Hakan ÇELEBİ
Hakan ÇELEBİ
hakancelebigiresun@gmail.com
BAZI HIRSIZLIKLAR ALIŞKANLIKTIR BAZISI İHTİYAÇTAN KAYNAKLANIR
  • 0
  • 494
  • 04 Ağustos 2022 Perşembe
  • +
  • -

Neymiş efendim;

KPSS denilen ‘Kamu Personel Sınav Soruları’ önceden çalınmış…

Aylardır, yıllardır gece-gündüz demeden çalışanlara çok büyük haksızlık yapılmış…

Neymiş efendim;

Yazılı sınavlarda 95’in üzerinde puan alanlar elenirmiş…

Ve ‘yazılı’ sınavında ‘sıfır’ çekenler, sözlü mülakatta en yüksek puanı alarak, girmek istediği işe yerleştirilirmiş…

Vesaire, vesaire…

Şaşırdık mı?

Niye şaşıralım birader;

Bu ilk kez olmuyor ki….

Bu ilk kez başımıza gelen bir olay değil ki…

Bu kayırmacılık;

Bu haksızlık-hukuksuzluk…

Bu arlanmaz-utanmazlık…

Bu emeğe ve alın terine saygısızlık…

Elhamdülillah;

Bu bizde eskiden beri var…

Yok, eğer olmasaydı;

‘Gemisini yüzdüren kaptandır’

‘Üzümünü ye, bağını sorma’

‘Benim memurum işini bilir’

‘Açıkgözü jandarma yaparlar’ denilir miydi hiç!…

Veya da;

Emeğe saygı gösterilseydi…

Hak-hukuk gözetilseydi…

Yiğidin hakkı, yiğide verilseydi…

Çalınan bir emeğin gerçekten ‘haram’ olduğu bilinseydi…

Kimse, kimsenin emeğini çaları mıydı hiç!?

Hırsızlık-arsızlık, yüzsüzlük genlerimizde mi vardır nedir;

Üniversite sınav soruları çalınıyor…

Kamu Personel sınavlarına girenlerin soruları çalınıyor…

Hazinenin parası çalınıyor…

Seçim Sandıklarından oy çalınıyor…

Çalınıyor-oğlu çalınıyor!

Çalıp-çırpma öylesine bir bağışıklık kazanmış ki;

Çalıp-çırpmayı alışkanlık haline getiren muktedirler…

Ve bu çalıp-çırpma geleneğinden gelenler;

Çalıp-çırpmadığı, hırsızlık yapmadığını günü ‘günden’ saymıyor!

Yani, çalıp-çırpmazsa; o gece gözlerine uyku girmiyor…

Şimdi -haklı olarak- bazı meraklılar şunu soracaktır;

Sözünü ettiğiniz bu alışkanlık bizde ne zaman başladı?

Kalu-Beladan beri var mıydı?

Yoksa, belli bir zaman sonra mı başladı?

Vallahi ‘Kalu-Beladan’ bu yana var mıydı onu bilemem ama;

Bundan 45-50 yıl öncenin yönetimi olan MC (Milliyetçi Cephe) hükümetleri döneminde şöyle soruların sorulduğunu, bugün gibi anımsıyor ve aklımda kalan bir sınav sorusunu sizlerle paylaşmak isterim…

Örneğin, ta o dönemlerde herhangi bir sınava girecek olanların hangi siyasi yelpazede olup-olmadığını öğrenmek için, sözlü mülakat sınavında;

“1917 yılının en önemli olayı nedir?” diye sorulduğunda…

Soru sorulan kişi;

“17 Ekim Rus Devrimi oldu” derse elendiğini…

Yok eğer;

“Alpaslan Türkeş’in doğum günü” derse sınavı kazananların olduğunu çok iyi biliyorum…

Hatta o zamanlarda da vardı şuna benzer sözler;

-İktidar partisinde adamın var mı adamın?

-Adamın yoksa, havadan kuş kapsan kazanamazsın…

-İşe girmek için, ya bir adamını bulacaksın, ya da birilerinin cebine üç-beş kuruş sokacaksın! Vesaire, vesaire…

Buna benzer kollama ve kayırmacılık;

Dünde vardı, bugünde aynı gelenek sürgit devam edip gidiyor…

Değişen hiçbir şey yok yani…

Ancak, değişen bir şey olsa-olsa;

Eskiden sağcıyla-solcuyu birbirinden ayırıp, mevcut iktidar hangi siyasi görüştense, ona göre sınav yapılıp, ona göre işe alınıyordu…

Günümüzdeki sınava ve yoklama şekliyse;

Ya, iktidarı elinde bulunduran siyasi partinin mensubu olacaksın…

Ya, herhangi güçlü bir cemaatin, tarikatın müridi olacaksın…

Ya da, siyasi iktidarın felsefesini benimseyip, onların kulvarında bayrak sallayıp, dönüp-dolaşacaksın!

Anımsar mısınız bilmem;

2010 yılında yapılan sınavda FETÖ Örgütü lehine büyük bir skandal yaşanmıştı da, üzeri çarçabuk örtülmeye çalışılmıştı…

Ve olumsuzlukların üzerine örtülerek rafa kaldırılmıştı…

Şimdi bu konuda sizler ne düşünürsünüz onu bilemem ama…

Benim fitne-fesat zihnimde şu sorular dönüp-dolaşıyor;

“Acaba bu sınav hırsızlıklarında ve yolsuzluklarında -hak etmeden- sınav kazanan ve iş bulan kamu personeli dalaşıyor aramızda?

Acaba;

“Yazılı sınavında ‘sıfır’ çekip de, ‘sözlü mülakat sınavında’ tam puan alıp, kaç kaymakam yönetiyor bizleri?”

“Kaç öğretmen dolaşıyor aramızda?”

“Sağlık personeli iş buldu mülakat sınavında?”

“Acaba -hak etmeden- kaç akademisyen iş bulma olanağına kavuştu üniversite dünyasında?” vesaire, vesaire…

Devamını da siz düşünün veya siz ekleyin;

Bu liste böyle uzadıkça-uzayıp gider…

Her neyse…

Sohbetimizi şu sözlerle bitirelim mi ne dersiniz;

“Elhamdülillah biz dini-bütün Müslümanız….

Hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk filan yapmayız!..”

Fıkra bu ya;

KPSS Sınavına giren birine ‘sözlü mülakatta’ şöyle bir soru soruyorlar; “Yıldırımlar ve şimşekler nasıl meydana gelir?”

Soru sorulan kişi nasıl meydana geldiğini bilmekte zorların ve şöyle yanıt verir; “Ben Allah’ın işine karışmam.”

Acaba bizlerde büyüklerimizin işine karışmasak mı, ne dersiniz?

Buyurun, buyurun…

Bir kenara çekilip, suskun-suskun oturup durmayın;

Mutlaka sizlerin de söyleyeceği bir şeyler vardır…

Söz sırası sizin…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM