Bir seçim afişi…

Bir seçim afişi…

Caddelerde bir seçim afişi dikkatimi çekiyor. O afişi görünce aklıma son on altı yıl geliyor. ‘Ne güzel itiraf etmişler’ diyorum.

On altı yıl önce SEKA duruyordu ve üretim yapıyordu. Sümerbank da duruyordu. TÜPRAŞ’ta devletin idi. TEKEL’de, PETKİM’ de…

Ayrıca TELEKOM da, TURKCELL de devletin elinde idi. THY’nin tamamı bizimdi.

Şeker Fabrikaları da… Daha pek çok önemli kuruluşumuz vardı.

Ne oldu?

“Babalar gibi sattılar.”

***

2002 yılında ülkemiz kendi ihtiyacı olan gıda ürünlerinin pek çoğunu iç üretimden karşılıyorduk. İhtiyaç halinde bazı ürünleri ithal ediyorduk.

2018 yılında ise;

126 ülkeden 133 kalem gıda ürünü ithal ediyoruz.

Milli yiyeceğimiz kuru fasulyeyi şimdi ithal ediyoruz. Hem de ABD, Kırgızistan, Kanada, Peru, Etiyopya, Mısır, Bangladeş ve Çin’den…

Meksika, Hindistan, ABD ve Arjantin’den nohut ithal ediyoruz.

Şili’den elma ve ceviz,

Kanada’dan mercimek ithal ediyoruz. (Oysa Kanada mercimek tohumunu bizden alarak üretime başlamıştı!)

Çin’den sarımsak, Avustralya’dan havuç, İran’dan kuru soğan, kavun ve karpuz, İspanya’dan kereviz, KKTC’den kırmızıbiber, Sri Lanka’dan çay ithal ediyoruz.

Brezilya, Sırbistan, Fransa, Polonya ve Çek Cumhuriyetinden et ithal ediyoruz.

Rusya’dan bezelye, buğday ve et ithal ediyoruz…

Son üç yılda 22,4 milyar dolarlık gıda ithalatı yaptık.

Trakya büyüklüğünde tarlalarımızı ekmiyoruz! Meralarımız boş… Tarlalarımız boş…

On altı yılda getirildiğimiz durum budur.

***

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında toplam dış borcumuz 130 milyar dolar idi. On altı yılsonunda toplam dış borcumuz 453 milyar dolar oldu.

Aralık 2002’de 52 yılda verilen cari açık 43,7 milyar dolar iken 15 yıllık AKP iktidarında verilen cari açık 526.3 milyar dolar oldu.

2002’de çiftçilerin 5,1 milyar lira olan banka borcu, 2018 yılının aralık ayında 17 kattan fazla artarak 86,7 milyar lira oldu.

AKP iktidara geldiği zaman dolar 1,58 TL idi. Bugün Dolar 4,75 TL.

2002 yılı sonu itibarıyla vatandaşın 6,4 milyar TL bireysel kredi ve kredi kartı borcu vardı. On altı yıl sonra vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının toplamı 550 milyar TL olmuştur. 32 milyon vatandaş kredi kartı borçlusudur.

AKP iktidara geldiği zaman benzinin litre fiyatı 1,66 TL idi. On altı yılın sonunda benzin 6,25 TL’dir. Seçim nedeniyle zamların pompa fiyatlarına yansıtılmadığını da bilelim.

Fark ÖTV üzerinden karşılanmaktadır. Zam kadar ÖTV düşürülüyor!

Seçim sonrası o indirimler sırtımıza bindirim olacaktır…

2002 yılında Borsada yabancıların payı %37 idi. Bugün borsada yabancıların payı %75 civarındadır.

3 Kasım 2002 tarihinden bugüne; İşsizlik 6 puan artmıştır. Enflasyon giderek artmaktadır. Bütçe açığı giderek artmaktadır.

Neredeyse elimizde özelleştirilecek kuruluş kalmamıştır.

Borç alabilmek için Varlık Fonuna devredilen kuruluşlarımızı ipotek verir duruma geldik.

ÇAYKUR buna örnektir.

***

Hukukun üstünlüğü endeksinde Türkiye, 113 ülke arasında 99. sıraya düşerken, basın özgürlüğü sıralamasında ise 180 ülke içinde 151. sırada yer almaktadır.

Pek çok gazeteci tutukludur.

Tutuklu öğrenci sayısı 70 bindir.

PİSA verilerine göre eğitimin hali içler acısıdır. On altı yılda tam on dört defa eğitim sistemi ile oynadılar. Öğrenciler perişan, veliler perişan…

Kadına şiddet AKP döneminde %1400 artmıştır. Boşanmalar % 38 artmıştır.

Çocuklara cinsel istismar % 434, fuhuş % 790, cinsel taciz % 499, uyuşturucu bağımlılığı %

678 artmıştır.

***

Ülkenin durumu bu vaziyette… On altı yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarıdır. Bu tablonun sorumlusu da elbette ki AKP’dir.

Caddelerde AKP’nin,  “Yaparsa yine AKP yapar” afişleri yer alıyor.

Yaptıkları yukarıdadır.

Yaptıklarının yapacaklarının teminatı olacağını o afişlerle ilan ediyorlar.

İki gün sonra seçim var. Vatandaş sandık başına gidecek.

Ya ekmeğinin küçülmesine ‘evet’ diyecek. Yaşadıklarımı yaşamaya devam etmek istiyorum diyecek…

Ya da ‘tamam’ diyecek…

Karar seçmende.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?