MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 23 Ekim günü grup toplantısında; AKP ile yerel seçim ittifakına son verdiklerini şu sözlerle açıkladı.
“…İşin tadı kaçtığından zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkânı yoktur. Oyalanmaya, milleti aldatmaya, umutlarla oynamaya lüzum yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz. Yerel seçimlere kendi adaylarımızla, kendi amblemimizle katılıp Türkiye’nin her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi yapacağız.”
O grup konuşmasının bütününe bakıldığında, yerel seçimler için ittifakın son bulmasında iki konunun etkili olduğunu görürüz.
Tekinin MHP’nin TBMM’ye sunduğu af teklifi olduğu, diğerinin ise Danıştay’ın andımız kararındaki görüş ayrılığı olduğu anlaşılmaktadır.
MHP’den daha sonra yapılan AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan ise Bahçeli’nin açıklamalarına şu yanıtı vermişti.
“Yerel seçimlerde mademki ‘Biz yolumuza’ diyorlar, biz de ‘Herkes kendi yoluna’ deriz.”
Bu açıklamalar ile kamuoyuna, AKP ile MHP arasında yerel seçim ittifakı olmayacağı duyurulmuştu.
Ama yine yapılan açıklamalar ile “cumhur ittifakı” sürdürülecekti…
***
AKP ile MHP arasında yerel seçim ittifakı sona erince, daha önce İstanbul’da aday göstermeyeceğini açıklayan MHP, artık her yerde aday belirleme çalışmalarına başladı. Adeta AKP iktidarını zora sokmak adına satranç hamleleri yapmaya başladı.
Ankara için Melih Gökçek adı servis edildi.
Gökçek adı AKP’de kaygı uyandırdı.
İstanbul için Bedrettin Dalan adı dillendirildi. Dalan “aday olmayacağım” açıklaması yaptı.
Bu defa Celal Adan adı servis edildi.
Adana, Mersin ve Manisa Büyükşehir adaylarını açıkladı…
AKP’de kendi yerel seçim çalışmalarını sürdürdü. Elektronik ortamda eğilim yoklamasını yaptı.
CHP ile İYİ PARTİ arasında ise bazı büyük şehirler için işbirliği görüşmeleri de olumlu bir havada sürüyordu.
Bu arada AKP kamuoyu araştırmaları da yaptırıyor, seçmenin nabzını tutuyordu.
Başka kamuoyu araştırmaları da yapılıyor ve sonuçları kamuoyuna duyuruluyordu.
Sonuçlar iktidar partisi için iç açıcı değildi.
Ekonomik kriz seçmen tercihlerini etkilemişti. SAYIŞTAY raporlarına yansıyan, AKP’li belediyelerdeki yolsuzluklar da seçmen tercihlerinde etkili olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak adlandırılan yeni sistemin kısa sürede olumsuzluklarının görülmesi de seçmenleri etkilemişti.
Tabi ki Danıştay’ın andımız kararına gösterilen tepkiler, EYT konusunda iktidarın tavrı, Diyanet İşleri Başkanının 10 Kasım günü ‘Fesli Kadir’ ziyareti ile diğer bazı gelişmeler ve iktidarın kimi politikaları da seçmen tercihlerini etkiliyordu.
Her ne kadar Bahçeli twitter mesajları ile tepki gösterse de, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt iktidara adeta ‘tehlikenin farkında mısınız’ mesajı veriyordu!
Ne demişti Enginyurt:
“AK Parti için durum 31 Mart’ta hiç de iyi görünmüyor. Gerek anketler gerekse sokak alarm veriyor… MHP ile birlikte girilecek bir seçimden büyük başarılar ortaya çıkacaktır, iyi neticeler, güzel sonuçlar alınacaktır. Aksini düşünmek bile istemiyorum. 31 Mart akşamı aksi olduğu takdirde birileri Külliye ‘de çok ağır zılgıtlar yiyebilir. Herkes aklını başına alsın.”
Bu sözler bir durum tespiti idi…
***
Nitekim Erdoğan’da yerel seçimlerde partisinin beklenen başarıyı yakalamayacağını gördü. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bazı kentleri kaybetme ihtimalinin anketlerle sabit olması, Erdoğan’ın ‘aklını başına almasına’ neden oldu ve yeni bir hamleye itti.
Bir ay önce sona erdiği açıklanan yerel seçim ittifakını görüşmek için Bahçeli’yi Beştepe’ye davet etti.
Ve görüşme dün gerçekleşti.
Zorunluluk iki partiyi yerel seçimlerde yeniden bir araya getirecektir.
Fakat bu defa MHP lideri Bahçeli’nin eli daha kuvvetlidir.
23 Ekim’den bugüne siyasi satranç hamlelerinde başarılı olduğu davet ile anlaşılmıştır.
Erdoğan’a ‘bana mecbursun’ u kabul ettirmiştir.
Erdoğan’da, MHP ile ittifak olmayınca kaybedeceği riskini gördüğü için Bahçeli’den gelecek önerilere ‘evet’ demeye hazırdır.
Ankara ve İstanbul desteğine karşılık olarak Adana ve Mersin’i MHP’ye bırakacak gibi görülüyor.
Manisa’yı AKP istemektedir.
Pazarlıklar ve anlaşmalar nasıl olacak göreceğiz.
***
Bir ay önce MHP’ye ‘tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna’ diyen Erdoğan, anketlerde Ankara ve İstanbul’da riski görünce , ‘Ben sana mecburum’ şarkısını söylemeye başlamıştır…
Zaten iktidar şarkı söylemeyi çok seviyor.
17/25 Aralık öncesi de, “Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda” şarkısını söylüyorlardı!
Konjonktüre göre söylenen şarkılar değişmektedir.
Şarkı söylediği ekipte…