EMPERYALİZME KARŞI DİK DURANLAR DİK DURANIN ALEYHİNE KONUŞANLAR

EMPERYALİZME KARŞI DİK DURANLAR DİK DURANIN ALEYHİNE KONUŞANLAR

 

Bugünkü söyleşimizin konusu; 19 Mayıs 1919 yılında Mustafa Kemal’in Samsun’a gelişinin nedeni neydi?

Niçin gelmişti?

Samsun’a gelirken beyninin arka planında sakladığı hangi sırlar vardı; kısaca bir özetleyelim isterim…

Hepimizin de bildiği gibi;Birinci Dünya Savaşı denilen savaşlarda Emperyalist İttifak büyük bir iştahla Çanakkale Boğazlarını geçip, çirkin emellerine ulaşmak istemişti ama; becerememişti!

Emperyalist ittifakın ellerinde; günün en güçlü silahları olmasına rağmen, Mustafa Kemal’in ‘av tüfeği’ ile savaştırdığı yalın-ayak askerlere yenilmişler!

Yüzbinlerce insanın ölümüyle; masmavi denizin rengini kırmızıya çevirmişler!

Ve daha sonrada arkalarına bakmadan defolup gitmişlerdi!

Fakat aradan çok fazla zaman geçmeden; ne ettilerse-ettiler!

Birilerini ikna ettiler!

Bu kez ellerini-kollarını sallaya-sallaya İstanbul’un içine girdiler!

İnanılacak gibi değil ama güle-oynaya Vahdettin hazretlerinin yönetimini zapt-ettiler!

Ve Vahdettin teslim olduğu gücün emriyle; Mustafa Kemal’i Doğu Karadeniz’de Pontus Çetelerine karşı yapılan direnişi kırmak için görev verdiler…

Mustafa Kemal’in öyle güzel bir fırsat geçti ki eline!

Hiç zaman geçirmeden ‘vira’ dedi Karadeniz’e…

Samsun’a çıktığında takvim yaprakları; 19 Mayıs 1919 yılını gösteriyordu…

Ve Mustafa Kemal, Samsun’a çıktı…

Samsun’a çıkar-çıkmaz; Vahdettin’i aldattı!

Çünkü onun ruhunda emperyalizme karşı teslim olmak yok; tam tersine savaşmak vardı!

Çünkü onun ruhunda;köle olmak değil, bağımsızlık yatardı!

Bu gerekçelerle, Sultanı Vahdettin’i aldattı!

Ve “Gayrik yeter!” diyen halkı arkasına taktı!

Veeeee!

Veee!

Ve bizlere ‘Bağımsız’ bir ülke bıraktı…

Bugün Mustafa Kemal’in arkasından konuşanlar ve onu yerli-yersiz suçlayıp, aşağılayanlar neden, niçin aşağılıyor sanıyorsunuz?

Hemen bana sormayın, ben bilemem!

Bilsem de; söylemeye cesaret edemem!

Bunun yanıtını bulacaksak hep birlikte bulalım…

Hı, bulalım mı?

Birlikte ve mantıklı düşünmeye alışalım mı?

Yoksa, her zaman yaptığımız gibi boş verip oturalım mı?

Sizler bu ülkenin bağımsızlığı için emperyalizme karşı savaşan o büyük insanı bugün neden yerden-yere vurmak istediklerini, niye hakaret ettiklerini düşünürken; ben düşündüklerimizi pekiştirecek bir başka örnek daha vereyim…

Ancak 45-50 yaşın altındakiler o günleri yaşamadığı için bilme şansları da olmayacak haliyle…

Onun için bilmeyen gençler ya büyüklerine sorsunlar…

Yada o günleri yaşayan ‘yetişkinler’ dürüstçe şunu anlatsınlar;

“Bak evladım” veya “Dinle genç arkadaşım” diye şu gerçekleri konuşsun artık;

“Bizlerde egemenlerin ağzına bakıp; geçmişte gençlerimizi çok suçladık. Haklarında olur-olmaz, yalan-yanlış şeyler söyledik.”

“Halbuki o gençler ki, tıpkı Mustafa Kemal’in yaptığı gibi ulusun tam bağımsızlığını istiyorlardı”

“Emperyalizmin talanına, yalanına, tahakkümüne, işbirlikçilerine karşı savaş vermek istiyorlardı”

“Ama biz onları bir kez olsun anlamak istemedik ve anlamadık”

“Hep, efendilerimiz ne diyorsa; onların ağzına baktık!”

“Onlar gençleri nasıl suçluyorlarsa; bizlerde öyle suçladık”

“Halbuki Mustafa Kemal, nasıl İstanbul’dan-Samsun’a gelerek -bağımsızlık savaşını- yapmak için emperyalizme baş kaldırdıysa, 68 Kuşağı ve onun liderlerinden Deniz GEZMİŞ’de, Samsun’dan- Ankara’ya “Tam Bağımsız Türkiye ve Mustafa Kemal Yürüyüşü” başlatmıştı” diye artık gerçekleri bu gençlere anlatmanın zamanı gelmedi mi?

Bir kerede gerçekler konuşulsa; diliniz-damağınız mı kurur?

Bir kerede birilerine biat etmeden, adam gibi dik durulsa; dünya zindan mı olur?

Sonuç;

Mustafa Kemal’in karakterini ‘bağımsızlık ve özgürlük’ belirlerdi!

Bir dönemin gençleri de, bu ilkeden beslenirdi!

Değil midir ki; Mustafa Kemal bu ülkeyi Gençliğe emanet etmiş ama ihtiyarlar yönetiyor!

Ve bunun için değil midir ki; gençlik. Mustafa Kemal ilkesinden uzaklaştıkça, ülke karanlıklara gidiyor!

Yine de gençlerin “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı” kutlu ve mutlu olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?