Deniz Türüç harcanmak mı isteniyor?.

Deniz Türüç harcanmak mı isteniyor?.

Deniz Türüç, Fenerbahçe’nin ve Milli Takımın gelecek için büyük ümit vaat eden genç ve başarılı yıldızı…
Moldova’yı 4-0 yenen Milli Takımımızın 2. golünü atan Deniz Türüç, frikik atışında önce Besmele çekip dua yapmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti…

***
Bu başarılı oyuncu Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde ikinci yarıda oyuna alınıyor ve 90+2’de çıkartılıyor!..

Neymiş, futbolcu takım hocasını çıldırtacak hatalar yapmış!..
Bugüne kadar futbol tarihinde acaba böyle bir oyuncu değişimi daha olmuş mudur?.. Bunun başka bir emsali daha var mıdır?.

Yoksa bu oyuncunun Milli takımda frikik atışında Besmele çekişi ve dua etmesi birilerini rahatsız mı etmiştir?

Bu yıldız oyuncu, inancından dolayı önü kesilip harcanmak mı istenilmektedir?
***
Müslüman olmayan yabancı yıldız futbolcuların inançlarına gösterilen saygı, şayet kendi inançlı (Müslüman) yıldızlarımıza gösterilmez ise; o takımlar da, o takımın yöneticileri de, o takımın hocaları da, o takımın oyuncuları da sorgulanmalıdır!..
***
“Bilmeden yapılan hata yanlışlıktır, bilerek yapılan hata ise ihanettir.” (B.Brecht)
***

Masum görünümlü maskeli zalimler, sahte kahramanlar!..
Zalimlerde hak hukuk, adalet merhamet aranmaz.
Zalim dışarıdan destek almadan zalimlik yapamaz, zulmüne devam edemez.
Zalimin gücü kendinden değil dışarıdan destekçilerindendir.
***
Zalim bir aşiret ve köy ağası; aşiret reisliğini ve köy ağalığını güçlü bir şekilde devam ettirebilmesi için;
– Önce, aşiret mensuplarının ve ağalık yaptığı köylülerin ahırından ineğini, eşeğini çaldırır; samanlığını, odunluğunu, hatta evini yaktırır…
– Sonra, çaldırdığı ineğin/eşeğin bulunması için sözde adamlarını seferber eder, bir-iki gün sonra adamlarıyla sözde çalınan ineği/eşeği alınan yere törenle teslim eder… Yaktırdığı samanlığın, odunluğun, evin söndürülmesi için karadan ve havadan itfaiyeleri seferber eder, yananların yerine daha iyisini yaptırır;

İşte o zalim aşiret ve köy ağası, o günden itibaren o tebaanın ve köylünün nazarında büyük bir kahramandır, büyük bir hayırseverdir!..
İşte o günden sonra o tebaa ve köylü, o zalim aşiret ve köy ağasının hayat boyunca kulu ve kölesidir!

***
O aşiret mensupları ve köylüler, eşeğini çalanın, evini yakanın kim olduğunu araştırmaz, araştırmaya gerek de görmez. Onlar için önemli olan eşeğini bulmuş olması, evinin daha iyi şekilde yapılmış ve donanmış olmasıdır!.. Ve dahası bu iyiliği(!) de kimin yaptığını görmüş ve bilmiş olmasıdır!
***
Açlığa, sefalete (veya herhangi bir sıkıntıya) mahkûm edilenlerin birkaç lokma ekmek ve barınacak bir kulübe bulduklarındaki sevinç ve itaat duyguları da; eşeği çalınan ve evi yakılan mazlumların misali gibidir!
***
Afrika ve sair geri kalmış ülkelerde emperyalist batılıların ve zalim liderlerin yaptığı da budur!

“Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” (Enfâl, 22)

Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
29 Eylül 2019 Pazar / 30 Muharrem 1441

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?