DİRENE DİRENE KAZANDILAR 8 MART’DA BAYRAM YAPTILAR

DİRENE DİRENE KAZANDILAR 8 MART’DA BAYRAM YAPTILAR

Kimden mi söz etmek istiyorum?
Kimden söz ettiğimi hemen söyleyeyim;

297 Gün; omuz-omuza, yan yana, gece-gündüz birbirlerine yaslanarak direnen; Flormar Kozmatik Sanayinin emekçi kadınlardan söz etmek istiyorum….

Hani şu yüzde/51 hissesi Fransız şirketi Yves Rocher’e ait olup;Kozmetik üreten, FLORMAR firmasında çalışan emekçi kadınların direnişinden…

Hani bundan üç yüz gün önce ‘sendikalı olmak istedikleri için’ önce 120 kadın, daha sonra 12 emekçi kadın daha atılınca ve diğer emekçi kadınlar -arkadaşlarının geri alınması için- hep birlikte ‘direnişe’ geçmişlerdi ya hani?

İşte bu ’emekçi kadınlar’ direnişlerini; 297 gün direndikten sonra tamda ‘8 Mart Dünya Emekçiler Gününde’ sanki bütün kadınlara ‘hediyemiz olsun’ dercesine ‘direnişin’ zaferle sonuçlanmasından söz etmek istiyorum…

Şimdi burada ‘Flormar Kadın Emekçilerinin’ direniş öyküsüne geçmeden önce, bir ‘benzeşmeyi’ de sizlerle paylaşmak istiyorum…
O da şu;
İster ilahi bir tesadüf deyin…
İster tarihin bir tekerrürü…
İsterseniz gelişigüzel -rakamsal-bir tesadüf…
Kısacası adına ne derseniz deyin;

Bundan 162 yıl önce…
Yani 1857 yılının 8 Mart tarihinde…
40 bin dokuma emekçisi kadın, çalışma koşullarının düzelmesi için greve gitmişlerdi…

Greve giden kadınların ‘grevden vazgeçmesi’ için fabrikanın patronu polis çağırmıştı…
Grevci kadınlar üzerinde baskı kurmuştu…

Direnişçi kadınlar ‘direnişlerinden’ vazgeçemeyince de, patron fabrikanın çevresine barikatlar kurup, abluka altına aldığı gibi, fabrikanın kapılarını da kilit vurduruyordu…
Ve çıkarılan yangında tam 120 emekçi kadın can veriyordu…

Filorma firmasının emekçi kadınlarına benzerliği işe rakamsal olarak şurada;
162 yıl önce New York- Dokuma fabrikası işçilerinden 120 emekçi kadın yanarak can veriyordu…
Polisiye önlemlerle baskı görüyordu…

Ve 162 yıl sonra FLORMAR Firmasında -sendika istedikleri ve sendikalara üye oldukları için-120 emekçi kadın işten atılıyordu.

162 yıl önce Dokuma fabrikasının emekçi kadınları polis baskısı gördüğü gibi, 162 yıl sonra ‘Flormar Kozmetik Sanayinin emekçi kadınları’ da polisiye baskılarla karşı–karşıya geliyordu…
Neyse…
İlahi bir tesadüftür deyip geçelim…

Nerede kalmıştık?
Ha, yüzde-51 hissesi Fransız şirketine ait Flormar Kozmetik Fabrikasında ‘sendikalaşmak ve çalışma koşullarının iyileştirme’ yapılması için 297 gün direnen kadın emekçilerin direnişinden ve zaferle sonuçlandırıp, direnişlerini sonlandırarak ‘8 Mart Emekçi Kadınlar Gününde’ armağan etmesinden söz ediyorduk…

Bundan yaklaşık üç yüz gün önce ne yapmak istemiş Flormar Firmasının kadın emekçileri?

Sendikalaşmak ve çalışma alanlarıyla ilgili sendikalara üye olmak istemişlerdi….

Aman Allah’ım…
Ne yapmak istemişler, ne yapmak istemişler?
Sendikalaşmak istemişler…
Başka?
Çalıştıkları iş yerlerinin sağlıklı hale gelmesini istemişler…
Eeee, başka , başka?
Emeklerinin karşılığını tam olarak almak istedikleri gibi aynı zamanda fazladan mesaiye kaldıklarında karşılığını da almak istemişler…

Aman Allah’ım…
Aman ki ne aman!
Şimdi gel de bunlara ‘kısa etekliler’ deme!
Şimdi gel de bunlara ‘saçı uzun, aklı kısa’ deme!
Şimdi gel de bunlara ‘bozguncu’ deme!
Şimdi gel de bunlara ‘sermaye düşmanı’ deme!
Tövbe, tövbe…
Tövbe ki hemde ne tövbe!

Be mübarekler bir düşünsenize;
“İş aslanın ağzında”
“Cümle alem iş kuyruğunda!”
Siz bu ‘işsizliğin kol gezdiği’ bir dönemde iş bulduğunuza sevinip, göbek atacağınız yerde, işverene başkaldırıyorsunuz!
Üstüne-üstlük, sendikalaşmak istiyorsunuz!
Tövbe, tövbe!
Vallahi başımıza taş-kesek yağacak!

Ne demek sendikalaşmak?
Ne demek örgütlenmek?
Ne demek haksızlıklara karşı ölümüne direnmek?
Hiç adam büyüklerine karşı gelir mi?
Hiç adam patronuna karşı direnir mi?
Hiç adam ekmek yediği kaba pisler mi?
Tövbe, tövbe!
İnsana abdestini bozdurur vallahi bunlar!

Özet olarak sonlandıracak olursak;
Kapitalizmin ilkesi ve felsefesi; emek sömürüsü üzerinedir…
Parasına ‘para’ katmaktır…
Parasını; ikiye, dörde, sekize ve doyumsuzluğa katlamaktadır!
Boşuna mı demişler; “onların dini-imanı paradır” diye?

Kısacası…
Kapital; kapitalistlerin cüzdanında bulunur…
Kapitalistler; çalıştırdığı emekçiyi değil, kapitallerini en hızlı bir biçimde nasıl çoğaltacağını düşünür…

Kapitalist sistemi savunanlar ve sistemin egemenliğini elinde tutanlar; binlerce, milyonlarca insanın ortak mutluluğunu değil, tam tersine kendi ailesinin bekasını ve mutluluğunu düşünür!
Bundan ötesi fasa-fisodur!

Sonuç;
Direnişlerini zaferle taçlandıran ‘Flormar- Kadın Emekçilerini’ başarılarından dolayı bir kez daha yürekten kutluyor…
Ve bu örgütlü direnişin tüm emekçilere örnek olmasını diliyorum.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?