EĞİTİM SORUNLARIMIZ (3)

EĞİTİM SORUNLARIMIZ (3)

Son iki yazımızda yılların eğitimcisi bir büyüğümüzün sahada yaşadığı ve bize gönderdiği iletideki eğitime dair sıkıntıları dile getirmiştik. Bu yazımızda da eğitimci büyüğümüzün İHL-İHO özelinde dile getirdiği kalan hususları özetleyerek bu mevzuya son vereceğiz.
10- Meslek dersleri öğretmenleri arasında zümre ve istişare gibi etkinlikler ya çok az yapılıyor ya da hiç yapılmıyor. Öğretmenler gerekli ehemmiyeti vermeyince de meslek dersleri öğrenciler tarafından angarya olarak görülüyor, ciddiye alınmıyor. Haksız, abartılı, şişirilmiş yüksek notlar verilmesi sebebi ile dersler öğrenciler tarafından ciddiye alınmıyor. Buna bağlı olarak öğrencinin asıl alması gereken namaz kıldırma, ezan okuma, K.Kerim’i düzgün okuma, camilerde dini gecelerde program yapma konularında zayıf ve yetersiz kalmaktadırlar.
İHL’de HİTABET dersi çok önemlidir. Ancak ne yazık ki bu derse gerekli önem verilmediğinden öğrenciler vaaz, hutbe, imamlık, müezzinlik gibi mesleki pratikleri sahada uygulamadan , mezun olabilmektedir. İşin acı tarafı derse girilmediği halde girilmiş gibi gösterilmesi. Bu durum öğrencilerin ahlaki yönden ”çalışmadan, hak etmeden kazanma” anlamındaki bir yozluğa düşmelerine sebep olmaktadır. Ayrıca okulun niteliği göz önüne alınırsa kul hakkına en çok dikkat etmesi gereken kurumun bu tür davranış sergilemesi kurum kimliğini lekelemekte, öğrencilere de kötü örnek olmaktadır.
11- Öğrencilere sınav ahlak ve dürüstlüğünü eğiterek öğretmek için, sınavların uygulanmasında daha ciddi bir çaba sarf etmek bir zorunluluktur. Yarınlarımızı kendilerine emanet edeceğimiz öğrencilerimizin bilgi ve emek hırsızlığı olan kopya çekmeleri hak çiğnemektir. Kul hakkına tecavüzdür. Öğrencilere, bu tür davranışların bu dünyada cezasını çekmekten kurtulsa bile ”zerre miktarı iyilik ve günahın” görüleceği “Hesap Günü”’nde her türlü amelin sorgulanacağı, Allah’ın bizi her zaman ve her yerde görüp gözettiği bilinci kazandırılmalıdır.
12- Üniversite sınavında okulun başarı grafiği artsın diye son sınıf öğrencilerinin mesleki dersleri, özellikle seçmeli mesleki dersleri ihmal ediliyor. Bazı idarecilerimiz, öğrenci Fatiha suresini okuyamadan okuldan mezun olsun, ama yeter ki üniversite sınavında başarılı olsun anlayışı içinde.
13-Geçmişte İmam Hatip Liselerinin çektiği sıkıntılar malum. Ancak bu sıkıntılar artık yok. Devletimiz ne gerekiyorsa yaptı. Ancak bu sefer bizlerde bir rehavet oluştu. Öğrencilerimiz eğitimsiz, bilgisiz ve tecrübesiz bir şekilde mezun olabilmektedir. Elimize geçen bunca imkânlar varken bunu değerlendirmeden günü kurtarmakla meşgul isek, Allah korusun, yarın bu nimet elimizden alınabilir. Bunun vebali dünyada ve ahirette çok ağır olur. Hal böyle iken abartılı, gösterişe kaçan içi boş tören ve etkinliklerin devam etmesi üzüntü verici.
14- Büyük bir emekle hazırlanan ders kitapları ve eğitim için üretilen diğer materyallerden yeterince faydalanılamıyor. Öğrencilerin ilgisizliği, öğretmenin de bu duruma ayak uydurması gibi nedenlerle eğitim için sunulan bu imkanlardan faydalanılmıyor. Öğrenci ve veliler daha 10-15 sene evvel kitapçılarda kuyruğa girerek parayla satın aldıkları kitapların bedava ellerine verilmesinin kıymetini bilmiyorlar. Böyle olunca da kitaplar hiç açılmadan, okunmadan sınıf geçiliyor.
15-Okullarda son sınıflarda yıllık çıkarma ve yıl sonu veda programı da el atılması gereken konulardan. Öğrenciler dersleri bırakıp bunlara yoğunlaşmaktadırlar. Yıllıklar ciddi bir denetimden geçmeden öğrencilerin inisiyatifi ile hazırlanıyor. Öğrenci bunlarla uğraşırken dersler de aksamaktadır. Gerekli denetim olmadığından bazı öğretmen ve öğrencileri aşağılayıcı, alaycı uygunsuz ifadeler ve resimler yıllığa girebilmektedir.
Velhasıl; ”Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Biz de bu nebevî düstur ile hareket ederek sözlü uyarıların ve öğütlerin karşılık bulmaması, ilgili yerlerde kâle alınmaması sebebiyle bu dertlerimizi yazıya döktük. Bu dertlerimize kulak verilmesini umut ediyoruz. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Bu konularda âcil çözümler aramak, kafa yormak, endişe duymak “takva bilinciyle donanmış” herkesin vazifesidir. Hesap Günü’nde yaptığımız ve yapmadığımız her eylemden tek tek hesaba çekileceğiz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?