Dönüştürme hız kazanıyor

Dönüştürme hız kazanıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kilis’te iftar yemeğinde kendi gelecek planı için oldukça önemli bir konuşma yaptı.

“Ben bu akşam burada kardeşlerime bir müjde vermek istiyorum. Kardeşlerimizin içerisinde inanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyenler var. Konuyla ilgili İçişleri Bakanlığımızın attığı adımlar var. Bakanlığımız oluşturduğu bir ofisle takip etmek suretiyle bu kardeşlerimize bu yardımı yaparak vatandaşlık imkânını vereceğiz” dedi.

Şu bir gerçek ki; iktidar 2002’den bugüne ülkeyi dönüştürmek için çaba harcıyor. Tüm adımlarını da dönüştürme amaçlı atıyor!

Siyasette attığı adımlar buna yönelik,

Ekonomide attığı adımlar buna yönelik,

Eğitim sisteminde attığı adımlar buna yönelik…

Diğer tüm adımları da…

***

2011 yılına kadar ülkemizde Suriyeli sığınmacı yoktur. Ama o günlerde sınır hattında çadır kentler kurma çalışmaları basında yer almaya başlamıştır.

Hatta Suriyelilerin bu çadır kentlere gelmeleri teşvik edilmeye başlanmıştır.

Sınırı kolayca geçmeleri içinde 2009 yılında mayınların temizliği yapılmıştır! O mayınlar temizlenecek ve tarıma kazandırılacaktı.

Bu olmadı… Mayın tehlikesi olmadan hem mülteciler, hem de Suriyeli rejim muhalifleri sınırı rahatlıkla geçti.

Elbette buna bizde göz yumduk!

Çadır kentler, rejim muhalifi örgütlerin kaldığı, militan devşirdiği yerler haline geldi.

O militanları ‘eğittik’ ve ‘donattık’…

Sonra çadır kentlerin dışına taştı mülteciler. Neredeyse tüm ülkeye yayılmasına göz yumuldu!

Çoğunu kayıt altına dahi almadık…

Yetkililer ‘üç milyondan fazla Suriyeli sığınmacı var’ diyor. Demek ki net sayı bilinmiyor.

Sığınmacılar arasında okur-yazar oranının %10 olduğu ifade ediliyor.

Yapılan bir araştırmaya göre, sığınmacılar arasında doğum oranının ülkemiz ortalamasından oldukça yüksek olduğu görülüyor.

Ülkemizde günde 150 Suriyeli bebek dünyaya geliyor.

Bu yılda 54 bin nüfus artışı demektir.

Bu rakamlar yakın bir gelecekte ciddi bir yeni nüfusa sahip olacağımızı göstermektedir.

***

Ülkemizin güney illerinde Arap kökenli vatandaşlarımız vardır.

Suriyeli sığınmacılara da vatandaşlık hakkı verilirse, ülke nüfusu içindeki Arap nüfusu artacaktır. Doğurganlık oranı da dikkate alındığında, yakın gelecekte demografik yapıda ciddi değişim olacak demektir.

Bu değişim ülkemizin sosyal ve kültürel yapısına da etki edecektir.

Sığınmacıların fazla olduğu kentlerde bunun örnekleri görülmeye başlanmıştır.

Asayiş olayları artmıştır.

Fuhuş olayları artmıştır.

Neredeyse her köşe başında, her kırmızı ışıkta dilenen Suriyeli görülmektedir.

Ucuz işgücü kaynağı olmaları, işsizliği de artırmaktadır.

2011 den bugüne devlete maliyetleri de oldukça ciddi rakamlara ulaşmıştır.

Savaştan kaçarak güvenli buldukları ülkemize sığınmalarını ‘yaşama hakkı’ ve uluslararası sözleşmeler kapsamında anlamak olanaklıdır.

Komşuluk ve misafirperverlik gibi değerler kapsamında da anlamak olanaklıdır.

Neden sınıra yakın yerlere kurulan ‘çadır kentlerde’ tutulmadılar? Neden tüm ülkeye yayılmalarına izin verildi?

Neden ‘Kayseri pazarlığı’ konusu oldular?

Verilip verilmeyeceği dahi belli olmayan 3 milyar avro karşılığında ‘geri kabul anlaşması’ yapıldı? Neden bu anlaşma ile ülkemiz, Suriyeliler için ‘dadı ülke’ oldu?

Cumhurbaşkanının Kilis konuşması ve vatandaşlık hakkı açıklaması ile niyet açığa çıkmıştır.

Ver vatandaşlık hakkını al oylarını…

***

Başkanlık hedefine ulaşmak için her yol mubahtır!

Anayasa değişikliği çabaları da, referandum tartışmaları da bu amaca yöneliktir.

“Hedef 2023” için, yani iktidarda kalmak ve ülkemizin dönüşümünü gerçekleştirmek için atılması gereken adımlar vardır.

Eğitim sistemi ile (bir nevi karşı devrimin kültür devrimi!) sürekli oynamalarına bu açıdan bakmak gerekiyor. Parti felsefesine yönelik bir eğitim ile geleceğin seçmenleri oluşturulmaya çalışılıyor!

Liselilerin “karanlığa sırtımızı dönüyoruz”  tepkisi bunadır!

Dinleyen kim?

Gelecek sene yeni müfredat uygulamada olacak!

Böylece 2019 ve 2023 seçimlerine, okullarda ‘parti eğitiminden’ geçirilmiş yeni genç seçmenler kazandırılacak!

Suriyelilere vatandaşlık verilmesi ile de yeni bir seçmen kitlesi kazanılmış olacak!

Bu iki adım, atılan diğer adımlar ile desteklenerek ülkemizin dönüştürülmesi başarılmış olacaktır.

Niyet budur!

Her şey “hedef 2023” içindir!

Muhalefet partilerinin içi ile oynamalarda bu planın bir parçasıdır…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?