ÇİFTLİKLERİ ATATÜRK KURUYORDU İSİMLERİNİ SEVENLERİ VERİYORDU

ÇİFTLİKLERİ ATATÜRK KURUYORDU İSİMLERİNİ SEVENLERİ VERİYORDU

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bilenlerin de çok iyi bildiği gibi…

Bu ülkenin kurucu lideri Atatürk;

Salt ‘cumhuriyeti’ kurmakla yetinmiyor…

Mülkiyeti milletin olan fabrikalarda kuruyor…

‘Milli ekonominin temeli ziraattır’ diyerek;

Ülkenin dört-bir yanını ‘çiftliklerle’ donatıyor…

Üstelik kurduğu çiftlikleri;

Devletin kasasından para harcayarak kurmuyor..

Kurduğu tüm çiftlikleri;

Kendi maaşından ödeyerek kuruyor..

Ve takvim yaprakları 1 Haziran 1937’yi gösterdiğinde..

Yani ölümünden bir yıl önce;

Kurduğu bütün ‘çiftlikleri’ bu millete bağışlıyor…

Sonra aradan yıllar geçiyor;

Kamusal yolculuğu değil de, kişilere mahsus özel yolculuğu sevenler işbaşına geliyor…

Ve işbaşına gelir-gelmez;

Önce Atatürk’ün yaptırdığı fabrikaları satıyor…

Ardından ne kadar liman ve tersane varsa onları özelleştiriyor…

Derken, hızını alamıyor;

Atatürk’ün kıyıda-köşede kurduğu ne kadar ‘çiftlik’ varsa, onları da bir-şekilde elde çıkarıyor..

Kurduğu ‘çiftliklerden’ en büyüğünü;

Başkent Ankara’nın bir bataklığına kuruyor…

Ve kurulan bu ‘çiftlik’ ve ‘fidanlık’ zamanla bir cennet bahçesine dönüşüyor…

Mustafa Kemal Atatürk kendi döneminde;

Toplam 154 bin 729 dekar alana sahip ‘çiftlikler’ kuruyor…

Ve kurduğu ‘çiftliklerin’ adını da ardından sevenleri veriyor…

İşte o çiftlikler;

Ankara’da ‘Atatürk Orman Çiftliği’

Yalova’da ‘Millet Çiftliği ve ‘Baltacı Çiftliği’

Mersin Silifke’de ‘Tekir ve Şovalye Çiftliği’

Dörtyol’da ‘Karabasan Çiftliği’

Tarsus’ta ‘Piloğlu Çiftliği’ kurmuştur…

Ve sizlerin de çok iyi bildiği gibi;

Atatürk’ün Ankara’da kurduğu ve sevenleri tarafından kendi adı verilen ‘Atatürk Orman Çiftliğine’ adına ‘Beştepe’ denilen bir ‘Saray’ oturtulmuştur…

Salt ‘saray’ oturtulmakla kalınmamış;

Şimdi de bu çiftlikten ‘Atatürk’ isminin silinip ve yerine ‘Beştepe Millet Bahçesi’ ismi verilmek istenmektedir…

Şaşırdık mı?

Hayır…

Şaşırmamız gerekir mi?

Yooo!

Bu değişikliğin yapılmasını;

Ankara Orman Bölge Müdürlüğü istiyormuş…

Diyeceksiniz ki;

“Orman Bölge Müdürlüğü, kendi başına-buyduk nasıl isteyebilir ki!?

Mutlaka onun arkasında başka güçler vardır.” diye düşünenlere yanıtım;

Vallahi orasını ben bilemem…

Bilsem de, el-alemin içinde alenen söyleyemem!

Benim televizyon haberlerinden dinlediğim…

Ve gazete sayfalarından okuduğum haber böyle…

Hatta bu konuya Ankara Mimarlar Odası;

“Atatürk adını silerek ‘Beştepe Millet Ormanına’ dönüştüremezsiniz.

İhalenin gerçekleştirileceği alan Atatürk Orman Çiftliğinin adıdır ve imar planında zaten ‘ağaçlandırma’ alanıdır…

Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetiyle halka bağışlanan Atatürk Orman Çiftliği ‘Millet Ormanı’ olarak adlandırılamaz” diyorlar…

Ankara Mimarlar Odası böyle itiraz edince, Orman Bölge Müdürü de şöyle diyor;

“Bir isme mi takıldınız?” deyince…

Mimarlar Odası buna da şu yanıtı veriyor;

“Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk’ün şahsi mal varlığı ve halka emanet ettiği bir çiftliktir…

Atatürk’ün adının silinmesine ve ağaçlandırma alanının yapılaşmaya açılmasına izin vermeyeceğiz.” diyor…

Eeeee?

E’si şu;

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Ortalıkta bir ‘millet’ sevdasıdır gidiyor!

Yani demem o ki;

Acaba, Atatürk’ün ziraatı çok önemseyerek tarif ettiği “Köylü Milletin Efendisidir” tanımlamasıyla, günümüz yöneticilerinin tanımlaması birbirini tutuyor mu sizce?

Daha dobra-dobra soracak olursak;

“Mustafa Kemal Atatürk, devletin olanaklarını ‘milletin’ mutluluğu için kullanıyordu..”

1980 sonrası politikacılar ise;

“Milletten topladıklarını bir avuç mutlu azınlık için kullanıyorlar” desek acaba yanlış mı söylemiş oluruz?

Buyurun…

Sözü daha fazla uzatmadan sizlere bırakayım…

Bu yurdun vatandaşı ve milleti olarak, belki sizlerin de söyleyeceği bir şeyler vardır…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?