EVET Mİ, HAYIR MI?

EVET Mİ, HAYIR MI?

1970’lerin en popüler şarkılarındandı.

Dönemin ünlü şarkıcılarından Kamuran Akkor’un söylediği Türkçe’ye uyarlanmış bu şarkı, “ Evet mi, hayır mı? Söyle bana nedir senin cevabın…?” diye başlar ve devam ederdi.

Şarkı sözleri sevgiliye, ‘yeter artık, ‘evet ya da hayır’ yanıtını bekliyorum, ya bitsin ya da devam, ancak evet demeni istiyorum’ anlamı taşımaktaydı.

İki kişi arasındaki sevginin mutlu sonla sonuçlanması istenilmekteydi.

‘Ya hep, ya hiç olsun’ bu işi bitirelim isteği vardı.

Şarkı sözleri ile, iki ay sonra yapılacak referandumda kısmen benzerlik var.

Bu oylamada üç seçenek var. ‘Hayır’ ya da ‘Evet’  veya oy kullanmamak.

Anayasa değişikliğine yönelik meclis görüşmeleri ve devamındaki söylemler bu sürecin toplumu hayli gerginleştireceğine işaret etmekte.

Daha alanlara inilmeden, ısınma turunda söylenen söz ve uygulamaların toplumsal barış ve birlikte yaşamı nasıl etkilediğini, ayrıştırmayı yaşamaya başladık bile.

Birilerine göre ‘hayır’ diyecek olanlara ‘terör yanlısı, terörist, hain, darbeci..’ gibi hiç ilgisi ve kabul edilmesi mümkün olmayan sözler söylenmekte.

‘Evet’ diyenler ise yurtsevermiş!!.

Tam bir akıl tutulması sonucu söylenen iddialar.

‘Evet’ demek ne kadar hak ise, ‘hayır’ tercihi de o kadar hak olsa gerek.

İddia sevgi ise, biliniz ki, ‘hayır’ diyenler bu ülkeyi daha da farklı sevmekteler.

Anayasa değişikliklerini kabul ya da ret etmek için oy kullanılmakta.

Herkes rakibinin meşru varlığını kabul etmek durumunda.

Böyle denilecekse ‘hayır’ seçeneğini yasakla olsun bitsin.

Demokratik kurallar içersinde tercihlere saygı duymak zorunluluğu bulunmakta.

Öncelikle neden ‘evet’ veya ‘hayır’ denilmesi gerektiğini gerekçelerinle birlikte hedef kitlene anlatacaksın.

Çok basit ve ucuz söylemlerle farklı tercihte bulunanları ‘vatan haini, terörist,..’ ilan etmek toplumu ayrıştırmadan öte hiçbir işe yaramayacaktır.

Seçim meydanlarında cumhurbaşkanına yakışıksız sözlerle ağır hakaretler ederek yüklenen bir parti lideri ‘ sonuç hayır çıkarsa ülkede karmaşa olur, ‘PKK, Kandil, FETÖ hayır diyor, bu durumda ‘evet’ denilmesi gerekli demekte.

Ne değişti de sizler bu aciz, zavallı duruma düşürüldünüz?

Akıl tutulması denilen bu olsa gerek.

Peki, bir zamanlar yere göğe sığdırılamayan Öcalan’da ‘başkanlığa evet’ diyordu.

İlahiyatçı olan zat ‘hayır diyenler şeytandır’ diye demeç vermekte.

İmam, Cuma hutbesinde ‘başkanlık sistemine ‘hayır’ diyenleri gafillikle suçlamakta.

Hani cami, eğitim, kışlaya siyaset girmeyecekti.

Cami ve siyaset birlikteliğinin öne çıkarılması akıl alacak iş değil.

Bazı kurum yöneticileri bulundukları makamları koruma yolunun ‘evet’ demekten geçtiğinin farkında olarak rüştünü kanıtlamak yarışına girdiler.

Bu kampanya bir tarafa ‘hayırlı, günler, akşamlar, cumalar’ demesini öğretti.

Asıl kullanıcıları ise sustular, kullanamaz oldular.

Bu bir seçim, iktidar değişikliğine giden süreç değil.

Yapılmak istenilen parlamenter sistemi yok sayan rejim değişikliği.

Ulusun geleceği, rejimi, yönetim biçiminin ne olacağına yönelik halk tercihi.

Ülkenin yönetimine yönelik ne gibi değişiklikler olacak çok iyi bilinmeli.

‘FETÖ, Kandil, PKK hayır demekte. Öyleyse ben evet diyeceğim’ mantığına sığınmak yerine, bu değişiklik sonucunda ülkenin geleceği ne olabilir sorusuna yanıt aramak gerekli.

Bilinmesi gereken ‘evet’in belirsizliğe, ‘hayır’ın yeniden yapılanmaya götüreceğidir.

Bırakınız herkes hür iradesini kullanabilsin.

Özellikle cami, okul ve devlet kurumlarını bu işe bulaştırmayın.

Bu oylamayı ‘son savaş’ olarak görenlere, içi boşaltılmış ucuz, düzeysiz söylem ve yaklaşımlara izin verilmemeli.

Neden ‘hayır’ veya ‘evet’ denilmesi gerektiğine ilişkin bilgi sahibi olunması gerekir.

Değişikliğe ‘hayır’ denilmesine yönelik onlarca madde bulunmasına karşın, ‘evet’ denilmesi gerektiğine ilişkin düşünce şimdilik bir kaç madde ile sınırlı kalmakta.

İnsanları kutuplaştırarak yapılacak seçim toplumun dokusunu zayıflatacaktır.

Görünen, önümüzdeki iki ayın çok gergin geçeceğidir.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?