BU DUAYA  “AMİN” DENİR.

BU DUAYA  “AMİN” DENİR.

Allah’ım! İslâm’ı emrettiğin şekilde yaşayamadık, üzgünüz ve mahcubuz. Bu nedenle kaliteli bir Müslüman ve müttekî bir kul olamadık. Sen “kardeş olunuz” buyurdun, bizler düşman kardeşler olduk; aramıza aşılamaz engeller, sıra dağlar koydular. Sen “Birleşiniz, tefrikaya düşmeyiniz” buyurdun; bizler gruplara bölündük, fırka fırka ayrıldık. Ve sonunda perişan, nâçar, mağdur, mazlum olduk;  acınası hallere düştük.

Sen “…Sizden olan Ulu’l emre itaat edin…” buyurdun; biz onlara değer vermedik, sevmedik, alay ettik;  gâvur aşıklarını, işbirlikçileri sevdik, onlara yetki verdik; onlar da bizi bu hale getirdiler. Ellerimizle ettiklerimizin karşılığını buluyoruz; avutulmaya, uyutulmaya, oyalanmaya, kullanılmaya meyyal hale düşmüşüz; ne yazık ki hâlâ bunun farkına varamamışız, oynanan oyunu anlayamamışız.

 

Âlem-i İslâm olarak, başımızdaki  işbirlikçi  idarecilerin beceriksizliği, makam-mevki, mal-mülk hırsı, bazen de ihaneti nedeniyle ehl-i küfrün maskarası haline geldik, şamar oğlanı olduk. Emperyalist zalimler istedikleri zaman istedikleri şekilde istedikleri İslâm Ülkesini işgal ediyorlar; istedikleri kadar insan öldürüyorlar, zulmediyorlar, işkence yapıyorlar, kadınlarımızı dul, çocuklarımızı yetim ve öksüz bırakıyorlar, dünya servetimize el koyuyorlar, mal varlıklarımızı talan ediyorlar. Bunlara karşı durması gereken etkili makamlardaki yetkili Müslümanlar ya uyumakla meşgul, ya da bu soyguna yardımcı veya seyirci.

 

Allah’ım! Beyinlerimizi esir aldılar, fikirlerimizi iğfal ettiler, imanınızı etkisiz kıldılar, amellerimizi kadük bıraktılar, şuurumuzu bulandırdılar, basiretimizi bağladılar, ferasetimizi tar-ü mar ettiler. Ve neticede birbirimizi vurmaya, başlarımızı kesmeye, etlerimizi yemeye başladık. Bize öyle bir narkoz verdiler ki, yüz yıllık kış uykusuna daldık. Saf bal yemek adına çıktığımız bu kutlu yolda, ağzımıza bir çay  kaşığı glikozdan imal sözde reçel verdiler, adeta mest olduk, ideallerimizden vazgeçtik, değiştik ve dönüştük, ne idüğü belirsiz hale geldik. Ve işte halimiz: Birbirimizi acımasızca doğradık, ölürken de  öldürüken de Kelime-i Tevhid okuyacak duruma geldik, perişan olduk. Neticede hidayetimiz karardı, basiretimiz köreldi, ferasetimiz kayboldu.

 

Ey Rabbimiz! Hayat Rehberimiz Yüce Kur’an ve Liderimiz, Önderimiz Rasul-ü Zîşân hürmetine Allah’ım…Sıddık-ı Azam, Ömer’ul Faruk, Osman-ı Zinnureyn, Aliyyü’l Mürteza, Hz. Hasan ve Hüseyin, Hadice-tü’l Kübrâ, Fatıma-tü’z-Zehra, Hz.Aişe Validemiz hürmetine Allah’ım… Enbiyâ-i Kiram, Evliyâ-i Âzam, Ulemâ, Şühedâ, Sülehâ, Fukahâ, Sahâbe-i Kiram, Tabiin, Tebe-i Tabiin hürmetine Allah’ım…Seni sevenlerin, senin sevdiklerinin, seni sevenleri sevenlerin, yarattığın bil cümle canlı-cansız mahlûkatın hürmetine gönder artık  sahibimizi Allah’ım…Ümmeti garip, öksüz-yetim, çaresiz, sahipsiz, perişan bırakma Allah’ım.

 

Yok mudur bir Kanuni Süleyman, bir Yavuz Sultan, bir Fatih Sultan, bir Abdül Hamit Han, bir Necmeddin ERBAKAN? Bakmayacak mısın yüzümüze, acımayacak mısın bizlere Mevla’m? Rahmet bulutlarından merhamet ve mağfiret yağmurlarını sağnak sağnak indir üzerimize, ıslanalım Allah’ım. Bu karanlık gecelerin yok mu sabahı, Ahirette mi yoksa mü’minlerin felahı? Daha ne kadar sürüneceğiz, örseleneceğiz, ecnebilerin ve onların işbirlikçileri yerli ahmakların eliyle daha ne kadar zulme uğrayacağız Allah’ım?

 

Vahdet şuurunu, ümmet bilincini, kâmil imanı, salih ameli, güzel ahlakı, cihad ruhunu, kardeşlik  sevgisini yeniden nasip eyle; gönüllerimize ilmik-ilmik yeni baştan nakşeyle Allah’ım. Huzuru, kurtuluşu, saadeti İslâm’da araması gerekirken; Kur’an-a sırt çeviren ve mutluluğu sosyalizmde, kapitalizmde veya başka yerlerde Avrupa’da, Amerika’da, Rusya’da, Çin’de arama gafletine düşen insanlarımıza hidayet nasip eyle, basiret ve feraset ihsan eyle Allah’ım.

 

Kâfirlerin, münafıkların, müşriklerin, zalimlerin, fasıkların, ehli küfrü dost ve sırdaş edinen gafillerin, diyalogcu cahillerin, bizden olmadıkları halde çeşitli sebeplerle bizden görünen hainlerin şerlerinden, kötülüklerinden Alem-i İslâm’ı emin eyle Allah’ım. Her türlü fitnelerden, fesatlardan, facialardan, felaketlerden, musibetlerden, afâtı araziye ve afâtı semâviyeden; ölüm, kabir, kıyamet ve Cehennem azabından her birimizi, Ümmetin tamamını muhafaza eyle, koru Allah’ım. İttihâd-ı İslâm’ı dünya gözüyle görmeyi cümlemize nasip eyle Allah’ım. Dünyamızı da, Âhiretimizi de ma’mûr eyle, Dareyn saadetleri nasip eyle Yâ Rabbî…

 

İçimizdeki beyinsizler, ahmaklar, hainler, fasıklar, gafiller ve cahiller yüzünden bizleri de helak etme Allah’ım.

 

Selâm Hakk’a tabi olanlara….

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?