DOĞAYA SAYGI KALMADI AKMAYAN DERELER ÖÇ ALIYOR

DOĞAYA SAYGI KALMADI AKMAYAN DERELER ÖÇ ALIYOR

Ben hep söylüyorum…
Şunu yaptık.. Bunu yaptık.. Çağ atladık…
Öncelik her zaman vatandaşın zaruri ihtiyacıdır..
Başka işlere elde olan parayı harcamamaktır..
Elde olan fırsatı değerlendirmektir..
Hava atmamaktır.. Polim yapmamaktır..
Yıllardır Ordu, Giresun, Trabzon, Rize her iki yılda bir sel afetine mahkum oluyor.
Çok engebeli bir bölge..
En ufacık yağmurlar sele sebep olabiliyor..
Bu illerde kamu iş makine parkurlarndaki makine çeşitliliğiı her zaman zengin olmak zorunda..
Sel sonunda elektrik, su sıkıntısı başta olmak üzere çeşitli mağduriyetler olabiliyor..
Ulaşım zorluğu, kapalı yollar, çöküntüler, heyelan baş sıkıntılar..
Köprüler yok oluyor.. Yollar darmadağın.. Hasar büyük..
Çift, çubuk, seralar darmadağın.. Hayvanlar telef..
Bölge bunları yaşarken, seçilmişler, koltuğa oturanlar kesin çözüm bulamıyorlar..
Sel sularının azgınlığını nedense önleyemiyorlar.
Yada önlemek istemiyorlarmış gibi bir tutum içinde yaşantı sürüyor…
Yağmur yağmaya başladığı zaman saatlerce sürüyor..
Gök gürültüsü, yıldırımlar ve oluşan felaket..
Oluşan sel önüne ne gelirse alıp götürüyor..
Rekor masraflarla yapılan altyapılar yerle bir oluyor..
Her 2 yılda bölgede bu yaşanırken, alınan önlemler hep gerilerde kalıyor..
Dün Rize.. Bugün Ordu.. Belki yarı Trabzon.. Daha sonra Giresun..
En ufacık seli zararsız atlatamıyor..
Engebeli arazi üzerinde oluşan binlerce su akarı ve birleştiği vadiler ile Karadeniz’ akan yüzlerce akarsu..
Hala bu doğa olayından alınan ders yok!..
Dere yatakları göstermelik bakımlarla terk edilmiş vaziyette..
*Her şey pölük-pörçük..
*Alt yapılar yetersiz..
Yapılan masraflara yazık oluyor..
Dere yataklarının üzeri kapatılıyor, üzerine ev yapılması için imar izni veriliyor..
Çoğu il ve ilçelerimizin merkezinde en az üzeri kapalı yaklaşık 15-20 dere var..
Başka ülkeler neler yapıyor , takip edilmiyor..
Akarsu yataklarını değiştiren ülkeler var..
Doğu Karadeniz’de sahil illeri sellere karşı güvenilir değil..
Ne zaman, nerede, neyin olacağı belli değil..
İklim değişikliği yıllardır konuşuluyor ama bilim adamları iklim değişikliğine inanmıyor..
Her selde bir tarafa bir kabahat bulunuyor..
Bu selde kabahat Karadeniz suyunun sıcaklığına bağlandı..
Konuşan yetkiler; “küresel ısınma, Avrupa çok sıcak günler geçiriyor falalan” diyor.
Alınmayan tedbirlerden bahsetmiyor..
Başka ülkeleri örnek gösterip onlara sığııyor..
Olan Doğu Karadeniz başta olmak üzere her yıl sel felaketine mağdur olan vatandaşa oluyor..
Yöre halkı olarak yağmurlara alışılmamız lazım ama oturp tedbir almadan da olmaz..
Artık oturup düşünmek lazım..
Planları iyi yapmak için ücret alan makamlar var..
Avrupa 500 yıllık verilere göre tetbir alıyor..
Türkiye’de 500 yıllık verilere ulaşılır mı bilinmez..
Ama bugünden bu verilere ulaşmak lazım..
Ekolojik yapı da önemli..
*Dere yatağı üzerin de yerleşimler..
*Bölgede aşırı HES inşaatları..
*Ormanların yağmalanması..
Sahaların azalması, suya yol açıyor..
Hor görülerek zorlanan doğa öç alıyor sanki..
Akmayan dereler bile bölgeye kafa tutuyor..
Her yeri alıp denize götürüyor..

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?