere emanet ediyorum” diye mi vedalaşalım…

Hani bir zamanlar Tansu hanım mitingdeki dinleyicilerine “veda” ederken bu ifadeyi kullanmış da, bunun için böyle diyorum!…

Her neyse…

Hoş kalın, hoşça kalın…

Yarın bir başka liderimizin ‘incileriyle’ buluşmak üzere…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?