Tüm yaşantımızı kontrol altına alan şu dijital dünyadan kaçsak kaçılmıyor, caysak cayılmıyor.
Dünyayı gereği gibi yaşamaya ömür yetmezken. Bize sunulan ekrandan izlemek midir.?
Dünyanın her coğrafyasındaki yaşamın biçimini, özgürlüğünü hissetmek midir.?! yoksa bize sunulan kadarını izlemek midir.?! yaşamak.?!?!
Bazen dilimiz tutuşup konuşmak istediğimizde bir yerden başka yere gider kilitlenir dijital yaşama.
Bu mecrayı ustaca kullananların, bugün doğru, çok güzel, muhteşem dedikleri şeyleri, yarın yalan demelerinin asıl amacı okuduktan sonra sizin neye yöneleceğinizi öğrenmektir.
Dijital dünya fark etmediğiniz zaman , “ ki çoğu zaman farkedilmez” zehirlidir.
Sizin ilginizi çekecek şeylerle beyninize yerleşir. İnsanoğlu kendi yaşamından kesitlerle bunu zaten görebilir. Dijital dünyanın manipüle ettiği yaşamları görmemek aptallık olur.
Çevremizde gençliğin bu yolda gidişini izlemek çok da zor değil.
Dünyayı kolaylaştırmak adına kurulan dijital yaşam o kadar içimizde ki, olağan biçimde kanıksadık.
Biz olmak duygusu, ben olmak duygusuna katılınca ayrıştık. Önce aile içi yaşantımız, kişinin dijital yaşamıyla yön buldu. Artık her bireyin kendine ait bir sosyal yaşamının yerini, yine kendine ait dijital bir yaşamı aldı.
Artık cüzdanlarımız, sağlığımız, vergilerimiz, malımız yaşamımız dijital.
Sonrasında ne mi olacak.? Ne doğayla barışacağız, ne de kendimizle. Kendi sesimize,kendi nefesimize yabancıyız artık. Elimizi nereye atsak yangın yeri. “HOŞ GELDİN” diyemiyorum kontrollü yaşam.