ÇALIŞMAK

ÇALIŞMAK

Gazeteci arkadaşlarımızdan biri  soruyor.”Çalışmayan ve ticaret yapmayan tarikat ve cemaatler bu kadar parayı nereden buluyor?”

Benim bu soruyla ilgili cevabi fikirlerim şöyle;

Çalışarak, çalışmaya amade elaman kazanarak temin ediyorlar. Elemanlar eşiniyor, didiniyor baş efendilerine veriyor. Onlar da yiyip içip, onların sayesinde gül gibi geçiniyorlar.

Mesela Hizmet hareketi 13 yıldır durmadan eğitimde, askeriyede, emniyette, adliyede, MİT, TRT, MEDYA alanında, bankacılıkta, esnaflık ve tüccarlık, üretim sahalarında var gücüyle çalıştılar, çabaladılar. Kazanımları ile 80 milyonluk ülkede bir darbe yapmaya bile teşebbüs ettiler.

Çalışmalarının semeresi olarak TSK’ daki rütbeli subayların yarısından fazlasını, emniyetteki polislerin yüzde seksenini, hakim ve savcıların yüzde 75’ ini eğitim camiasının yarıdan fazlasını, MİT’ in yüzde seksenini elde ettiler.

İlk orta lise seviyesindeki tüm okulların yardımcı ders kitaplarının, testlerin ve başvuru kaynaklarının tümünü, KPSS, LGS, LYS, YGS, DGS, ALES, SPKS, TEOK, SMMS,ne kadar sonu S ile biten sınavlara hazırlık kitapları varsa; bu kitapların ekserisinin basım,dağıtım işlerini yürüttüler.

Türkiye’de sadece üniversite sınavlarına 2.5 milyon öğrencinin girdiği ölçü olarak ele alınırsa; bu daldaki pastanın rakamsal büyüklüğünü düşünemezsiniz bile.

Bu yayınları bastılar, dağıttılar, sattılar. Önlerini açmak, kolay çalışmak için gönüllü olarak MEB Bakanından, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinden tavsiye kararları aldılar. Okul müdürleri bunların yayınlarından değişik yayınları okullarına sokmadı. Öğretmenler onların kitaplarından başka kaynak kitapları velilerine aldırmadı.

Bankası, finans kurumları, işletmeleri, özel okulları, dershaneleri tıkır tıkır çalıştı. İllerimizde özel okulları ve dershaneleri en gözde kuruluşlardan sayıldı. Zengin, itibarlı, devletin üst bürokratlarının, milletvekillerinin çocukları bedelini kat kat ödeyerek hep bu okullarda tahsilini yaptı. Fakir fakat üstün zekâlı çocukların masraflarını bile bu zenginler finanse ettiler.

Yurt dışında bulunan eğitim kurumları, bulunduğu ülkelerin en modern eğitim kurumu unvanını aldılar.

Yurt içi ve yurt dışındaki eğiticileri ile yöneticileri çılgınlar gibi çalışıp aldıkları methiye ve ödülleri hak etmeye çabaladılar.

Bu sayıda kadro ve servet hizmet vakfına gökten yağmadı. Amaçları varmış, gizli gayelerine erişmek için varını yoğunu harcamışlar.

Çalışan daima kazanır. Keza 1945 yıllarının harabe ülkesi Almanya ve Japonya çok çalışıp bu günkü konumuna yükseldiler. Şimdilerde aynı performansı Çin devleti gösteriyor.

Ülkemizde cemaatin bu denli yükselişine mukabil, milliyetçiler, cumhuriyetçiler, vatanseverler ne kadar çalışmışlar.

Yani cemaat 14 yılda devleti kuşatıp darbe aşamasına gelmeyi başarmışken; MHP ile CHP ne yapıyorlarmış. Koca 14 yıl boyunca bütün yıl oturmuşlar, hata üstüne hata yapan AKP iktidarını seçimle yıkıp yerine iktidar bile olamamışlar. Elin oğlu gece gündüz asker, polis, savcı, hâkim, istihbaratçı, öğretmen, öğrenci, esnaf, patron avında debelenirken; bizimkilerin kazandığı bir asker, bir polis, bir savcı, bir hâkim, bir öğretmen, oy atacak bir vatandaşı var mı söyleyin.

Yalnız MHP hariç. Hakkını yememek lazım. Zira onun Sivas Gemerek ilçemizde karar mevkiinde bir hâkimi ile15 Temmuz darbe girişimine yön veren irtibat kurduğu üst rütbeli bir subayı varmış.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?