“BEKLE KAR ALTINDA KALAN BUĞDAY TANESİ”

“BEKLE KAR ALTINDA KALAN BUĞDAY TANESİ”

Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu türküyü dinlerken umutlarım hep taze kalır. Her dizesi sanki ayrı bir hikaye.
“bekle kar altında kalan buğday tanesi
yine onun suları ile yeşereceksin
gözyaşların çare değil ağlama büyü
başını dik tutarsan boy vereceksin”
Gözümüz aydın olsun .Fiyat artışlarını önlemek için Devletimizin aldığı kararlar ile TMO düğmeye bastı. Gelsin ithal baklagiller.
Yerli üretimde üreticinin yaptığı zamlar yüzünden alınan önlemler.
Başta soğan olmak üzere tüm baklagiller ve hatta salça üretimi için konserve domatesinde ithali için düğmeye basıldı.
Ondan sonrada veryansın edersiniz. Ürünümüz elimizde kaldı diye. Artık ithal ürünlerin geleceği ülkelerin çiftçileri bayram yapsın.
Sizlerde var olan tarım alanlarını verirsiniz müteahhitlere üstüne kat kat binalar dikiliverir.
Ondan sonrada Devlet bize sahip çıkmıyor diye veryansın edersiniz.
Giden bilir. Ankara Polatlı arasında ve hatta Ankara’nın yanı başında ne güzel buğday tarlaları vardı. Şimdi şehirleşen.
Ya bizim Şebinkarahisar, Alucra buğday tarlaları hatta Çamoluk’ta ki mercimek tarlaları.
Kuruyan bağlar, yok olan ekinler.
Tek suçlu Canan KARATAY.
Sen yıllarca ABD de yaşa . En verimli çağlarında bizden uzak kal. Şimdi; buğdaygilleri yemeyin diye veryansın et. Kimse korkusundan tarlalarını ekmesin. Karlı ve yorulmadan kazanılan para diye üstüne kat kat binalar dikilsin.
Zam gelecek diye ürünleri depolara stok yapın,sonra çürütün ve sonrasında suçlu arayın.
Elbet devletimiz ithal yoluna gidecek. Aç kalacak halimiz yok ya.
Malum tarım alanlarına dikilen binaları da yiyemeyeceğimize göre.
Derken aklıma rahmetli babamın amcası geldi.
Gencecik teğmen iken Kore savaşına giden askeri birliktedir.
Kore savaşında Korelilerin ne kadar acı ve yokluk çektiğini anlatırdı. Ve ben okumuş olduğum bir hikayenin gerçek olup olmadığını sormuştum.
“evet kızım Kore savaşında bir çok Koreli anneler çocuklarına kaynattıkları suyu çorba diye içirdiler.”
Kore bugün elektronik üretimde dünya devleri arasında.
TMO dikkate alsa da şu pırasa ya da bir çözüm getirse. Üç hafta önce kilosu üç buçuk lira olan pırasayı dün altı buçuk liraya aldım. Bir kere tarttırmış oldum.
Bu arada ıspanak alırken de fiyatını sormayı unutmayın. O’da beş liradan sekiz liraya yükselmiş.
Neyse. Galiba saçmaladım.
Geçen yıl domates ihraç ederken iyiydi de ithal ederken mi zoruma gidiyor.
Ben yıllık domates ve salçamı yerli üretimden stokladım.
Aman sende demeden şuraya birde “annem “şiiri koymalıyım.
Çocuklar annelerini kaybedince büyürlermiş. Özlemi o kadar ağır ki!
Tam koca bir yedi yıl. Annelerini kaybedenlere gelsin. Kalanlara ise sevgi dolu güzel ömür dilerim.

“ANNEM”
Babam bıçkın bir delikanlı
Anam ise bir ceylan kadar ürkek,
Bir o kadar da güzel çizgileri
Onlara sorulmadan
Daha bebek yaşta karar vermiş babaları,
Adına beşik kertmesi demişler
Birlikteliklerinin adına
Babam yaşamı harbiden hoyratça
Yaşamış olabildiğince
21 yaşına geldiğinde
Köylük yerinde bu yaşta mı demeyin
Dedim ya Beşik kertmesi
Belli ki dedem babamın durulmasını beklemiş
Günler aylar derken
Gelip çatan zaman da masallar gibi
Düğün dernek kurulmuş
Anam tutturmuş ben gitmem diye
Babam inat etmiş ben alacağım diye
Bunca yıl çeşme başına geleceğini
Seni yudum yudum görmelerinin
Ürkek bir ceylan gibi kaçmalarının
Çıkacaktı elbet acısı
Dillere destan olmuş düğünü, gelinliği
Ve bir o kadar kıskanılacak güzelliği…
Öyle güzel geçmiş ki yaşamları
Bir,iki derken altıyı bulmuş çocukları
Kendime baktığımda bir ömür olan evlilikleri
Ellere baktığımda kısa kalan ömürleri
Zaman zaman takılırdım anama
Vaktinde çok uğraştırmış babamı
Bak yine hasret ellerine, gözlerine
Şimdi ikisi de sarmaş dolaş
Anamı,
Aldığı yaşta biten ayrılıkları.
Ömrümce sizin istediğiniz gibi olacağım
Söz, ışıklar içinde uyurken siz
Biz , hep hasretinize üşüyeceğiz.
Gönlünüzde sevgi tohumları her daim yeşil kalsın.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?