Özellikle 24 Ocak 1980 kararlarından sonra başlayan, AKP iktidarı ile zirveye ulaşan, üretmeden, yan gelip yatarak haksız kazanç elde etme yaklaşımının günümüze yansıması ‘Çiftlik Bank’ ve benzeri yapılanmalardan anlaşılmakta.

Delikanlı, İHL ikinci sınıftan terk ve daha 27 yaşında.
Hantal ve aptal görünümünden dolayı  ‘Dombili, Tosun’ diye hitap edilirmiş.
‘…dünyanın en büyük sığır, keçi, tavuk, kaz çiftliğini Türkiye’de kuracağım..’diye yola çıkarak, ‘Çiftlik Bank’ şirketini kurmuş.

‘..paranızı bana getirin. İnek, öküz, tavuk, kaz alacağım.. bire beş-on kazanacaksınız..’ diye haber saldığı çalışmadan, üretmeden büyük paralar kazanacakları hesabı yapan avanakların katılımı ile şirketini dua ve ayetler okutarak açmış.

Törene kaymakam, belediye başkanı, müftü, profesör unvanlı zat, büyük paralar kazanacağı günler yakın olan, bu hayal ile yanıp tutuşan hissedarlar katılmış.
Siyasetten, bilim ve teknolojiye, ekonomiden spora değin her alanda yeterli bilgiye sahip olduğunu iddia eden on binlerce akıllı geçineni ‘elek ile su almaya’ göndermiş, 80 bin kişiden 511 milyon TL’yi ‘tere yağdan kıl çeker gibi’ tırtıklamış.
Kaçtığı Uruguay’da verdiği söyleşisinde, “..dünyanın en büyük sığır, keçi, kaz.. çiftliğini Türkiye’de kuracağım dediğimde, bu kadar sığırı nerede bulacaksın diyenlerin bana özür borcu var..herkese geçmiş olsun..sevgi ve selam sunuyorum..” diye iyi haberlerini iletmiş.
Mağdur olduğunu ifade eden bilgiç yurttaşımız, “…bu kadar insan aptal olamaz diye düşündük, inandık, aldatıldık, kandırıldık..çaresiziz, şimdi ne yapacağız?”demiş.
Hiçbir şeyden haberi olmadığı halde, her şeyi bildiğine inanan, kendini akıllı zanneden sizler her zaman aldatıldınız, kandırıldınız, inandırıldınız ama, hiç ders almadınız ki….
Sen; ‘iki anahtar vereceğiz, 3Y ile mücadele edeceğiz’ diyen siyasilere, inanç sömürücülerine, FETÖ, tarikat ve cemaatlere..daha bir çoklarına kanmadın mı?

Hiç ders almadan kanmaya, aldatılmaya, inanmaya devam etmiyor musun?
1980’li yılların Bankerleri Kastelli, Yalçın, papatya logolu Bako ve diğerlerine milyonlarca dolar kaptırmadınız mı?
Sizi bir değil onlarca kandıran, üstüne milletvekili seçtiğin Jet Fadıl’a ne dersiniz?
Kombasan, Yimpaş…türünden yeşil sermaye elinde, avucunda ne varsa almadı mı? Hatta anne, eş ve kızının kolundaki bileziği, boynundaki gerdanlığı vermediniz mi?
1983 yılında Emlak Bank’ı dolandıran Kemal Horzum Afyon stadına girdiğinde ‘Türkiye                    seninle gurur duyuyor’ diye slogan atılmadı mı?
Seni sürekli aldatan, kandıran daha nice soyguncuları baş tacı etmediniz mi?
Elektrik, su, iletişim, yakıt….faturalarına yansıtılan vergilere söyleyeceğin yok mu?
‘Milletin a….koyacağız’ diyen ve diğerlerinin milyarları geçen vergi borcu silinirken sesiniz çıktı mı?

Ömrün boyunca geçmeyeceğin köprüye ücret ödediğinin farkında mısın?

Bir zamanlar devlet protokolünde yer alan, en muteber iş adamı olarak görülen, önünde yatılan, tutuklandığında ABD’ne nota verilen Rıza Zerrap’ı alkışlamadınız mı?

Sistemi kendine işletenlere ‘en büyük sensin, gururumuzsun’ demediniz mi?

Üretmeyecek, çalışmayacak, ‘bire üç, beş, on kazanmak’ için her yolu deneyeceksin.

Emek harcamadan havadan para kazanma uğruna ‘Armut piş, ağzıma düş’ diyeceksin.

O zaman, ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulguru kaybetmeyi’ göze alacaksın.

Her girişimin bir riski olacak. ‘Yok öyle üç kuruşa beş köfte’

Sen uyumaya devam et. Bil ki, ‘Atı alan Üsküdar’ı geçerek Uruguay’a vardı’ bile.

Paralar mı? ‘yandı, bitti, kül oldu’

Derdini, ‘şikâyetçi ol, paralarınızı BDK öder’ diye akıl veren Kılıçtaroğlu’na değil,      ‘Marko Paşa’ya anlatacak ve paracıklarının üzerine ‘bir bardak soğuk su’ içeceksin.

Görüntüsüne bakıp ‘aptal’ diye tanımladığımız ‘Dombilik, Tosun Mehmet’in suçu ne?
‘Suçlu ayağa kalk’ denildiğine, sağa sola bakmadan hemen ayağa kalkacaksın.

Biliniz ki sizleri, varlığını ülkesine adayan gerçek yurtsever, demokrat, aydın, Atatürkçü felsefe ve düşünceye inanmış olanlar kandırmaz, aldatmazlar.