Şaban KARAKAYA
Şaban KARAKAYA
saban@giresungundem.com
ERDAL EREN’İN DURDUĞU EVLER  GENÇLİK MÜZESİ OLMAYI BEKLER 
  • 0
  • 182
  • 16 Temmuz 2021 Cuma
  • +
  • -

Hem de hiç zaman geçirmeden…

Hem de çürümeye terk edilmeden…

Dizlerinin üzerine çökmeden;

Erdal Eren’in ismine yakışır bir şekilde değerlendirilmeli bu evler…

Gecikmeli de olsa;

Merhaba sevgili dostlar,

Merhaba değerli canlar,

Şebinkarahisar üzerine yaptığımız ‘seri sohbetlerimize’ iki günlük bir aradan sonra, kaldığımız yerden devam ediyoruz…

Bugünkü sohbet konumuz;

17 yaşında darağacına çıkarılarak, boynunu yağlı urganlara uzatan Şebinkarahisarlı Erdal Eren’in çocukken gülüp-oynadığı caddeler ve doğduğu ve durduğu evler üzerine olacak…

İlçe; Şebinkarahisar…

Yerleşke; Taş Mahalle…

Tarihi Şebinkarahisar Kalesinin eteklerinde kurulmuş olun bu mahalle tarihi ‘Kale’ kadar eski olmasa da, bir hayli eski bir mahalle.

Hem de öylesine eski bir mahalle ki;

Tarihi alışveriş çarşısı ‘Taşhanlar’ bu mahallede…

Yüzyıllar ötesinden yola çıkıp ve gelmiş-geçmiş, yaşanmış tüm doğal afetlere kafa tutarcasına yıkılmayıp, ayakta durmayı başaran tarihi ‘Kubbeli Hamam’ bu mahallede..

Mustafa Kemal Atatürk’ün, Şebinkarahisar ziyaretinde uğrayıp ve yorgunluk kahvesini içtiği ‘Türk Ocağı’ Taş Mahallesi yerleşkesinde..

Hatta ve hatta bu mahallenin çok eski bir ‘mahalle’ olduğunu ispat etmek istercesine, Şebinkarahisar’ın eski Belediye Binası da bu Taş Mahalle içerisinde “bende buradayım” dercesine hala ayakta dimdik duruyor…

Velhasıl-kerim;

Şebinkarahisar ilçe olarak ‘nüfus kağıdı’ ne kadar eskiyse!

Merkez- Taş Mahallenin ‘kafa kağıdı’ da en az Şebinkarahisar kadar eskilere dayalı…

Tekrar Erdal Eren’in durduğu baba-evlerine geri dönecek olursak;

Birinci Görselde paylaştığım ev; kirada durdukları ev…

İkinci görselde paylaştığı ev ise; kendi mülkiyetlerinde olan evin fotoğrafı…

Burada unutmadan hemen söylemeliyim ki;

Erdal Eren’in çocukluğunun geçtiği ‘Taş Mahallede’ durduğu evlerin bana fotoğrafını çektirmede ve aynı zamanda oynadığı caddeleri göstermekte rehberlik yapan ve yardımcı olan;

Emekli eğitimci ve aynı zamanda şair olan İsmail Türkmen’e…

Ve Erdal Eren’in kuzeni Servet Öğütveren’e çok-çok teşekkür ediyorum…

Ve ‘Erdal Eren’ konulu sohbetimizi de özetleyerek şöyle bitirmek istiyorum…

12 Eylül faşist cuntanın başı olan Kenan Evren’in;

“Asmayalım da besleyelim mi?” diyerek darağacına gönderdiği 17 yaşındaki Erdal Eren;

Şebinkarahisar’ın merkezi Taş Mahallesindendi…

Öğretmen babası Ankara’ya tayin olana kadar, Erdal’ın çocukluğu bu mahallede geçti…

Durduğu bu evlerin kapılarında düşüp, dizleri kanayınca ağladı…

Mahalle arkadaşlarıyla bu mahallede saklambaç oynadı…

Yani en güzel çocukluk anılarının kokusu bu mahallede kaldı…

Ve bu tespitlerden sonra şimdi bende diyorum ki;

Şebinkarahisar ilçemiz, değil Giresun’un…

Doğu Karadeniz Bölgesinin ‘nüfus kağıdı’ en eski olan ilçelerinden birisi olduğu kadar;

Aynı zamanda dünya çapında öne çıkan tarihi şahsiyetleriyle de bilinen ve tanınan bir ilçemizdir…

Yani kısaca demem o ki;

Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçımız Ara GÜLER’in ismini bir caddeye verildi…

Bütün dikkatler Şebinkarahisar ilçesinin üzerine çekildi…

Yine dünyaca ünlü sanatçılarımızdan İdil BİRET’in ismi bir sokağa verildi…

Bu ismi veren şahsiyet, herkes tarafından takdir edildi…

“Acaba” diyorum…

Erdal EREN’in de adının yaşatılması için; ‘Şebinkarahisar- Erdal Eren Ünlüler Müzesi’ veya da ‘Erdal Eren Gençlik Müzesi’ olarak tanzim edilse, hiçte fena olmaz diye düşünüyor ve böyle bir öneride bulunuyorum…

Sizler ne dersiniz?

Sizce de güzel olmaz mı?

Buyurun o zaman…

Zaten söz sırası sizin…

Bu konuda düşündüklerinizi sizde söyleyiverin…

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM