EĞİTİM YAZBOZ TAHTASINA DÖNERSE İSTEYEN İSTEDİĞİ OKULA GİDEMEZSE..

EĞİTİM YAZBOZ TAHTASINA DÖNERSE İSTEYEN İSTEDİĞİ OKULA GİDEMEZSE..

Aaaahhh, aahh!…
Dünya-alem ‘eğitim sistemlerinden’ sonuç alırken, bizler hala karanlıklarda el-yordamıyla yol almaya çalıştığımız gibi bir türlü rayına da oturtamadık gitti şu eğitim sistemimizi!…

Vah, eğitim sistemimiz vah!…
Senin nereni, neyini eleştireyim bilmem ki!…
Seni eleştirebilmem için elle tutulur bir yanın olmalı ki eleştireyim!
Elle tutulur bir yanın kalmadığı için ne söylesek söyleyelim,hepsi havada asılı kalıyor!…
Nereden tutmaya kalksak; ilmik-ilmik, tel-tel dökülüyorsun!…

Yahu sevgili sayfa arkadaşlarım…
Can yoldaşlarım…
Sohbet paydaşlarım…
Allah aşkına-kısa bir süreliğine de olsa- siyasi düşüncelerimizi, farklılıklarımızı ve duygusallıklarımızı bir tarafa bırakalım…

Hani derler ya; “Eğri oturup, doğru konuşalım”
Biz bu ‘eğitim sistemimizi’ doğru-dürüst rayına oturtabildik mi?
Üstelik oturtamıyor isek; niye bir türlü rayına oturtamıyoruz?
Niye her yeni bir ‘eğitim bakanı’ değişikliğin de birdenbire sistemi değiştiriyoruz?
Neden dünya eğitim sistemine entegre olmuyoruz da, sürekli bir gurubun ‘siyasi çıkarları’ ve iktidarların ‘iktidarlığını’ sürmesi için ‘yaz-boz’ tahtasına çeviriyoruz?

Her şeyden önemlisi; bir zamanlar diğer ‘meslek okullarıyla’ aynı statüye tabi olan ve sadece ‘imam’ yetiştiren İmam-Hatip meslek okulları; diğer meslek okullarını arkada bırakarak, neden ön saflara geçti dersiniz?

Acaba bundan sonra bütün okullar ‘İmam-Hatip’ statüsüne alınıp ve “hangi mesleği seçerseniz-seçin, bundan sonra bütün meslek sahipleri İmam-Hatip çatısının altından çıkacak” (mı) denmek isteniyor?
Denir mi-denir!…
Sıkıysa birisi itiraz etsin!…

Şimdi birçoğunuz da haklı olarak diyecektir ki; “Yahu hocam!”
Veya “hala bıraktığımız yerde otlayan eski kafalı öğretmenim!”

“Bugünkü eğitim sistemimizden sonuç alamadıktan sonra, ister İmam-Hatip de okusun, isterse diğer liselerde ne fark eder”
“Çünkü bütün okullarımız verilen eğitim biçimi ve programlarıyla İmam-Hatip okullarına benzetildi” diyorsanız, sizlerde haklısınız!

Üstelik çocuklarımız İmama-Hatip’ten mezun olsa ne yazar!…
Diğer okullardan mezun olsa ne yazar işe yaramadıktan sonra!

Bugün liseyi bitirenlerin kaçta-kaçı isteğini üniversiteye gidip de, hayal kurdukları ‘bölüme’ gidebiliyor?
Öğrencilerimiz kaçta-kaçı üniversiteden mezun olunca; okuduğu ve eğitim aldığı alanlara göre iş bulabiliyor?

Onun içinde bana göre, ha İmam-Hatip olmuş, ha düz bir lise, ne fark eder!…
Tabi İmam-Hatip mezunu ve birazda İktidarın kuyruğuna takılmış ve birazda gözüne girmişseniz; ha o zaman belki bir baltaya sap olabilirsiniz!
Yoksa gerisi fasa-fiso!…

Şimdi gelin, sizlerle birlikte -aklımızın erdiği kadarıyla- ‘eğitim sistemi’ denilince ilk önce ne aklımıza gelir birlikte düşünelim;

“Eğitim sistemi; bilimden, akıldan,mantıktan ve çağın ileriye dönük yolculuğundan yana programlanır’sa, o eğitim sistemi sürekli yaz-boz tahtasına dönüştürülmez öyle değil mi?”

‘Eğitim sistemi’ düzgün olursa; toplumun birlikteliği, düzenli bir yaşam biçimi olur”

‘Eğitim sistemi’ sürekli ‘yazboz tahtasına’ döndürülür ise; toplum da hangi yöne gideceğini şaşırmaz mı Allah aşkına?”

Sevgili sayfa arkadaşlarım…
Sohbet paydaşlarım…
Can dostlarım…
Sizler nasıl düşünürsünüz onu pek bilemem ama bana göre;
‘Eğitim sistemi’ doğru ve güvenilir olursa; ve mesleki olarak nerelere gelirse-gelsin;
Hangi ‘duraklara’ kadar getirirse-getirsin; doğru bir eğitim sistemi çağının sorumluluklarını üstlenen doğru bireyler yetiştirir!

Yok eğer ‘bozuk eğitim sisteminin’ içinden yetişmişse de;
Hiç kimse kusura bakmasın, o zamanda arızalı, bozuk düşünceli, ne yapacağını bilemeyen insanlar yetiştirir…

Yani daha kısaca ifade edecek olursak;
‘Eğitim sistemi’ düzgün olursa; düzgün insanlar yetişir!…
Yani; ‘eğitim sistemini’ sürekli, ikide-bir ‘başa geçen muktedirler’ değiştirirse; olduğu yerde debelenir!.. .

Özet olarak söyleyecek olursak;
Bizim ülkemizde yıllardan beri en çok değişeme uğrayan bir şey varsa; o da eğitim sistemimizdir…
Niye bir türlü ‘rayına oturtamadığımız’ ise belli değildir…

Şu günlerde sıcak-sıcak tartıştığımız tek bir şey var;
Öğrencilerimizi YGS’ye göre nereye yerleşmek istediğimiz…
Daha doğrusu yerleştirip-yerleştiremediğimiz!
(bak burada YGS dedim de aklıma yeni bir şey geldi)

Bugün öğrenci velilerimiz arısında bir anket yapılarak şu terimler sorulsun;
“YGS” nedir?
“OGS” neye denir?
“ÖSYM” parantez açılımı nedir?
“YDS” ne anlama gelir?

Bu terimleri 100 öğrenci velisine sorsunlar, eğer yüzde-yirmisi doğru ‘yanıt’ verirse, ben bunu başarı sayacağım!..
Bu kısaltılmış terimlerin parantez açılımını vallahi de bilemez, billahi de bilemez!…
Üstelik -herif’liğini pis etmemek içinde- “bilmediğini” söylemez!

Aaaaaahhh, aahh!…
Ne demeli bilmem ki!…
“Herkes ektiğini biçer” mi demeli?
“Herkes boy aynasında neyi görüyorsa, yön vericileri de öyle mi demeli?”
“Kara koyun nereye giderse,çoban sürüsünü ıslıklayarak nereye götürmek istiyorsa; oraya gider mi” demeli?
Yoksa “bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete mi” demeli ne demeli bilmem ki!…

Ha, bu arada şunu söylemeden geçmeyim;
‘Kaymak Tabakanın’ eğitim sistemi bozulmuş veya bozulmamış, onların öyle bir dertleri yok ha bilesiniz!…

“Peki onların çocukları da bu bozuk eğitim sisteminin,cenderenin içinde yer almıyor mu?” dediğinizi duyar gibiyim!…
Vallahi kusura bakmayın, onu bilsem de söyleyemem!…
Neme lazım!.
Dünyanın bin-bir türlü hali var!…

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?