CHP, RAPORUN GEREĞİNİ YAPMALIDIR

CHP, RAPORUN GEREĞİNİ YAPMALIDIR

Sanırım pek çok kişi 2010 seçimleri öncesinde Fetullah Gülen’in “ölüleri bile kaldırıp oy attıracaksınız” sözlerini anımsayacaktır.
Bu sözün ne anlama geldiğini o günlerde çok kişi anlayamadı.
Şimdi çok daha iyi anlaşılıyor!
KPSS sınavlarında o yıllarda kopya çeken FETÖ, ilk seçim hilesini de 2010 referandumunda yapmıştı. Söylediği söz de buna işaret ediyordu.
Ne demekti ‘mezardaki ölülerin kaldırılıp oy kullandırılması?’
İzah edelim.
Ülkemizde son nüfus sayımı 2010 yılında yapıldı. 2011 yılında ise seçmen kütükleri YSK tarafından değil, İç İşleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenmeye başlandı.
Henüz cemaat ile hükümet arasında ‘kavga’ da çıkmamıştı.
Yine anımsayalım 2011 seçimlerinde seçmen sayımızda dikkat çekici bir artış konusu kamuoyunda tartışıldı.
İşte bu artış; ‘mezardaki ölülerden’, mükerrer seçmen yazılımlarından, hatta sahte seçmen üretiminden kaynaklanıyordu.
Bizler ‘mezardaki ölüleri’ ne zaman fark ettik?
E-Devlet üzerinden soy kütüğümüze ulaşma hizmeti verilmesi ile…
Gördük ki çoktan vefat etmiş çok sayıda kişi yaşıyor görünüyordu! Bu şekilde yaşıyor görülenlerin topla sayısı 2,5 milyon civarında idi.
O dönem CHP milletvekili olan, halen CHP PM üyesi görevini sürdüren Haluk Pekşen, bu konunun üzerinde çok durdu.
Ne yazık ki gerek muhalefet gerekse kamuoyu gereken desteği vermedi.
E-Devlet sorgulaması ile ortaya çıkan ‘yaşıyor görülen mezardaki ölülerin’ sayısı ile 2011 seçimlerinde seçmen sayısındaki dikkat çekici artış rakamları örtüşüyordu.
Demek ki 2010 yılında FETÖ liderinin söylediği söz, referandumdan bugüne geçerli hale getirilmişti…
Seçim hilelerinin akıl hocalığını yapan kim gayet açık.
KPSS ve diğer sınav hilelerini yapmada ‘usta’ olan cemaat, seçim kazanmak için yapılması gerekenler konusunda da ‘usta’ olduğunu göstermişti.
17/25 Aralık sürecine kadar zaten Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünde ‘usta’ etkin idi.
Sonra da aynı yönteme başka ‘usta’larla devam edilmiş…
***
Bu kanaate nereden mi varıyoruz? Bu sıralar kamuoyunda pek tartışılmayan bir rapor var gündemde.
Raporu ODTÜ’lü uzmanlar hazırlamışlar. Rapor ile 24 Haziran seçimlerinin analizini yapmışlar.
Raporun içeriği uzun süredir bu konuyu dile getiren Haluk Pekşen’in iddialarını doğrulamaktadır.
Bu rapor son CHP Parti Meclisinde tartışıldı. PM üyelerine sunum yapıldı.
Fakat işin ilginç yanı CHP yönetimi raporu çoğaltarak Parti Meclisi üyelerine vermedi. Milletvekillerine vermedi. Örgütlere de göndermedi…
Oysa ODTÜ’lü uzmanların raporu, 2010 yılından bugüne yapılan seçim hilelerine ışık tutmaktadır.
Raporda; isimler, sandık numaraları ve yapılan hileler il il ayrıntılı olarak yer almaktadır. Hile iddiaları üç ana başlıkta toplanmaktadır.
1- Sahte seçmen üretimi
2-Ölüleri sağ gösterme
3- Mükerrer oy kullandırma
Tüm bu işlerde rapora göre, İç İşleri Bakanlığına bağlı Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü üzerinden yapılmaktadır.
2010 yılından bugüne neden nüfus sayımı yapılmadığını şimdi daha iyi anlıyoruz…
Haluk Pekşen diyor ki;
“Derhal bu raporla savcılığa başvurulması ve bilişimcilerden oluşan bir bilirkişi heyeti görevlendirilerek İç İşleri Bakanlığı bünyesindeki ana server’in incelenmesi talep edilmeli.”
Pekşen bu öneriyi parti yönetimine de yapmış. Fakat sonuç alamamış!
2010 yılından bugüne yapılan seçim hileleri konusunda duyarlı olan Pekşen diyor ki;
“Bakanlıktaki ana sunucunun incelenmesi ile seçim usulsüzlükleri kolayca ortaya çıkacaktır. Ana sunucuya veri girebilecek ve değişiklik yapabilecek yetkili kullanıcıları şifreleri üzerinden tespit etmek mümkün. Bu kullanıcıları gizlemeleri imkânsızdır. YSK kayıtlarında da görülüyor.”
ODTÜ’lü uzmanların hazırlamış olduğu rapor son derece önemlidir.
CHP, ülke siyasetini etkileyecek, 2010 yılındaki referandumdan, 24 Haziran seçimlerine kadar tüm sandık hilelerini ortaya koyan bir raporu kasasında gizli tutmamalıdır.
PM üyelerine, milletvekillerine, örgütlerine göndermelidir.
Kamuoyu oluşturmak için çaba harcamalıdır.
Savcılığa suç duyurusunda da bulunmalıdır. Hukuki süreci sonuna kadar takip etmelidir.
Hatta konunun takip edilmesi adına Haluk Pekşen başkanlığında bir ekip de kurmalıdır.
Bunu yapar mı?
Yapmalı…
Aksi halde atı alan her seçimde Üsküdar’ı geçecektir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?