ÇAMUR AT İZİ KALSIN SİYASETİ…

ÇAMUR AT İZİ KALSIN SİYASETİ…

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri için il il geziyor, mitingler yapıyor.
Her mitinginde, Cumhur ittifakı dışındaki tüm partileri ‘ terörle işbirliği’ yapmakla, “Kandil’den talimat almakla suçluyor.
“Zillet ittifakı” diyor…
Sonra da bu konuşmaları yandaş kanallar ekranlardan halka ulaştırıyor. Yandaş yorumcular ekranlarda bunun üzerinden yorumlar yapıyor.
Yandaş ve yanaşma medya manşet yapıyor.
Böylece yerel seçim öncesinde ‘çamur at izi kalsın’ siyaseti üzerinden kamuoyunda algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Stratejileri bu…
Bu strateji ile aynı zamanda diğer ana konuların gündemde çokça yer almasının da önüne geçmeye çalışıyor.
Muhalefetin ekonomik sorunları gündeme getirmesini de etkisizleştirmeye çalışıyor…
Tenceresi boş, cüzdanı boş, ekonomik krizin altında her geçen gün daha da ezilen seçmenleri ana gündemden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Bu nedenle “zillet ittifakı” diyor.
Bu nedenle tüm muhalefeti terör ile işbirliği içinde olmakla suçluyor.
Elinde somut bir kanıt var mı? Yok.
Fakat kamuoyu, yakın geçmişte; Oslo’da, İmralı’da, Dolmabahçe’de terör örgütü ile iş tutanın kim olduğunu biliyor.
O dönem terör örgütünü lideri için hangi siyasinin nasıl övgüler düzdüğünü de biliyor.
Öcalan’ın mektubunu, Diyarbakır’da Nevruz’da okutanın İnönü olmadığını da biliyor. Valilere “açılım süreci zarar görmesin, operasyon yapmayın” talimatını kimin verdiğini de biliyor.
Ve Habur yargısı da henüz hafızalardan silinmedi.
Barzani bayrağının İstanbul ve Ankara’da Türk Bayrağı ile yan yana gönderde dalgalanmasını sağlayanın kim olduğunu da iyi biliyor.
O günlerde PYD lideri olan Salih Müslim’i Ankara’da kırmızı halılarla karşılayanları da biliyor. Anadolu Ajansının Kandil’e basın toplantısına gönderildiğini de unutmadı.
Bunlar somut, fakat meydanlarda ‘konsolidasyon’ sağlamak için söylediği sözlerin hepsi soyut. Ve toplumun yarısını suçlayıcı bir söylemdir.
Bunu kendisi de itiraf ediyor.
“Henüz istediğimiz konsolidasyonu sağlayamadık” sözleri bu açıdan anlamlıdır.
Yani ‘Cumhur ittifakı içinde yer alan AKP ve MHP tabanını henüz tam anlamıyla bir araya getiremedik, birleştiremedik’ demek istiyor.
‘Millet ittifakı içinde ayrışmalar yaşanmasını sağlayamadık’ demek istiyor.
Bu nedenle “zillet ittifakı”, “Kandil’den talimat alıyorlar”, “Terörle işbirliği yapıyorlar” tarzı söylemlerini giderek daha da artıracağa benziyor.
Birkaç gündür bu ‘topa’ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘da girdi. Hafta sonu partisinin Trabzon’da seçim çalışmalarına katılan Bakan Soylu ‘da, “..Elimizde öyle istihbaratlar var ki “ diyerek MİT’in de devrede olduğunu açık etti.
‘Konsolidasyonu sağlamak’ için yarın bir ‘kumpas’ dahi kurabilecekleri çok da ihtimal dışı değildir.
Çünkü iktidarda kalmayı “beka sorunu” olarak görüyorlar.
AKP tabanından kopmalar var.
MHP tabanı henüz bütünüyle Cumhur ittifakına destek vermiyor.
Bu açıdan konsolidasyon önemli!
Bu nedenle “beka sorunu” gündemde…
Bu nedenle Cumhur ittifakı adeta yeni “Vatan Cephesi “ gibi konumlandırılıyor. Bizden yana olanlar “yerli ve milli”, olmayanlar ise terörle işbirliği içindeler algısı için çaba harcanıyor.
Bu siyaset anlayışı tutar mı?
Henüz tutmadığı görülüyor. Anketlerde halkın en önemli sorununun ekonomi olduğu görülüyor. Halk geçim derdinde… İşsizlik ve yoksulluk ciddi boyutlarda.
Cep delik cepken delik…
Her geçen gün kriz daha da derinleşiyor. Ne demişler ‘tencere iktidarları götürür.’
Bunu bildikleri için “konsolidasyon” diyorlar. “Beka sorunu” diyorlar. “İstikrar” diyorlar…
Adeta tüm muhalefeti ‘terörist’ göstermeye çalışıyorlar.
Kazanmak için ellerindeki devlet gücü ile medya gücü ile her şeyi yapıyorlar.
Dereli Yavuzkemal Beldesinde yapılan; AKP’den istifa ederek bağımsız aday olmak isteyen Abdullah Önal’ın karşısına, Espiye ilçesinden aynı isim ve soy isim ile başka bir bağımsız aday çıkarmak da bunun işaretidir.
Bursa’da sahte afişler ile yapılanlar da,
Sahte anket şirketlerinden telefonla seçmene yöneltilen sorularda…
Fakat bunların şimdilik tutmadığı görülüyor.
Örneğin Karabük’te AKP adayı ile MHP adayı arasında yaşanan sert tartışmalar ‘konsolidasyon’ sağlanamadığını gösteriyor.
Tavan farklı, seçmen tabanı farklı…
Erdoğan’da bunu gördüğü için il il seçim gezileri yapıyor. Meydanlarda iktidarın istikrarı için, bekası için ve cumhur ittifakı içinde konsolidasyonu sağlayabilmek amacıyla “zillet ittifakına” yükleniyor!
Hem de ‘atış serbest’ mantığı ile…
Anket sonuçları giderek daha da manipülatif adımlar atabileceğini göstermektedir.
İçişleri Bakanı Soylu ‘nun sözleri buna işaret değil mi?

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?