DÜNYAMIZA GİRDİ GİDELİ İNTERNET BUHARLAŞIVERDİ SICAK MUHABBET

Adı:İnternet…

Teknolojik alanda büyük bir nimet!

Ancak bu nimet toplumun içine girdi-gireli kayboldu o geçmişteki sıcak muhabbet!

Hatta belki çok abartılı bir iddia olacak ama bana göre İnternet denilen aygıt öğretmenlerini pabucunu dama attı gibi!

Yani okullardaki çoklu eğitimin yerini bu teknoloji sayesinde tekli eğitim aldı!

Yani demem o ki; okulların işlevi öğrencileri okur-yazar duruma getirdikten sonra İnternet dünyasına teslim ediyor!…

Öğrencinin veya bireyin eğitimine ondan sonra İnternet bakıyor!

Ve birey İnternet’le buluştuktan sonra da keyfine göre yol alıyor!

İstatistikler eğer yalan söylemiyorsa, dünya ülkeleri arasında en çok cep telefonu kullanan ülke bizim ülkeymiş…

Eh, en çok cep telefonunu bizim ülkemiz kullanıyorsa, demek ki buna paralel olarak, en çok İnternet kullanan ülkelerin başında da biz gelmekteyiz…

Ülke olarak ekonomik durumumuz ve milli gelir dağılımındaki payımız çok iyi olmalı ki,bu konuda dünya ülkelerinin önündeyiz!

Her neyse…

Sohbete giriş için bu kadar bir ısınma turu yaptıktan sonra şimdi gel-gelelim (fasulyenin değil) İnternet’in nimetlerine…

İnternet denilen aygıt (adı her neyse) dünyayı küçülte küçülte insanın avuçlarının içine sığacak kadar küçültüp ve dünyada yaşanan tüm olayları insanın gözlerinin önüne getirmesi kadar daha başka bir güzellik ne olabilir ki!…

Neyi öğrenmek istiyorsun, fısıldıyorsun isteklerini ‘gogol’ denen aracının kulağına, veya üç-beş kelimeyle yazarak soruyorsun ve isteğin bilgiyi veya neyi istiyorsan anında seninle buluşturup görüştürüyor!

Diyelim ki öğrenmek isteğin bir bilgiyle buluşturuyor…

Buluşturuyor buluşturmasına da ondan sonrasına, yani bilgilerin doğru olup-olmadığına karışmıyor!

Ondan sonrası sana kalmış bir şey!

Yani istediğin bilginin bin-bir çeşidi ve versiyonu ile karşı- kaşıya bırakıyor seni…

Hangisini beğeniyorsan, hangisi mantığına yatıyorsa seç-seç al içerisinden!

Bugünlerde sizlerinde dikkatini çekiyor mu bilmem, sokakta ve daire, hatta misafirlikte kimse kimsenin yüzüne bakmıyor ve sadece elindeki cep telefonunun İnternet’i ile ilgileniyor…

Halbuki sen ona misafirliğe gitmiş veya o sana misafirliğe gelmiş hiç fark etmiyor…

Herkes (eğer elindeki telefon İnternetli ise) cep telefonundaki İnternet ile haşır-neşir oluyor!

Üstelik bu hastalık okur-yazar olan küçük çocuklara bile geçti dersem inanın abartı değil…

Halbuki çağın teknolojik bir nimeti olan İnternet amacına göre ve yerinde kullanılmalı öyle değil mi?

Sokağın ortasında ve kalabalık bir kaldırımda yürürken İnternet mi kullanılır Allah aşkına? ama kullanılıyor…

Bir misafirliğe gidildiğinde nefes-nefese, yüz-yüze sıcak sohbet yapılması gerekirken, herkesin elinde bir cep telefonu herkes kendi aleminde böyle bir misafirlik mi olur Allah aşkına? ama ne yazık ki, günümüz misafirlikleri böyle oluyor!…

Ödev yapan bir çocuk bilmediği bir soruyu babaya veya anaya danışacak ama her ikisi de İnternet’le meşgul ebeveynler!

Ve üstüne üstlük birde azarlanıyor çocuk ebeveynler tarafından; “Dur azcık çocuğum, görmüyor musun elimde işim var!”

Vesaire, vesaire…

Çocuk ana-babasından gerekli yardımı alamayınca, vazgeçiyor ödev yapmayı, o’da tableti ile oynamaya başlıyor…

Özetleyerek sonlandıracak olursak…

Bu İnternet ve cep telefonlarını kullanma işini biz biraz abarttık galiba!

Yolda yürürken telefon veya İnternet…

Bir yerden bir yere seyahat ederken İnternet…

Direksiyonda cep telefonu veya görüntülü İnternet…

Piknik gezintilerinde görüntülü rakı bardakları ve İnternet..

İş yerinde İnternet…

Evde otururken İnternet..