Evet…

Bulancak Sanat Tiyatrosu tarafından 22.si düzenlenen ve bir hafta sürecek olan ‘Mürsel Gülmez Tiyatro Etkinlikleri’ 22 Mayıs akşamı ‘Sarı Köpek’ oyunuyla başladı…

Ancak şu ilahi tesadüfe bakın ki;

22.si yapılan ‘tiyatro festivali’ bu kez hem ‘cumhuriyetin 100. yılına’ ve hem de -başlama tarihi olarak- 22 Mayıs tarihine rastladı…

Her neyse…

Şimdi izniniz olursa;

Önce büyük bir zevkle izlediğimiz ‘Sarı Köpek’ oyunun ‘afiş kimliğini’ ve ardından da izleyiciler üzerine birkaç kelam edeceğim…

Oyunun adı;: Sarı Köpek

Yazarı; Murat Can KİBİROĞLU

Yönetmeni; Hakan ALKAN

Oyunu Sahneleyen; Kayıp Oyuncular Tiyatro Ekibi…

Oynayanlar;

Ersin ÖZDEMİR-Ahmet ÖZTÜRK ve Özgür ÖZDEMİR…

Oyuncu kadrosundan da anlaşıldığı üzere;

Biraz sonra izleyeceğimiz oyunun öykü yorumunu üç kişi yapacak…

Yani biraz sonra salon ışıkları söndürülüp sahne ışıkları yandığında;

Bütün gözler bu üç oyucunun üzerine odaklanacak…

Üç kişi dedim de aklıma geldi;

Tiyatro oyununda iki veya üç kişinin rol aldığı oyunları -seyircileri sıkmadan-yorumlamak ve izleyenlerini pür-dikkat sahne üzerine odaklamak her oyuncunun, her babayiğitin harcı değildir…

Yani, kısaca demem o ki;

‘Sarı Köpek’ oyununun üç oyuncusu salonda bulunan tüm izleyicileri üzerlerine ‘odaklamada’ fazlasıyla başarılıydılar…

Yani kendilerini izletirken;

Salonda bulunanlara adeta nefes aldırmadan anlattıkları öykünün içine aldılar!

Oynadıkları oyunda neyi anlatmak istedikleri konusunda da birkaç kelime edecek olursak;

Toplum içerisinde aşağılanmış, horlanmış, dışlanmış ve insanlığı, özgürlüğü elinde alınmış kişilerin iç-dünyasında yaşanan fırtınaları, kavgaları ve hesaplaşmaları anlatıyorlar…

Özgürlük denen şey nedir ve neye denir?

Kulağa uzaklardan gelen “Özgürlük istiyoruz” sözü neyin nesidir?

Bu ‘özgürlük’ denilen şey her neyse;

Havada mıdır, uzayda mıdır?

Açık denizlerde veya Okyanuslarda mıdır?

Eğer işe yarayan bir nesneyse;

Gerçek midir, hayal midir? gibi paradoks ve çelişkiler yumağını ve sarmalını anlatıyor ‘Sarı Köpek’ oyunu…

Ve öylesine güzel anlatıyorlar ki;

Birdenbire ne kadar güzel şey olduğunu anlıyorsunuz özgürlüğün…

Eğer bu zamana kadar burun kıvırıp önemsemediyseniz;

‘Sarı Köpekte’ izlediğiniz acı gerçekleri izleyince ‘özgürlüğün’ ne kadarda güzel bir şey olduğunun farkına varıyorsunuz…

Uykudaysanız; uyanıyorsunuz…

Sorgulamadan uzak kaldıysanız;

Bundan sonra düşünmeden, sorgulamadan yaşamayı asla düşünmek istemiyorsunuz…

Hatta ve hatta bu zamana kadar özgürlük mücadele verenlere eğer bir katkı yapmadıysanız kendinizle hesaplaşıyor ve adeta utanıyorsunuz…

Vesaire, vesaire…

Birkaç sözde salonda bulunan izleyicilerden söz edecek olursak;

Bulancak Sanat Tiyatrosunun oyunlarını sahnelediği mevcut salon tıka-basa doluydu…

Hatta oturacak koltuk bulamayanlar, oyunu ayakta seyrediyordu…

En önemlisi de;

Her yaştan ve her meslek gurubundan oyunu izlemeye gelenler, izledikleri oyunu o kadar yüksek bir tiyatro kültürüyle izliyordu ki;

Oyunun ne zaman alkışlanıp-alkışlanmaması gerektiğini çok iyi biliyordu…

Özetlersek, şöyle özetleyerek sonlandırmak isterim bu sanat içerikli sohbetimizi;

İyi ki varsın Bulancak Sanat Tiyatrosu…

İyi ki varsın ‘Kayıp Oyuncular’ Tiyatro Gurubu…

İyi ki varsınız da;

Bizleri tiyatro oyunu izlemekten mahrum bırakmıyorsunuz…

Bulancak Sanat Tiyatrosu olarak;

Ve 36 yıl önce başlattığın yolculuğa birde ‘Tiyatro Festivali’ yaparak, kesintisiz bir şekilde devam ediyorsunuz…

Son söz;

Sanma ki seni yalnız bırakacağız…

Bu akşamda ‘AŞKI MEMNU’ oyunun izlemek için yine sizinle birlikte olacağız…

Ve bu oyunun ‘değerlendirmesini’ de yarın yapacağız…

Tekrar görüşmek üzere;

Şimdilik hoş ve sanat tadında kalın…