Yazının başlığını koyarken 1992 yılı şubat ayının 25- 26 ya bağlayan gecede, Karabağ’ın Hocalı kasabasında soydaşlarımıza Ermenilerin yaptığı soy kırımın içimizdeki acısının silinmediğini ve silinmeyeceğini işaret etmek istedim. Bu soykırımın üstünden yılların geçmiş olmasına rağmen, bu vahşi katliamı yapanların henüz herhangi mahkemede yargılanmamış olmaları da, milletimize ve insanlığa acı vermektedir. Çok yakın tarih olan bu katliamı yapan Ermeni Komitacı Örgütler ve askerlerinden henüz hesap sorulmamış olması utanç vericidir. Ermenilerin soy kırım olarak dünya kamuoyuna reklam edip, bazı ülkelerce de kabul edilen 1915 sözde soykırım olaylarının Ermenilerin Anadolu da yaptıkları katliamların bir benzerini de Karabağ’ın Hocalı Kasabasında bir gecede dünya milletlerinin gözleri önünde yaptıkları ve bu soykırımda resmi rakamlara göre toplam 613 soydaşımızın bedenleri parçalanıp gözleri oyulup uzuvları parçalanmış, kadınların göğüsleri parçalanmış vaziyette, çeşitli işkencelerle yaşlı, genç, çocuk, kadın, kızan demeden katletmiş olmaları uygar Dünyanın hafızalarına yerleşmiş olmasa da, bizim hafızamızdan hiç çıkmayacaktır.Daha dün… sözde Ermeni soykırımını kabul eden Fransa, önce Hocalıyı görmemezlikten gelirken; kendilerinin 1943’lü yıllarda Cezayir de bir buçuk milyon insanı katledip, burada soykırım yaptıklarını unutmuşlardır. Fransa’ya en üst düzeyde sayın Cumhurbaşkanımız gayet net ve anlaşılır üslupla gereken cevabı vermiştir.
Rahmetli Cumhurbaşkanı Elçibey’in devrilmesi olayının arkasında, Karabağ politikasının olması bir gerçekti. Zamanın siyaset adamları gerek iç ve dış politika, gerekse milletler arası siyasette olumsuz kararlar aldıkları için; Ermeniler sütten çıkmış ak kaşık olarak propagandalarını sürdürürken, günümüzde yanlış ve haksız savlarını kabul ettirebiliyorlar. Elçibey; Cumhurbaşkanı olduğunda öncelikli düşüncesi Ermenilerin işkal ettiği Karabağ topraklarından çekilmesi, iki yüz bin Azerbaycan Türkü’nün Karabağ topraklarına dönüşüne izin verilmesi ve bulundukları yere özerklik verilmesi ve buna da evet diyeceğini açıklamış dır. Elçibey’in bu açıklaması ne yazık ki!.. heyetler arasında anlaşma sağlanamamış Rusya, Gürcistan, İran tarafından pek karşılık görmezken; ülkeler sosyal ekonomik ticari stratejik kültürel politikalarına esir düşmüş, Karabağ’daki tarihi gerçeği ve Ermeni’lerin işgal ettiği Azerbaycan toprak bütünlüğünü görmezlikten gelmişlerdir. Bu düşünceye taraf olup Elçibey’i desteklememişlerdi.
Hocalı soykırımı; soydaşlarımıza hunharca yapılan en acı katliamdır. Daha öncesinden bu yana Karabağ’da yaklaşık Otuz bin’e yakın soydaşımız Ermeniler tarafından katledilip, toprakları işgal edilirken; Bir milyon’a yakını da soydaşımız yurtlarından edilmiştir. Türk milleti tarih boyu barbar milletlerce sürgünlere, katliamlara uğramıştır. Halen dünyanın gözü önünde Doğu Türkistanlı soydaşlarımız, Çin mezaliminde çeşitli işkenceler görüyorken; Kerkük’de Türkmen soydaşlarımız da aynı mezalim içindedirler. Bizler onların feryatlarını duymazlıktan geliyoruz. Günümüzde Ermeni terör örgütleri Türk düşmanlığını küçücük çocuklara okullarda her sabah and içtirerek öğretirken biz “Türk’üm doğruyum” andımızı okullardan kaldırtıyoruz. Çok acı verici
Hocalı da soydaşlarımıza Ermenilerce yapılan soykırımı şiddet ve nefretle kınıyoruz. Unutmadık unutturmayacağız. Azerbaycanlı soydaşlarımız Ali Bey HÜSEYİNZADE ve Elçibey gibi aydınların fikirlerini benimseyip onların düşüncelerini örnek almalılar. Hocalı’da katliama uğrayan soydaşlarımıza Allahtan rahmet diliyoruz. Ruhları şad olsun. Nerde bir Türk mezalime uğruyorsa Milletimiz gözyaşı döküyor.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.