Enflasyon, İŞKUR ve poşet…

Enflasyon, İŞKUR ve poşet…

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “Enflasyon hedeflerimizi tutturduk” diyor. Bu söz siyasi ofsayttır. Yani geçerli bir söz değildir.
Neden mi?
2018 için enflasyon beklentisi % 8,4 idi… 2018 memur ve emekli zamları da bu rakama göre verildi. Baktılar bu rakamlar tutmuyor, enflasyon almış başını gidiyor.
O zaman ne yaptılar?
Eylül ayında yılsonu beklenti rakamlarını değiştirdiler. Yeni rakam %20,8 oldu. Beklenti hedefi 2,5 kat artırıldı.
Eylül enflasyon rakamı %24,52 olarak açıklanınca, Eylül ayında açıklanan yeni hedefi tutturmak için bu defa yeni adımların atılmasına ihtiyacı duyuldu.
TÜİK’de görev değişimi yapıldı. Enver Taştı görevden alındı. Bakan Albayrak’a yakın bir isim olan Yinal Yağan göreve getirildi.
Daha sonra da “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” adlı program açıklandı. Bu program ile içinde enflasyon sepetindeki ürünlerinde olduğu pek çok üründe, yılsonuna kadar %10 indirime geçildi…
Mobilya ve beyaz eşyada ÖTV indirimi sürdürüldü.
Başka önlemlerde alındı.
Ve yılsonu enflasyonu TÜİK açıklamasına göre %20.30 olarak açıklandı.
Sene başında beklenti %8,4 idi. Sonuç %20.30 oldu. Bakan Albayrak’ta kendisini başarılı bularak “hedeflerimizi tutturduk” dedi.
Tutturdular mı yoksa halka yutturdular mı karar sizin!..
Ne yazık ki geniş halk kitleleri artık yutmuyor. Çünkü ortada çarşıda-pazarda yaşadığı gerçek enflasyon var.
Cumhurbaşkanı maaşına yapılan %26 zam var.
Köprü geçişlerine yapılan % 45 zam var.
Demek ki ‘hedefi tutturduk’ açıklaması gerçekte tutturma değil yutturma açıklamasıdır.
Hele bir yerel seçimler geçsin…
O zaman iktidar için ‘dere geçilmiş’ olacak ve üç yıl daha seçim de olmayacak.
Kalemle verilen maaş zamları kalemle kolayca geri alınacak. Hem de kepçeyle…
Hep öyle olmuyor mu?
***
Şu sıralar tüm ülkede İŞKUR önlerinde uzun kuyruklar yaşanıyor. Bazı illerde kuyruklar devam ediyor.
Bunun nedeni ‘Toplum Yararına Çalışma’ adı altında işçi alacak olmasındandır.
Yerel seçimler geliyor. İşsizlik büyü sorun.
İktidar yarattığı işsizlikten siyasi olarak yararlanmak da istiyor.
O zaman kim devreye sokuluyor. Tabi ki İŞKUR…
Ne de olsa iktidar döneminde İŞKUR en büyük ‘işveren’ haline getirildi.
Kalıcı istihdam sağlayacak yerler de yok. Hepsi ‘babalar gibi’ satıldı. Sonra da kapatıldı.
Arazilerinde beton binalar yükseliyor…
İşsizlik rakamları da büyüyor!
‘Allah adamı açlıkla terbiye etmesin’ demiş büyükler…
O zaman İŞKUR ile ‘terbiye’ eder, seçimlerde de oylarını alırız diyor iktidar… Her seçim öncesi İŞKUR önlerinde görülen kuyrukların anlamı budur.
İşsizliği hem yaratıyor hem de siyaseten sömürüyor…
‘Toplum Yararına Çalışma’ kapsamında işe alınanlar nerede çalışacaklar? Elbette kamu kuruluşlarında…
Madem kamuda işçi ihtiyacı varsa neden kadrolu işçi istihdam edilmiyor?
Çünkü gerçekte kamuda işçiye ihtiyaç yok!
Amaç seçimi atlatmak…
Dereyi geçmek…
***
1 Ocak itibarıyla gündemimize poşet tartışması girdi. Geçmediği köprüler için, belki de hiç kullanmayacağı havaalanları için cebinden sürekli para ödeyen halkımız, bu para cebinden doğrudan çıkmadığı için farkında dahi değil.
O nedenle poşet kadar tepki göstermiyor!
Fakat her poşet için cebinden 25 kuruş çıkınca tepki gösteriyor.
Bu işin bir boyutudur. Konunun başka boyutu da var.
Yasa çevre açısından doğru ve alınması gereken bir karardır. Fakat eksiği çoktur.
Poşet hepten yasaklanmalıdır.
Yerine naylon poşet dışında başka gereçlerin kullanılması zorunlu olarak getirilmelidir.
File uygulaması gibi, Kese kâğıdı gibi, bez torba gibi…
Fakat bizde amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek… Çevreci görünmek adına hem zincir marketlerin hem de bakanlığın ciddi bir gelir elde etmesini sağlamaktır.
Çevreye duyarlı olduğunu söyleyen iktidara şu soruyu sormak gerekiyor.
O halde İngiltere’den neden plastik katı atık ithal ediyorsunuz?
2018 Ocak, Şubat ve Mart aylarında ithal edilen plastik katı atık miktarı 27 bin 34 ton olarak gerçekleşmiştir.
Şimdi miktar daha da artmıştır.
Poşet için halktan, katı atıklara karşılık İngiltere’den para kazanılıyor…
Para deyince de iktidar için akan sular duruyor!
Halka da bunu ‘çevrecilik’ olarak sunmaya çalışıyorlar.
Oysa çevrecilik anlayışları Çavuşlu Katı Atık Bertaraf Tesislerinden belli oluyor!.
HES’ler de, JES’lerde görülüyor. Carrettepe’de, Kaz Dağlarında görülüyor…
Ne çevre, ne de doğa umurunuzda değil.
Önemli olan rant!
Poşete de bu gözle bakılıyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?