Ve CHP Kurultayı bitti

Ve CHP Kurultayı bitti

CHP’nin 3-4 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdiği kurultay sona erdi. İlk gün yapılan genel başkanlık seçimlerine iki aday yeterli imzayı toplayabildi. Diğer iki aday adayı yeterli delege desteği (%10) alamadığı için aday olamadılar.

Genel başkanlık yarışında ipi Kemal Kılıçdaroğlu göğüsledi. Kılıçdaroğlu, divan başkanlığına verilen 1081 imza ile aday gösterildi. Muharrem İnce ise 166 imza ile aday gösterildi.

Muharrem İnce, kurultay konuşmasını yaptıktan sonra ilginç bir tartışma yaşandı. 48 delegenin adaylık için hem Kılıçdaroğlu’na hem de İnce’ye imza verdiği iddiaları gerilime neden oldu.

‘Çift imza’ tartışması Kılıçdaroğlu’nun divan başkanlığına, “48 imzayı Sayın İnce’ye yazın” talepli yazılı başvurusu ile daha da alevlendi.

Bu başvuru divan başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından okununca, İnce ve ekibi divana gelerek bu duruma yüksek sesle itiraz ettiler.

Divan heyeti sınıfta kalmıştı!

Çünkü adayların adaylık başvurusu dosyasını teslim alan ve Kılıçdaroğlu ile İnce’nin adaylığı için yeterli imzanın olduğuna karar veren divanın kendisi idi.

Daha sonraki tutumu ile ilk kararları çelişmiştir.

Hatta Muharrem İnce’nin divan heyetine yönelik olarak “Ben lütufla aday olmam. Delegenin takdiriyle aday olurum. Özgür iradeleriyle aday olmak istiyorum” sözleri üzerine, Divan Başkanı Büyükerşen’in “adaylıktan çekiliyor musunuz” sözleri de dikkat çekici idi…

Bu tartışmalar sonrasında yapılan oylama sonucunda, Kılıçdaroğlu 790 delegenin oyunu aldı. İnce ise 447 oy aldı. Bu sonuçla 36. Kurultay sonucunda Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçilmiş oldu. Adaylık için verilen oylar ile seçimde alınan oylar üzerine tespitler yapılabilir.

Adaylık imzalarının; genel merkez, belediyeler ve il başkanları etkisi (baskısı) ile alındığı, delegenin oy kullanma kabininde özgür iradesi ile hareket ettiği gerçeği ilk tespittir.

Sadece bu gerçek bile delegelik sisteminin kaldırılması gerektiğini gözler önüne koymaktadır. Tüzük değişikliği yapılarak her aşamada seçimlerin tüm üyelerin katılımı ile yapılması sağlanmalıdır.

Zaten mevcut tüzükte var olan delegelik sisteminin sakatlığı ortadadır.

Mevcut tüzüğe göre her il, o ilin çıkardığı toplam milletvekili sayısının iki katı kadar delege ile temsil edilmektedir.

Bu hatalı bir mantıktır.

Örneğin Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Van, Elazığ, Erzurum gibi illerde CHP hiç vekil çıkaramamıştır. Yani oy oranı düşüktür.

Fakat Diyarbakır 20 delege, Şanlıurfa 24 delege, Van 16, Erzurum 12 delege, Elazığ 8 delege ve Mardin 12 delege ile temsil edilmektedir.

Eskişehir’de 208 bin oy alıyor ve 12 delegesi var.

Gaziantep’ten 150 bin oy alıyor ama 24 delegesi var.

Bu örnekler dahi delegelik sisteminin yanlışlığını, mutlaka kaldırılması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Kurultayda beklentim değişim idi. 2019 için tabana yeni bir heyecan verilmesi idi. Bu beklentinin zor olduğunu da biliyordum.

Hatalı süreçler sonucunda doğru sonuçlar alınamazdı!

Taban ‘değişim’ dese de, delegelik sistemi gereği taban sesini tavana yansıtamadı.

Delege ne ‘Ekmelettin Vakasını’ dikkate aldı!

Ne de Enis Berberoğlu’nun hapiste olmasına neden olan dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki tutumu dikkate aldı…

Enis Berberoğlu’nun hapiste olmasında parti yönetiminin hiç mi suçu yok?

Bir değişim gerekli idi ama olmadı.

Henüz Parti Meclisi seçim sonuçları netleşmedi. Dilerim güçlü bir PM oluşturulur.

Bazı isimlerin kenarda durması sağlanabilir…

2019 yılında ülkemiz üç önemli seçim yaşayacaktır. Bu üç önemli seçimin yükünü taşıyabilecek bir genel merkez ekibinin kurulabilmesi önemlidir.

Ve artık hata yapma lüksümüz de yoktur.

Bu açıdan parti politikalarını belirleyebilecek güçlü bir PM’nin oluşturulmasını ümit ediyorum.

Muharrem İnce’nin önerisi de oldukça önemlidir.

Cumhurbaşkanı adayı tüm üyelerce belirlenmelidir.

Bu ‘popülizm’ değildir. Üyeleri sürece katmaktır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?