Bayramlar aynı zamanda turnusol kâğıdı vazifesi görüyor… Kişilerin gerçek yüzlerini ortaya çıkartıyor. Kimilerinin maskelerini düşürüyor.
***
Bayramlar, gerçek samimi dostlukları da açığa çıkartıyor, gizli küskünlükleri de!
Şehir merkezlerinde kısmen olsa da genelde köylerde güzel bir adet vardır… Bayram namazına gelen bütün köylüler namazdan sonra cami kapısında sıra olunur birbirleriyle (genç ihtiyar, dost küskün) musafahalaşır (tokalaşır) kucaklaşır. Bayramlaşma sırasına girmeyen birileri varsa, onlar ya kibirlerinin esiri acizlerdir, ya da komşusuyla, akrabasıyla konuşmayan (küs olan) zavallılardır!
***
Bir tarafta kurbanı kurb anı, kurban ve bayramı eş ve dostlarla, akrabalarla kucaklaşma ve buluşma fırsatı bilip değerlendirenler…
Diğer yanda bayram tatilini; eş ve dostlardan, akrabalardan uzaklaşma fırsatı bilip sevk ve eğlence vesilesi olarak değerlendirenler!
***
Bir tarafta, kılınan Bayram namazı ve kesilen kurbanlardan sonra ana baba, aile büyüklerinin ziyaretine öncelik verenler…
Diğer yanda bayramlaşmada siyasette önde görülenleri ana baba ve aile büyüklerinden önde görenler; siyasetçilerle beraber olmayı aile büyükleri ve akrabalarla beraber olmaya tercih edenler!.. Üstelik bunun hizmet şuuruyla yapıldığını ve de ibadet olduğunu iddia edenler!
***
“Bir Müslümana, kardeşini üç geceden fazla terk etmesi helâl değildir. Birbirlerine karşı gelirler. O yüz çevirir, bu da yüz çevirir. Bunların hayırlısı, başta selâm verendir.” (Müslim, Birr ve’s-Sılâ: 25)

“Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” (Hucurât, 10)

Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
13 Ağustos Salı 2019 / 12 Zilhicce 1440