Dolar…

Dolar…

Malûm, ülkemizde sıcak para sıkıntısı var!

Malûm, ekonomik sıkıntı var. Ekonomik krizin zilleri çalıyor!

Malûm, cari açık büyüyor!..

Yana döne sıcak para aranıyor. Vergi Barışı bu amaçla çıkarıldı. Yetkililer “yurt dışında parası olan getirsin, kaynağını sormayacağız” diyor.

İster kara para olsun.

İster yurt dışına kaçak yollardan çıkarılmış para olsun.

İsterse her türlü kirli, yasa dışı yollardan kazanılmış para olsun.

Yeter ki ülkeye getir… Çünkü ülkenin acil sıcak paraya ihtiyacı var!

***      ***

Cumhuriyetin bir bin emekle kurduğu tesisleri özelleştirmeler yolu ile “babalar gibi” satıldı

Mirasyedi gibi davranıldı

Sata sata artık satacak bir şey bırakılmadı

Elde edilen paralar da bitti

Sıra havaalanlarına geldi. Sabiha Gökçen ile işe başlandı. Şimdi “babalar gibi” satacağımız nereler var arayışı içindesiniz.

İhracat azalıyor.

İthalat artıyor.

Cari açık daha da büyüyor Cari açığın önemli kısmını kapattığını söyleyen Reza Zerrap’ta yok artık!

Turizm gelirleri de yok!

Tarım yok. Hayvancılık yok. Sanayi yok… Üretim yok. İstihdam yok…

İşsizlik çok!

Asgari ücret, açlık sınırının altında kalmış.

Gıda ürünlerini bile ithal ediyoruz. Üretmeden tüketmeye alıştırılmışız.

Yoksulluğu da siyasi olarak sömürüyorsunuz. İşinize geliyor.

***   ***

Diyorsunuz ki yol yaptık, köprü yaptık, boğazın altına tüp geçit yaptık.

Oysaki bunların çoğunu “yap-işlet-devret” modeline göre yaptırdınız.

Belli bir süre işletme hakkı yüklenici firmaların.

Geçiş ücretleri dolar üzerinden.

Ve ‘geçiş garantisi’ de vermişsiniz.

Garanti etiğiniz araç geçmeyince, hazineden ödeme yapıyorsunuz!

Deli Dumrul yöntemini günümüze taşımışsınız…

Dolar yükseldikçe “yap-işlet-devret” modeli ile köprüleri, tüp geçitleri işletecek firmalara daha çok ödeme yapılacak.

Hazine de yapacak… Araç sahipleri de yapacak…

Dolar artıkça, borcumuz da artıyor!

Dolar artıkça, milli gelirimiz azalıyor!

Dolar arttıkça, çalışanların maaşları da eriyor!

Ve doların ateşi bir türlü düşürülemiyor. Açıklanmasa da %30 devalüasyon yaşanıyor! Resesyon belirtileri var.

Ekonomik Koordinasyon Kurulu sık sık toplanıyor!

Ancak doların ateşi bir türlü düşürülemiyor…

Merkez Bankası müdahale ediyor.

İlaç olmuyor!

***     ***

Bulunan iki formül var ve onlar devreye sokulmuşa benziyor.

Birisi Hükümet tarafından uygulanıyor.

ÖTV artışı ve zamlar yolu ile acil sıcak para ihtiyacı karşılanmak isteniyor.

Diğeri ise Cumhurbaşkanı tarafından sürekli dillendiriliyor.

Dolarlarınızı bozdurun. Altına ve Türk Lirasına yatırım yapın” çağrısıdır.

Her iki çözüm formülünde de ‘vurun abalıya’ anlayışı vardır.

Hükümet halkın cebine el atarak çözüm arıyor.

Cumhurbaşkanı ise ‘yastık altına’ el atarak çözüm arıyor…

Oysa yıllardır uygulanan yanlış ekonomik politikalarla vatandaşın sırtında aba kalmadı! ‘Yastık altı’da boş!

Özetle; cep delik cepken delik…

Madem dolar bozdurulmasını istiyorsunuz. O zaman doları olan bozdursun.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Resmi Gazetede yayınlanan mal beyanına göre, bankada 200 bin doları varmış.

Konuyu dile getiren kendisi olduğuna göre, ilk adımı atması gereken de kendisi olmalıdır.

Atılacak ilk adım budur.

Sonra diğer yöneticilerimiz bankada ki veya ‘yastık altındaki’ dolarlarını bozdurmalıdırlar.

İkinci adım ise köprü geçiş ücretleri ve garanti edilmiş ücreti dolar üzerinden değil TL üzerinden yenilensin.

Üçüncü adım ise; devletten dolar üzerinden maaş alanlara TL üzerinden maaş verilsin.

Dikkat edecek olursak adım atacak olanlar ülkeyi yönetenlerdir!

Yoksullaştırdığınız vatandaşlar değildir.

***     ***

Tüm bu göstergelere rağmen;

Gerek Cumhurbaşkanı ve gerekse Başbakan, “kriz filan yok, kriz bizi teğet geçecek” diyorlar.

Ancak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek öyle demiyor.

“Birinci Dünya Savaşından sonra belki de en sıkıntılı en zorlu bir dönemden geçiyoruz” diyor!

Kime inanalım?

Herhalde hazineden ve Merkez Bankasından sorumlu olan bir bilene inanmak gerekiyor.

Yaşanılan süreç Mehmet Şimşek’i haklı olduğunu gösteriyor!

Mirasyedi ekonomisinin ve izlenen siyasetin sonu budur…

Olan yine vatandaşa olacaktır.Çünkü ekmek küçülecektir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?