Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
BİRİ FEDERASYON BAŞKANLIĞI BİRİSİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
  • 0
  • 143
  • 08 Nisan 2021 Perşembe
  • +
  • -

Biri futbolla ilgileniyor;

Milyarlara, trilyonlara tekme sallıyor!

Küçük rakamlara burun-kıvırıp, gülüp geçiyor!

Eğitim-öğretim verenlerse;

Ayın sonunu zor getiriyor…

Hatta zaman oluyor;

Meteliğe kurşun atıyor!

Her iki tarafı da sayısal olarak ifade edecek olursak;

Profesyonel futbolcuların (ortalama) sayısı 4 bin dolayında…

Eğitim-öğretim verenlerin sayısı ise 1 milyonu aşkın durumdu…

Şimdi bu uzun ‘girişten’ sonra daha anlaşılır bir şekilde ifade edecek olursak…

Sizlerde çok iyi biliyorsunuz ki;

Korona aşısı ilk ‘Sağlık Emekçilerine’ yapıldıktan sonra öğretmenlere yapılacaktı…

Yüz-yüze eğitim verirken ‘risk’ azaltılacaktı…

Öğretmenlerin aşısı yapılıp tamamlandı mı?

Koskoca bir; HAYIR…

15 Şubatta başlayan ‘yüz-yüze eğitim’ sürecinde, yani 52 günlük süre içerisinde kaç öğretmen ‘Covit-19’dan’ yaşamını yitirdi ve bu dünyadan ayrıldı dersiniz?

Tam 16 öğretmen sadece öğrencilerine, sevdiklerine değil;

Gencecik yaşlarında, hayatlarının baharında bu dünyaya veda ettiler.

Sırada kaş kişi daha var şimdilik bilinmiyor…

Şimdi insan ister-istemez şöyle düşünesi geliyor;

Bugün ülkemizde en kalabalık insan öznesine sahip olan bakanlık; Milli Eğitim Bakanlığı…

Öğrencileriyle, eğitim verenleriyle, hizmet veren diğer emekçileriyle hep birlikte hesap edersek; 20 milyon dolayında…

Ve böylesine -sayısal olarak büyük- bir bakanlığı başında ise;

Eğitimci kökenli…

Kendine ait ‘özel okullar’ zinciri olan;

Yani eğitimcinin ‘halini’ yakından bilip anlaması gereken bir zatı-muhterem var…

Yani kısaca demem o ki;

Bu zatı-muhterem bu zamana kadar, bir formülünü bulup da, aynı kendisi gibi ‘özel hastanelere’ sahip Sağlık Bakanlığı ile ‘hatır-gönül’ ilişkisini de çalıştırarak, öğretmenlerin aşısını tedarik edip, aşılarını yaptıramadı…

Ama diğer taraftan statüsü sadece bir ‘Başkanlık’ olan TFF (Futbol Federasyonu) A Milli Takımından 14 futbolcunun ‘koronavirüs’ testinin pozitif çıkması sonucu, çarçabuk Sağlık bakanlığıyla iletişim kurup;

Futbolcular başta olmak üzere, hakemlerin ve idari personellerin ve turistik hizmet veren personellerin (gerekirse ithal edilecek aşının ücretlerini kendilerinin verebileceğini söyleyip)TFF Şemsiyesi altında bulunan herkesin aşısının bir an önce yaptırılacağı söyleniyor…

Ancak, aşılanacaklar arasında bir şey dikkatimi çekti, o da şu;

Futbol Federasyonunun öznesi olanlarla ‘Turistik hizmet veren tüm elemanlar’ bu işin neresinde yer alıyor?

Doğrusunu söylemek gerekirse bilmiyorum…

Bilen birisi açıklarsa da memnun olurum…

Her neyse..

Geçelim..

Şimdi bütün bunlardan sonra aklıma ne geldi biliyor musunuz?

Hani aradan bunca yıl geçse de, hala eğitimcilik ruhunu yitirmedik ya…

“Acaba” diyorum;

Futbol Federasyonu Başkanımız; Nihat Özdemir, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda dünyanın da en büyük zenginleri arasında yer alıyor….

Ve kendisinden rica ederek şöyle desek;

“Sayın başkanım, bizim Milli Eğitim Bakanımızın sizin kadar gücü yok….

Şu sizin ‘koronavirüs aşısı’ yaptıracağınız futbolcuların arasına öğretmenleri de sıkıştırıverin desek kabul eder mi acaba?”

Üstelik pozitif tespiti yapılanların sayısı o kadarda fazla değil….

2 bin 558 öğretmen var…

3 bin 379 öğrenci…

246 kişide memur ve personel var…

Hepsi bu kadar…

Ne dersiniz Sayın Futbol Federasyonu başkanımız Nihat Özdemir?

Vallahi böyle bir aracılık yaparsanız; büyük ‘hayır’ işlersiniz!

En azından aylarca ‘aşı bekleyen’ öğretmenlerimizi sevindirirsiniz…

Yoksa bu ‘bekleyiş’ Milli Eğitim Bakanlığının öncülüğüne kalırsa;

Öyle görünüyor ki, bu gidişle öğretmenler daha çok bekleyecek…

52 günde 16 öğretmenin öldüğünü hesap edersek;

Ve kim bilir bu ‘aşısız’ yoluculuk devam ederse kaç öğretmen daha ölecek?

Kim bilir kaç öğretmen daha bu dünyadan zamansız göç edecek?

Sevgili genç meslektaşlarım benim Futbol Federasyonu başkanından bu konuda ‘yardım’ çağrısında bulunmamı bir onur meselesi yaparlar mı, yapmazlar mı onu bilemem ama…

En azından bu konunun üzerinde düşünürler diye düşünüyorum…

Sohbetimizi bu son cümleyle bitirecektim ama…

Gecikmeli de olsa birdenbire aklıma geliverdi;

“Şu soralar TBMM çatısı altında görüşülen ‘güvenlik soruşturması’ kapsamı içerisine girecek olanların başında da öğretmenler geliyormuş haberiniz olsun isterim…

Ve bu önemli bilgiyi verdikten sonra da, herhalde şimdi sizlere gönül rahatlığıyla veda edebilirim…

Hoş kalın,

Hep birlikte hoşça kalalım,

Sağılık ve esenlik içinde olalım.

Yalvarmıyorum ama…

Birde ne olur sizden ricam;

Konumunuz ne olursa olsun, öğretmenlerimizi unutmayalım…

Ve onları yalnız bırakmayalım…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM