Eski Türkiye’nin son Başbakanı, yeni Türkiye’nin ilk Devlet Şeref Madalyalı ilk Meclis Başkanı…
Gayret, sadakat ve ferâgat timsâli, fedakâr ve itaatkâr, 40 yıllık kadim ve güzel bir dost…
40 yıllık yol arkadaşlığında Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın “En meşakkatli zamanlarımızda uzun yollardan kuşkanadıyla gelmiş, derdimize, sıkıntımıza, mutluluğumuza ortak olmuş, hiçbir zaman bizi yolda bırakmamış ve yolunu şaşırmamış, üstlendiği her vazifeyi, deruhte edilen her görevi ehliyet, liyakat ve prensiplerine sadakatla en güzel şekilde yerine getiren, gücünü ve itibarını makamlarından alanlardan değil, icraatlarından, millete yapmış olduğu hizmetlerden alan bir arkadaşımız!” iltifatına mazhar olabilmiş nice binlerce Ali içersinde örnek tek ve bir Ali; BİNALİ…
***
Devlet Şeref Madalyası; Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzuru, birlik ve beraberliği için yurtiçinde veya yurtdışında üstün feragat, fedakârlık, başarı ve yararlık gösteren Türk ve yabancı uyruklu kişilere, Bakanlar Kurulu’nun teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın tevcihi ile veriliyor.
Bugüne kadar Devlet Şeref Madalyasına layık görülen ve mazhar olan Türk uyruklu kişiler; İsmail Hakkı Karadayı (28 Ağustos 1998), Süleyman Demirel (16 Haziran 2000), Hüseyin Kıvrıkoğlu (28 Ağustos 2002), Hilmi Özkök (28 Ağustos 2006), Yaşar Büyükanıt (28 Ağustos 2008), Abdullah Gül (28 Ağustos 2014), Necdet Özel (11 Ağustos 2015) ve Binali Yıldırım (13 Temmuz 2018)
***
Devlet Şeref Madalyası verilenlerde dikkat çeken ayrıntılar:
İlk madalya alan Genelkurmay Başkanı; İsmail Hakkı Karadayı…
Karadayı’dan sonra gelen 4 Genelkurmay Başkanı Devlet Şeref Madalyası ile taltif edilirken madalya verilmeyen Genelkurmay Başkanları; İlker Başbuğ (28.8.2008-27.8.2010), Işık Koşaner (27.8.2010-29.7.2011) Ve Yeni Türkiye’nin ilk Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar (18.8.2015-10.7.2018)
***
Abdullah Gül ve Binali Yıldırım; Devlet Şeref Madalyası alan Millî Görüş geleneğinden gelen ilk devlet adamları…
***
Başkan Erdoğan’ın madalya töreninde verdiği nice mesajlar yanında özellikle;
– “Binali Bey hiçbir zaman bizi yolda bırakmamış ve bazıları gibi yolunu da şaşırmamıştır…
– Bizim burada takdim ettiğimiz madalya, fedakârlıklar karşısında vefa borcumuzun nişanesidir…” gibi ince mesajları fevkalade dikkate şayandır.
Meraka mucip olan:
– Başkan Sn. Erdoğan’ı ‘yolda bırakan ve yoldan çıkan bazıları’ acaba kimlerdir?
– Mademki fedakârlıklar karşısında vefa borcunun nişanesi madalya ile taltif edilmektir; Sn. Binali Bey’den başka (Sn. Abdullah Gül bir tarafa) 40 yıllık yol arkadaşları arasında fedakârlıkları madalya ile taltife değer başka yol arkadaşı acaba olmamış mıdır?
***
Bu davada dostlarını yolda bırakan ve yoldan çıkanlar olmuş olabilir. Bunların tespiti önemli…
Ancak bunların tespiti kadar dava dostlarını dava yolundan ve dava dostlarından uzaklaştıranların tespiti de önemli olmalıdır!
‘Yolda bıraktı ve yoldan çıktı’ denilenler acaba gerçekten dostlarını yolda mı bıraktılar, ya da gerçekten yoldan mı çıktılar; yoksa bunlar birileri tarafından yoldan çıktı diye mi yaftalandılar?
Bunların tespiti için acilen bir araştırma komisyonu kurulmalı ve zan altında tutulanlar; iddialar doğruysa teşhir edilmeli, iftiraya uğramışlar ise temize çıkartılmalıdır.
Dava adamlığı da bunu gerektirmiş olmalı.
***
Güzel hizmetlerde bulunanların hizmetlerinin takdir edilmesi ve ödüllendirilmesi; güzel bir haslet…
Ehl-i hünerin kadrini bilmek de hünerdir… Kezâ yine erbâbı bilir, ehl-i hünerin kadrini.
Hüner ehillerin takdir edilmesi kadar hüner ehlinin hünerini takdir edenler de takdir edilmeli.
Hüner ehli Sn. Binali Beye binlerce tebrikler ve teşekkürler…
Hüner ehlinin hünerini takdir ve taltif nezaketi gösteren Sn. Başkan Tayyip Beye de binlerce tebrikler ve teşekkürler.
Bundan böyle nice Bin Alilere Velilere, Ahmedlere Mehmedlere ibret olması dileğiyle…
***
“Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında, elbet ki düşmanların da olacak; Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.” (Hz. Mevlana)
Vesselam…
