Hüzünlüyüz…
Üzüntülüyüz…

Çünkü;
Türk tiyatrosunun anası,
Ustaların ustası;
Yıldız Kenter’i de son selamını verdi dünya sahnesinden…

Sonsuzluğa doğru yol alıyor…
Kardeşi Müşfik Kenter,
Ve sevgili eşi Şükran Güngör’ün yanına gidiyor.
Kim bilir; belki de bundan sonra onlarla birlikte rol paylaşımı yapıp ve onlarla birlikte sahneye çıkmak istiyor…

Yıldız Kenter…
Türk tiyatrosunun tartışılmaz ismi…
Ustaların ustası…
Türk tiyatrosunun anası…

Demek sende çıktın son yolculuğuna ha?
Demek sende gidiyorsun bu dünyadan?

Vay be!..
Halbuki senden öğreneceğimiz daha çok şeyler vardı…

Yıldız Kenter…
Ne zaman bir ‘Anadolu’ sözcüğü duysam;
Aklıma birdenbire bu usta sanatçımızın büyük bir performansla oynadığı ‘BEN ANADOLU’ oyunu aklıma düşer..

Aaaah, ah!
Seni nasıl yanlışsız ve kusursuz cümleler kurarak anlatmalı bilmem ki…
Yani seni kusursuz anlatmak o kadar zor ki…
(ama yinede deneyeceğim)

Yıldız Kenter…
1928 İstanbul doğumlu..
Lozan Konferansında İsmet İnönü’ye katiplik yapan bir babanın çocuğu…
Asıl adı: Ayşe
Annesi İngiliz..

Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitirdi…
11 yıl Devlet Tiyatrosunda çalıştı..
Devlet tiyatrolarında hoca olarak görev yaptı…
Birçok ünlü oyuncunun yönetmeni öve hocası oldu…

Ancak burada (izniniz olursa) geçmişiyle ilgili küçük bir tespit ve saptama daha paylaşmak istiyorum sizlerle, o da şu;

Yıldız Kenter’in annesi İngiliz olduğu için o dönemlerde babası iş bulmakta çok zorlanır ve bir süre ekonomik zorluk çekerler…

Hatta çoğu geceler aç yatıp, aç kalkarlar…
Sonunda babası -bir şekilde- Ziraat Bankasında bir iş bulur da; ondan sonra biraz rahatlarlar…

Yani geçmişinde yokluk ve acıları bizzat yaşayan Yıldız Kenter, bunu en güzel ve içsel bir şekilde oyunlarına yansıtır…
Bütün oynadığı oyunlarda üstlendiği rolünü belkide başarıyla canlandırması bundan ileri geliyordu..

Yok eğer bir eli yağda-bir eli balda olsaydı ‘BEN ANADOLU’ oyunundaki gösterdiği başarıyı nasıl gösterebilirdi ki…
Gerçi bütün oynadığı oyunlarda üstlendiği rolün hakkını veriyordu ya Yıldız KENTER..
Her neyse..

Türk tiyatrosu anasını,
Ustaların ustasını 91 yaşında ve 17 Kasım tarihinde kaybetti…
Türk Tiyatrosunun başı sağ olsun…
Anıları geride kalanlara rehber olsun…
Gitti yollar ışık,
Yattığı yer; adı gibi yıldızlarla dolsun…