Çocuklarımıza kıymayın efendiler!

Çocuklarımıza kıymayın efendiler!

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan birkaç defa tekrarladığı bir tespiti var.

“Ne yazık ki eğitimde ve kültürde başarılı olamadık.”

Erdoğan’ın bu sözü ile ifade etmek istediği ‘başarı’ ile pek çok vatandaşımızın hedeflediği ‘başarı’ arasında farklılıkların olduğunu düşünüyorum.

Örneğin Erdoğan bu sözü ederken PİSA’ da ilk sıralarda yer almamızı mı amaçlıyor? Sanmıyorum. Öyle olsa idi eğitim sistemi bu kadar perişan edilmezdi…

Nereye el atsan adeta dökülüyor!

O zaman neyi amaçlıyor?

Milli Eğitim üzerinden okulları ‘arka bahçe’ yapmakta başarılı olamadıklarını söylemek istiyor olabilir.

Kamusal olması gereken eğitimi, özelleştirmede yeterince başarılı olamadıklarını söylemek istiyor olabilir.

Bazı yandaş vakıflar aracılığı ile eğitim sisteminde ve öğrenciler üzerinde yeterince etkin olamadıklarını da söylemek istiyor olabilir.

Karma, laik ve çağdaş eğitimi yok etmede yetersiz kaldıklarını söylemek istiyor olabilir.

Başka gerekçeleri de olabilir…

Niyet okuyucu olamadığımız için ne demek istediğini ancak tahmin edebiliyoruz. Fakat Liselere Giriş Sınavı Kılavuzunun yayınlanması ve “nitelikli okullar” ile kontenjanlarının belli olması ile bir niyet daha ortaya çıkmıştır.

AKP iktidarı; eğitim politikaları ile çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği ile oynamaktadır. Adeta çocuklarımıza kıymaktadır.

Kılavuzu dikkatle incelediğimizde bu tespiti yapmak olanaklıdır.

***

Halk TV’de “Yazı İşleri” programında bir tespitte bulunmuştum. Bu hali ile gerek tercihler aşamasında gerekse yerleştirme sonrasında öğrencilerimizi ve velilerimizi ciddi sorunlar bekliyor demiştim.

Ardından Liselere Giriş Sınavı ile ilgili tespitlerimi ve önerilerimi Milli Eğitim Bakanlığına ‘da ilettim. Kaygılarımı dile getirdim. Pek çok eğitimci de dile getirdi.

Yetkililerin amacının üzüm yemek olmadığını, bağcıyı dövmek olduğunu kılavuz ile bir kez daha gördük.

Bakanlık, pek çok eğitimcinin, uzmanın görüşünü dinlemeden kendi bildiğini okumayı tercih etti.

Şimdi veliler tedirgin. Öğrenciler de tedirgin…

Ve sınav tarihi yaklaşıyor. Yanlış bir sınav ve yerleştirme sistemine doğru gidiyoruz.

Bakanlık yetkilileri daha az sorun olsun diye sınava katılımı düşürmeye çalışıyor.  Bu yolla “nitelikli okul” kontenjanlarından biraz daha fazla öğrenci sınava girsin istiyor.

Bu olanaklı mıdır?

Eğitim bir haktır. Her öğrenci nitelikli bir eğitim talep etme hakkına sahiptir. Her veli de çocuğunun iyi bir okulda okumasını ve buradan iyi bir üniversiteye gitmesini ister. Bunun için çaba harcar.

Öğrenci de, velisi de haklıdır.

Haksız olan okulları “nitelikli” ve “niteliksiz” diye ayıranlardır. Bu aynı zamanda ‘ben her okulda nitelikli bir eğitim veremiyorum’ itirafıdır.

‘Eğitimde fırsat eşitliği yok’ itirafıdır.

Açık açık anayasa ile yasalar ile verilen görevi yapamıyoruz itirafıdır.

Beklentilerin çok daha üzerinde öğrenci sınava başvurunca ne olacaktır? Ne olacak hem tercihlerde hem de yerleştirmede sorunlar ortaya çıkacaktır.

Özellikle de sınava girmeyen öğrenciler ile “nitelikli okullara” yerleştirilemeyen öğrencilerin “niteliksiz okul” olarak ifade edilen okullara yerleştirilmesi sıkıntılı olacaktır.

Sadece bu mudur sıkıntı?

Elbette değil. Pek çok açıdan pek çok sıkıntı öğrencileri ve velileri beklemektedir.

***

Giresun’dan örnek verecek olursak; Eynesil, Çanakçı, Tirebolu, Doğankent, Güce, Dereli, Alucra ve Çamoluk ilçelerinde “nitelikli okul” bulunmamaktadır.

Bazı ilçelerimizde tercih sayısı kadar da okul bulunmamaktadır.

Bu ilçelerimizdeki öğrenciler zorunlu olarak başka ilçelerden okul tercihi yapacaklardır. Yeni sistem anlatılırken “en iyi okul eve en yakın okuldur” anlayışı savunuldu. “Adrese dayalı kayıt” anlatıldı. Fakat pratikte bunun olamayacağı gerçeğini gördük.

Şimdi çok sayıda öğrenci başka ilçelere lise eğitimi için gitmek zorunda kalacaktır. Bu öğrenciler her gün servisle gidip gelecekler midir? Bunun zorlukları vardır.

Gittikleri ilçelerde veya il merkezinde kalacak yeterli yurt veya pansiyon var mıdır? Ne yazık ki yoktur. O zaman bu öğrenciler geçmişte olduğu gibi yine tarikat ve cemaatlerin kontrolündeki yurtlara ve pansiyonlara mı mecbur edilecektir?

Ya da TÜRGEV gibi, ENSAR gibi yandaş vakıfların yurtlarına mı?

***

İlimizde beş Fen Lisesi, bir Sosyal Bilimler Lisesi, iki İmam Hatip Lisesi ile üç Mesleki Teknik Anadolu Lisesi “nitelikli okul” kapsamına alınmıştır. Hepsinin toplam kontenjanı 770 öğrencidir.

Bu kontenjan öğrenci sayısı açısından bakıldığında ilimiz için yetersizdir. Kaldı ki bu okullara başka illerden de tercih yapılabilmektedir.

Bu güne kadar başarı ile ilimiz eğitimine hizmet etmiş bazı köklü Anadolu Liseleri “nitelikli okul” kapsamı dışında kalmışlardır.

Hamdi Bozbağ Anadolu Lisesi, Mimar Sinan Anadolu Lisesi bu okullara örnektir.

Bunun yanında Espiye İmam Hatip Lisesi “nitelikli okul” kapsamına alınmıştır. Bu okul acaba hangi kriterleri ile adı geçen Anadolu Liselerinin önüne geçmeyi başarmıştır?

Hiçbir Sağlık Meslek Lisesi “nitelikli okul” kapsamına alınmamıştır. Neden?

Son bir yıl içinde bazı okullarımız İmam Hatip Lisesine dönüştürülmüştür. Burada amaç, sınava giren ama nitelikli okullara yerleşemeyen öğrenciler ile sınava girmeyen öğrencilerin tercihlerinde, mutlaka bir veya iki tane de İmam Hatip Lisesi de olsun anlayışının ürünü müdür?

Sanırım niyet budur!

Adeta okullar ve eğitim yolu ile geleceğe seçmen yetiştirme programı uygulanmak istenmektedir…

“Arka bahçe” mantığı ile…

Ya zorunlu olarak tercih ettiği ve istemediği okula yerleştirilen öğrenciler ne yapacaktır?

Onlara da özel okulun yolu görülmektedir…

Nasıl olsa bakanlık ‘özel okullara teşvik’ programı gereğince destek de vermektedir.

Gelecek yıldan itibaren özel okullarda, gerek okul sayısı olarak gerekse öğrenci sayısı itibarıyla patlama yaşanacaktır.

Parası olan kendi öder… Olmayanın ise devlet öder…

Anlayış budur.

***

Özetle yeni sınav sistemi ile;

Çok başarılı öğrenciler Fen ve Sosyal Bilimler Liselerine, bu okullara yerleşemeyen başarılı öğrenciler zorunlu olarak özel okullara ve geriye kalan öğrencilerin çoğu da kız veya erkek İmam Hatip Liselerine yerleştirilecektir.

Meslek okullarının çoğunda ise kontenjan açığı yaşanacaktır.

Yol yakınken yetkililere seslenmek istiyorum.

Çocuklarımıza kıymayın efendiler!..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?